Ankara’nın kuklası Tatar’ın emriyle “Kıbrıslı Türklerin Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne saldırdığını” mı söylüyorsunuz?
Hem “yediler bizi bunun içinde Kıbrıslı kalmadı, irademizi gasp etti Türkiye, Geçici 10. Madde ile KKTC’de bütün egemenlik askerin elindedir” diyorsunuz…
Hem de “Tatar’ın emriyle Kıbrıslı Türklerin BM’ye saldırdığını” mı söylüyorsunuz…
Arka arkaya tutarlı iki cümle dahi kuramıyorsunuz!
Adı üstünde “Birleşmiş Milletler denetimindeki ara bölge/tampon bölge”ye girerek BM Barış Gücü’ne saldırdı işgal güçleri. “Haklıyken haksız duruma düştük” mü diyorsunuz?
Tassos İsaak’ı siz mi öldürdünüz, peki Solomos Solomou’yu? İsimlerini bile ağzınıza almaya korkarsınız. “İsaak ile Solomou’yu biz öldürmedik” diyecek kadar korkarsınız…
Çünkü İsaak ile Solomou cinayetleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin işlediği iki savaş suçudur.
Ellerindeki demir sopalarla TC’li yerleşimciler, üzerinde “KKTC polis üniforması” olan memurlar, Türkiye’den Derinya’ya taşınan ülkücüler, “saygıdeğer faşist” Erhan Arıklı başta olmak üzere Interpol listesindeki “kahramanlar” öldürdü değil mi İsaak’ı? Kafasına vura vura?
1996 Ağustos’unda İsaak ve Solomou’yu TC işgal rejimi öldürdüğüne göre, nasıl oluyor da 2023 Ağustos’unda Pile’de tampon bölgede “BM askerlerine Kıbrıslı Türkler saldırdı” diyorsunuz?
15 Temmuz darbesinden beridir Erdoğan rejiminin bir numaralı kanalı olan CNN Türk “KKTC’de sınır gerilimi… BM ve Türkiye askeri karşı karşıya…” diye verdi haberi. Bunun üzerine “Türkiye askeri” dedi de “Türk askeri” demedi diye topa tuttular CNN Türk’ü!
Halk TV şöyle dedi: “KKTC’de Türk askeri ile BM Barış Gücü askerlerinin arasında yaşanan gerginliği ekranlara taşıyan CNN Türk’ün, Türk askeri için kullandığı “Türkiyeli asker” ifadesi büyük tepki topladı”…
Evet, Halk TV’nin derdi bu… Türk askerinin BM Barış Gücü’ne saldırarak uluslararası kriz çıkarması değil, BM askerine saldıranların “Türkiyeli askerler” olarak tanımlanması “kanına dokundu” Halk TV’nin! Türklük onurları zedelendi…
ABD emperyalizminin “haydut devlet” ilan ettiği Venezüella, Irak, Suriye, Libya, Kuzey Kore hiç Birleşmiş Milletler askerlerine saldırdı mı?
“Suriye’ye 4 adam gönderirim Türkiye’ye 8 füze attırırım, savaş nedeni çıkarırım” diyen eski MİT Başkanı Hakan Fidan Dışişleri Bakanı olur olmaz Kıbrıs’ta çıkan bu kriz en çok “Erdoğan düşmanları”nı zevke getirdi.
Hakan Fidan’ın yetki alanındaki Pile saldırısında “Erdoğan düşmanı” muhalefetin sosyal medyada attığı savaş naraları inanılmazdı… Başkalarının ülkelerindeki savaşlardan zevk alıyorsanız, Türkiye’ye akan mülteciler kaderinizdir!
Çok şükür Türkiye’de 1-2 tane de olsa aklı başında insan kaldı. BM askeri olarak dünyada görev yaptığını söyleyen, “Dozerle sürüklenen aracın içinde ben de olabilirdim” diyen emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk Tele 1’de şöyle dedi:
-“Bu gördüğümüz son derece ciddi uluslararası bir kriz durumudur. Bunun başındayız. Bu krizin yaratılmasına ihtiyaç var mıydı? Bir kere Kıbrıs sorununu, genel anlamda siyasi bir sorun olarak Kıbrıs sorununu bir kenara koymak lazım. Bu sorunun bir parçası değil, o başka bir şey… İki, Kıbrıs’ta fiili bir durum var, 1974’ten beri, 63-74 arası ve 74’ten bugüne gelen fiili bir durum var… Bir ateşkes durumu var. Birleşmiş Milletler Barış Gücü 1963’ten beri orada. 1963 ile 1974 arasında 11 yıl Barış Gücü’nün Kıbrıslıtürklerin Rumların saldırılarına karşı korunması için çok önemli katkıları oldu. Bugün gördüğümüz Barış Gücü 63’ten beri orada olan bir barış gücüdür… Oraya yol yapmak için girdiğiniz bölge, tampon bölge. BM’nin kontrolünde, yetkisinde olan bir bölge. Siz de bu yetkiyi kabul etmişsiniz. Şimdi siz kendi kontrolünüzde olan ateşkes hattının ötesine geçmiş oluyorsunuz, dolayısıyla bu sizi saldırgan yapar. Bu çok vahim bir şey… Bir BM aracını dozerle kenara atmak tek başına çok vahim bir durumdur! Bu bölgede olan bitenden Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorumludur… Bunlara ihtiyaç var mıydı? Bu kararı kim verdi?”…