Önce şunu soralım: “KKTC yurttaşı” olmayan birine, geçiş noktasından Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ile geçemez denebilir mi?
Böyle bir şey elbette söylenemez!
Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğiyle sabah akşam işlem yapıyorlar.
Peki, doğumunda ve sonrasında “KKTC” adına kayıtlı hiçbir işlem yapmamış, örneğin doğum belgesi çıkarmamış, kimlik veya pasaport almamış, başka ülkelerin yurttaşı olan birine, salt babası veya annesi Kıbrıslı Türk diye, geçiş noktasında “Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ile işlem yapmayız” denebilir mi?
Denir!
Denir de, bu son derece absürt bir durum olduğu kadar, evrensel insan ve yurttaş haklarıyla bağdaşmaz!
(Bu arada şunu da hatırlatalım: Bunu söyleyen polislerin cebinde Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği vardır!)
Düşünsenize!
Annesi veya babası Kıbrıslı Türk olan ama kendisi örneğin Amerika’da doğan bir Amerikan yurttaşı, vakti zamanında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kimlik kartını almış ve adanın kuzeyine giriş yaparken bu kimliği göstermeyi tercih etmiş…
Ona, “hayır, bu kimlik kartıyla giremezsiniz” demek absürt değil mi?
Ya da “ya Amerikan kimliğini göster, ya da git KKTC kimliği al” demek neyin nesidir!
Nasıl bir zihniyetin dilidir bu?
Gelelim ikinci soruya.
Bir Kıbrıslı Türk ebeveynden kuzey Kıbrıs’ın çok uzaklarında doğan ve yaşayan, “KKTC” ile hiçbir yurttaşlık bağı olmayan bir erkek çocuğuna askerlik yaptırmak makul bir uygulama mıdır?
Avusturalya’da veya Birleşik Krallık’ta yaşayan, oraların yurttaşı olan birine sırf ebeveynlerinden biri Kıbrıslı Türk olduğu için adada askerlik yaptırmak mubah olabilir mi?
Evet, kan bağı vatandaşlık elde etmek için hukuksal bir gerekçe sayılabilir. Fakat sadece kişi bunu talep ederse…
Kimseye zorla vatandaşlık dayatılamayacağı gibi, vatandaşınız olmayan birinden yurttaşlık görevlerini yerine getirmeyi talep edemezsiniz!
Bu konuları evrensel insan ve yurttaş hakları esaslarına göre düzenlemek şarttır!
Şarttır da, bunu kim yapacak?
Aydınlatıcı olur umuduyla, geçenlerde yaşanan ilginç bir olayı anlatayım.
Kıbrıs Türk kökenli bir Amerikan yurttaşı, adanın güneyindeki mallarına sahip çıkmaya karar verdi. Kıbrıslı Rum yetkililer, “siz mallarınızı satamazsınız, çünkü Kıbrıslı Türk’sünüz” dediler. Adam isyan etti. “Ne demek efendim, ben Amerikan yurttaşıyım” dedi ve mahkemeye başvurdu.
Ve tabii davayı kazandı…
Burası Kıbrıs! Absürt bir diyar!
Kuzeyliler, dağlara Türk bayrağı asar gibi zorla “KKTC kimliği” dayatmak istiyor.
Kıbrıs Rum yetkililer ise karma evliliklerden doğan ve Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını alma hakkına sahip olan kişilere kimlik ve vatandaşlık vermiyor.
Ozan ne demiş?
“Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça…”