Bir bayram tatili daha sonlanıyor. Donuklaşan gündemimiz yeniden eğer sıcaktan fırsat bulursa, canlanacak. Kürban bayramı nedeniyle başlayan tatil, adeta bizi haberlerden ötelemeğe yetip artı. Bayram öncesi oluşturulan zamlar ve olumsuz kararlar, tatil nedeniyle adeta sırakadem bastı. Akışkanlık içinde alışılan ve donuklaşan yaşamla birden bunlar kanıtsanarak tatil sonrası normalliğine geldi.
- Kıbrısın normal klasik halidir. Bayram olunca hayat donuklaşır. İlgisizlik alır başını gider. Zaten sansür nedeniyle kaçınılan birçok gerçek nedeniyle hjabercilik de yayınlanda sınırlı çizgidedir. Bayram. Bunları bir ödenli daha donuklaştırır. Trafik kazaları veya “siyasilerin” demeçleri veya maskaralıkları olmasa, haber bulmakta resmi eksenli gazeteler epey zorlanacaktır. Bu arada madem gazetecilik diye bir olguyun kulandık, ozaman bayramın hemen öncesinde olan utanç ve korku ikliminden önemli tutumu da yazalım.
Gazetecilere ödüler dağıtıldı. Övünçler sıralandı. Nedense, Türkiyede tutuklanan TELE 1 sorumlusu Merdan Yanardağ için bir destek ve kınama mesajı dahi yayınlanmadı. Mesleki dayanışma sınırının veya Türkiyeleşme ile korkup konuşturtmama davranışları için ibret ve utanç durumudur. Yine Avrupa gazetesi gibi nadir kalan gazete bunu yazıp kınadı….
Son tatili ben de artık gezme veya turislik amaç için gitiğim Karpazda önemli günleri geçirdim. Yalnızlık ile dostlar ikileminde günlerim akıp geçti. Şu gerçek başta Yeni Erenköyde artık deprem öncesi sarsıntılar gibi yaşanmaya çoktan başladı. Arsa satışları ve yükselen binalar artık bölgenin yapısına adeta Girne iskele mesajı vermeği çoktan geçti. Ama, arsa satıp kazananlar, ev alıp yeni gelenler ile rantın aracılık kısmıyla yeni bir bölüşüm ve servet dönüşüm gerçekleşmektedir. Şimdilik herkes olayın önemini anlamadığı için memnun.. Girne veya iskele gerçekleri burada anlatılma döneminin çok uzağında. Tabi belediyeler reforumuyla kat kat eklenen vergbiler de işin cabasıdır. Nede olsa Marsilyalılık deneyimi de çok iyi olarak yaşayan bir yönetim biçimine gidiliyor.
Tatil bitiyor. Tatil öncesi zamları unutan çok. Konulan vergileri hesaplayan da yok. Hele de deprem nedeniyle kestirilen paraların ne olduğu soru çoktan yerin dibine yolandı. Tatil adeta hafıza kaybı için oldukça önemli zaman dilimi oldu. Şimdi yeniden hayata dönüş denecek sıçrama ile hayat akacaktır. Şöylesine yankılar olsa da sonradan marazilerle de taşlandırıp tatmin olunacak. Ama şu haber kapı dibinde. Hem Türkiye hem de K. Kıbrısta eflasyon rakamları açıklanacak. Ayni zamanda K. Kıbrısta açıklanan rakamla maaş artışları da ayın sonunda verilecek. Herkes açıklanacak rakamın ısmarlama olacağını bile bile, yine de kabullenip ay sonu hesabına girecek. Böylece ekonomik depremin yıkıntısını deyil de ele geçecek sus paylı miktarla oyalanılacak. Elbet demeç verme yarışıyla da deşarj olunma biçimi de akıldan çıkarılmayacak.****
Tatil dönemini yaşadık. Ama, ben yine de rahat durmadım. Zaten yazdığım makalelerle de ilgisiz kalmadığımın kanıtlarıdır. Bu arada iç konu kısırlığı nedeniyle bazı medya izliyicileri Vakner olayı, Fransadaki karışıklıkları da duydukları kadarıyla arada konuştular. Yükseltilen seslerle de bilgisizliklerini gizleme uğraşına girdiler. Gerçekten rasgele okuyuşlarla ve duymalarla yapılan konuşmalar, bazen olayla hiç alakası olmayan sonuçlar da yaratıldı. Ama bizim gerçeğimiz bu.
Ne yakılan Sivas Madımak ne dümnyadaki gelişmeler fazla birikim olmadığı için rasgele ekseninde dolaştırıldı. Çünkü, ayni zamanda tehlikesi de yok. Ama, kazara Türkiye konusuna gelince, “aman” korkusuyla kaçınma hemen başlıyor. Karpazdaki önemli kahve havasında Erdoğan AKP aşkı sözleri de duyuluyor. Eklenen şu “parayı gönderen Türkiye” olması da tesadüf deyildir. İnsanlar bu koşulalrla tatili geçiriyorlardı. Denize gidince de bir baktık bölgesel insanların nadiren yakaladım. Daha çoğu bölgeğe tatil nedeniyle gelen insanlardı. Deniz sahili doludur. Ama denize girince de naylonla karşılaşmak da gayet ironik halde etki yapıyordu.
Tatil bitiyor. Siyasetciler ise tatile devam diyor. Makamcılar sırf konuşmak için de konuşuyor. Çavuşoğlu sarmısaklı bir atışla “bu dönem tam gün” diyor. Yirmi temmuzu ise Erdoğan bekliyor. Zaten Temuz ayımız hamasi söyleme de hazır. Metin bey ise olanları düşünmek için dokuz gün kazandı. Ne yapacağı ise sır gibi oluyor. İşler ise karışık. Döviz tatil dahi dinlemedi. Hele mafyatik işler de kıpır kıpır devam ediyor. Sıcak ise yükseldi. Beyinlerin tenbeliğe itmeğe tetikleme görevi yapıyor. Elektrik fiyatı ise bayram öncesi son haber gibi oda zamlandı. Hayat ise devam diyor.