Hafta sonu Arjantinde devlet başkanlık seçiminin ön seçimi gerçekleşti. Sürpriz denecek sonuç çıktı. Tahmin edilen merkez sol veya muhavazakar adayların ilk sırada olma tahmini gerçekleşmedi. Trump benzeri faşist aday Miley ön seçimde beklenmedik şekilde önde çıktı. Kamuoyu yoklamaları yine yanıldı. Bu ne ilk nede son olacak gibidir. Melinin önde görülmesi 22 Ekimdeki genel seçimdeki durumu daha bir öenmli hale getirdi.
Kısaca bir bilgi verelim: Arjantinde seçimler üç şekilde gerçekleşir. Önce adaylar için ön seçim yapılır. Tüm adaylar ve üyeler katılır. Sonra genel seçime gidilir, genel seçimde beklenen noktaya gelinmez se ikinci tura gidilir. Buda kasım ayı demektir. Ön seçimle aslında aday olacaklar ve kimlerin tercihte önde olduğu anlaşılması bakımından önemlidir. Mileyin önde olması ve savunduğu görüşler sonucu, eğer seçimi kazanırsa Belsanaroyu aratmayacağı da kesin.
Bazı savunduğu görüşleri özetleyelim: Merkez bankasını fes edecek. Pazo yerine resmi para birimi olarak doları kulanacağını savundu. Zorunlu olmadıkça Kürtaja izin verilmeyecek. İklim deyişmesine inanmadığını belirti. Özellikle sola karşı küfür dili kulandı. Deyişim deyip de öteki siyasetçilerin hepsinin ayni olduğunu da vurguladı. Bir anlamda faşizmin adeta net şekildeki seçeneklerini açık dil ile savundu…
Arjantin dneilince bize hiç yabancı gelmiyor. Özellikle daha bu hafta sonu okuduğum bazı Türkiyeli köşe yazarı Arjantin Türkiye ekonomik kıyaslarla benzerlik ve farklarını yazıyorlardı. Yine, Seksen başında özellikle 12 Eylül darbesinin de baskıları yasaskları sonucu, uygulanmak istenen ekonomik modelin yanlışlığını anlatmak için yine Arjantini örnek göstererek uyarmaya çalışılındı. Bu arada Mileyin resmen alay edilen Pezo konusunu da gayet güzel kulandığı da görüldü.
Arjantindeki aşmaz ve daha seçim sonucu açıklanır açıklanmaz Pezonun yine deyer kaybetme koşulu bize bazı uyarıları çoktan veren gerçeğin yeniden üretilmesidir. Bir farkla: oda Latin Amerika farkıdır. Şili ve Kolonbiyada da yapılan seçimlerin ilk turlarında faşist adaylar önde çıktı. Fakat, ikinci turda özellikle sol örgütlerin de toparlanıp propagandalarıyla birlikte ikinci turda sol adaylar seçimi kazandı. Brezilyadaki Belsanaro durumu da bir başka konumdu.
Tek net olan gerçek, Latin Amerika Avrupadan farkı orada güçlü sol kesimin de geleneksel olarak varlığıdır. Avrupa da adeta seçeneksiz şekilde faşist partielrin yükselişi devam ediyor. Buna bir de Rusya damıtması olunca, iyice hükümetlerde partiler yerlerini almaya çoktan başladı. Başlamakla da kalmadı, normal davranış düşüncesine dek geldi. Sanırım Latin Amerika farkı, solun da varlığıdır. Hem de tüm mafya, ABD paramiliterislik ve orduya rağmen buna sermaye gücünü de katmamıza rağmen şimdilik Latin Amerikada faşizmi son anda koltuktan eden soldur. Hem de eski gerila liderleri olması da tesadüf deyildir.
Kısaca, Arjantinde kendine has ön seçim gerçekleşti. İlk mesaj oldukça düşündürücü. Mileyin birinci çıkması, genel seçimdeki merakları iyice artıracak. İMF eksenli yıkılan ekonomik gerçeklik ile sıkışılan merkezi ikilemdeki politik çizgiler oluşan tepkilerin de katgısıyla faşizmin yükselişi de sürpriz şekilde oya yansıyan Arjantini karşımıza getirdi. Elbet bunu mutlaka izlemek gerekir. Türkiye ile ekonomik kıyas yapılırken, bir önemli olumlu yönü de unutmayalım: Arjantinde solun önemli hala örgütsel gücü de var.