yazılarKıbrıs iktibasPile (Pyla) olayları bizi uykumuzdan uyandırmadı mı? - Hayati Yaşamsal

Pile (Pyla) olayları bizi uykumuzdan uyandırmadı mı? – Hayati Yaşamsal

diğer yazılar:

Paulo Celho’nun deyişi ile;

“Bir gün uyanacaksınız ve her zaman hayalini kurduğunuz şeyleri yapmaya vaktiniz kalmamış olacak.”

Pile ovalarındaki sivil ve resmi provokatörler’in ve Şiro’ların Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü askerlerine ve araçlarına her darbesi bizleri bir adım daha “Kıbrıs’ta Türklük Sözleşmesi Hedefi”ne yaklaştırmadı mı?????.

Emperyal Ankara Otoritesi’nin “İsrail Aparhied Rejimi”nin Filistin’de yaptığını kopyalarak, kendi oluşturduğu “Yerleşimci Kolonize Rejimi” kullanarak, Uluslararası tanınmış kimliğimiz’in (Turkish Cypriot Community-Turkish Cypriot) Anayasal teminatı kendi evimizi (Republic of Cyprus) bize yıktırmıyor mu??????.

Çünkü biz, 1955-1963- 1974’den beridir “Kıbrıs’ta Türklük Sözleşmesi” bataklığı içinde yaşıyoruz.

Bu bataklıkta, hayatlarımızı tahakkümleri altına alanlar şekil ve form değiştiriyorlar ama hep oradalar.

Bunu biliyoruz.

Bu bataklık bizi dehşete düşürmediği için, oradan çıkıp gelecek olanların işleyecekleri yıkım ve yokoluştan bahsedilmesi de şaşırtmıyor hiçbirimizi.

Bu TOPLUMDA onlarca kez hep aynı şeyler yaşanmadı mı?

1955lerde “BASKILANMIŞ SUSKUNLUK” dayatması,

1963lerde “ÖĞRETİLMİŞ ÇARESİZLİK” ve

74 işgal rejiminde ise ‘TOPLUMSAL DUYGU’ları köreltilmiş, bencilleştirilmiş ve DEMOKRAFİK BÜTÜNLÜĞÜ iğdiş edilmiş bir toplumsal yapıyla insanlarımızı ganimet kültürü içinde, seçimler ve parlementer zaferler Peşinde koşturtularak kimliğimiz ve geleceğimiz bu bataklıkta öldürülmedi mi?

2020 de Yerleşimci Kolonize Rejim KK-tc’de organize edilen, bizlerle kedinin fare ile oynadığı gibi Seçim denilen bir seçim bataklığı deryasının içinde boğulmadık mı?

Şimdi yeniden Pile ovalarında yarıtılan “Oldu-Bitti”lerle Emperyal Ankara Otoritesi’ne, Kayyumuna, rejim bekçilerine, özellikle de 1974 rejim akvayumunda yüzen provokatörlerine yol göründü.

Yollara düşüldü, söylemlerde, demeçlerde, aslan kesilindi.

Ne yazık ki, her olay sonrasında olduğu gibi, EMPERYAL ANKARA OTORİTESİNİN 1974 İŞGAL REJİMİ yerinde duruyor, “Kıbrıs’ta Türklük Sözleşmesi” hedefi dikensiz bir yolda devam ediyor.

Geçmişte olduğu gibi yine son Pile olayları nedeniyle uluslararası kamuoyu ve kurumlar önünde BM Güvenlik Konseyi Emperyal Ankara Otoritesini değil “KIBRIS TÜRKLER”ini sorumlu tuttu ve bundan sonra da hep böyle olacak.

ÇÜNKÜ,

NATO YAZILIM MERKEZİNDE 1955’LERDE YAZILMIŞ “CYPRUS DIVIED AND RULE” İŞLETİM SİSTEMİ BÖYLE ÇALIŞIYOR.

VE BÖYLECE, EMPERYAL ANKARA OTORİTESİ, KENDİ EVİMİZİ BİZE, KENDİ ELLERİMİZLE YIKTIRMAYA DEVAM EDECEK…

Hiçbirimiz ‘ÖĞRETİLMİŞ ÇARESİZLİK’ten vazgeçmiyoruz; dehşete düşmüyoruz.

Ne bunları görmemezlikten gelen, seçim ve seçilmek için nutuklar atan muhalif söylemlerde, ne de bunları görüp, dinleyen bizlerde olağanüstü bir şeylere tanıklık eden insanların şaşkınlığı var.

Bunların bu “ÇİLKEŞ TOPLUM”un hakikatleri olduğunu hepimiz biliyoruz çünkü.

Geçmişe ilişkin hiçbir travmada, hepimiz hep birlikte ayağa kalkıp bu korkunç işleri yapan faillerin karşısına dikilmediğimiz gibi, yine olsa, yine ölenlerin, katliamlara, haksızlıklara uğrayanların acısını sadece onlara, yakınlarına ve bir kısmımıza havale edeceğiz.

SUÇU HEP KARŞI TOPLUMDA ARAYACAĞIZ.

NATO koridorlarında yazılmış “CYPRUS DIVIED AND RULE” İşletim Sisteminin sürekli ısı ayarlı sıcak suyunda rehavet içinde yüzenler, seçenler ve seçilenler, Çilekeş Adamızı kuşatan bataklığın gıdasını ve şeklini alıyorlar.

1974 Yerleşimci Kolonize Rejim bataklığı kurumadığı sürece, ister Kıbrıs Cumhuriyetinden kaynaklanan haklarımızı talep etmiş olasın, ister Ankara tarafından atanmış Kayyum olasın, ister Kayyuma Muhalif olasın, o ya da bu kılıkta, şu ya da bu şekilde, 1974 rejiminin puslu Bataklık havalarında “Kıbrıs’ta Türklük Sözleşmesi hedefi” için, köreltilmiş ve bencilleşmiş ‘BİREYSEL ÇIKARLAR’ için katkı koyduğumuzu ve bundan sonra da koyacağımızı hepimiz biliyoruz.

Kimliğimizin ve geleceğimizin ne olacağını biliyor, ama düşünmek istemiyoruz.

“CYPRUS DIVIED AND RULE” işletim sisteminin bir parçası olan “KIBRIS’TA TÜRKLÜK SÖZLEŞMESİ” hedefi nereden gelip, nereye gideceği artık, gün gibi apaçık ortada.

NATO koridorlarında üretilen bu sözleşme, 1955’ler Ankara’sında Siyasi ve Askeri mimar ve mühendisleri tarafından ‘İTTİHAT VE TERAKKİ’ örgüt yapısına, İdeolojisine, mantığına ve yaptığı uygulamalar kopyalanarak planlanıp ve bizzat Ankara tarafından yönetilen ‘Türk Mukavemet Teşkilatı’ (TMT) ile 1955-1974 döneminde yaptığı katliamlar, haksızlıklar, hukuksuzluk ve suç ortaklığının içinden çıkıp geldi ve topluma hakim oldu.

1955-1963 ve 1974den beri her seferinde ayakları üzerinde sendeleyen Adalı insanlarımızı, toplumumuzu vurup kendi hedefi ‘MİSAKI MİLLİ SINIRLARI’nı realize etmeye doğru yürüyor.

KENDİ EVİMİZE KENDİ ELLERİMİZLE İNDİRDİĞİMİZ HER BALYOZ, HER ŞİRO DARBESİ, ADAMIZLA BİRLİKTE BİZLERİ,

“KIBRIS’TA TÜRKLÜK SÖZLEŞMESİ” HEDEFİNE BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIRIYOR.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin