Libya gibi konuları, oldukça yoğun konuşurken, ansızın gündemden düşürülür. Düşürülmekle kalınmayarak, unutulduğu sanılıp bazen kaçınılmaz gelişmelerde de algı oyunlarına baş vurulur. Kadafi katliyamıyla başlayan Libya iç savaşları ülkeği darmadağın haline soktu. Birçok alt yapılar oluştu Genelde iki yönetim şekli oldu. Birçok anlaşmalar yapıldı. B.M. denetimindeki anlaşma dahi yürürlüğe girmedi. Bunları zamanında yazarken, özellikle direk taraf olarak katılan Türkiye gerçeği olması ise önemli otosansürleri de zorluyordu. Nitekim, genelikle yapılan anlaşmaları imzalayıp da uygulamayan eksende Traplustaki Türkiyenin desteklediği Dubeydi idi. Hat da anlaşmaya göre görevden çekilmesi, seçimler yapılması gibi kararlar olmasına rağmen, zamanı gelince uymayan Dubeydi oldu. Ancak, taraf olmanın durumuyla Türkiye İngiltere ABD cepesi bu konuda pek de gündemi yoğunlaştırma niyetinde deyildi.
Libyada karışıklıklar sürdü. Fakat, iki yıldır pek haber duymuyoruz. Arada özellikle Traplustaki Türkiye destekli yönetimdeki çatlaklıklar ve doğudaki temsilciler meclisinin de onayını almasına rarğmen, batı destekli Traplusun yine de Dubeydiyle ayakta kalma hikayeleri devam ediyordu. Ayrıca, artan denetimsizlik yanında giderek milis gurupları da güçlendi. Trapsusta dahi son günlerde ayrın ayrı milis gurupların çatışmaları haberi geldi. Öyle ki hesapta yönetim merkezi Traplus olurken, güvenliği sağlayan milis güçlerin çatışması konunun pek de dendiği gibi olmadığı anlaşılmaktadır.
İki yıl unutturulan Libya birden hem de batının hükümet diye kabullendiği batıda milis gurupları arasında çatışma haberiyle, kimisine “bir Libya sorunu galiba vardı” uyarısını tetikledi. Fakat, unutturulan Libya gerçeği sonucu, orada olanların özü hiç haber akışına konulmaması da tesadüf deyildi.
Daha bu haber yayılmadan sonlandırılırken, şimdi de Libya dışişleri bakanı Mangaçın görevden alındığı haberi geldi. Konu, Libya batı destekli kesimin dışişleri bakanı İsrail bakanıyla görüşmesidir. Üstelik, bazı İsrail önerileri de kabul edilse de resmen kabullenmedi. Çünkü Libya tartışmalı DUbeydi yönetimi halkta kabaran dalga nedeniyle görüşeği ret ederek ve bakanı da görevden alarak, adeta Libya karmaşa siyasetine yeni bir sayfa açtı. Tabi ki görevden alınan dışişleri adıyla denilen bakanın Türkiyeğe de gitmesine diyecek şimdilik sözümüz yok. Zaten Libya konusunda resmi görüş dışında haber olsa dayazan Barış Pehlivanın ve bazı gazetecilerin başına gelenler de herhalde unutulmadığı inancındayım.
Türkiye, özellikle kendi desteklediği yerler konusun da açıklamalrı dışında haber yapılmasını engeliyor. Kuzey Suriye veya Libyadaki Dubeydi yönetimi bunun en net kanıtıdır. Örneğin Türkiyenin Kuzey Batı Suriyedeki Afrine kaymakam atanması gibi konular Türkiyede bilinmez. Libyadaki Traplus yönetimini desteklerken ki yaptığı anlaşmaları da överek savunuyor. Halbuki şu anda en azından iki güçlü yönetimvardır. Traplustakini Türkiye ve italya direk desteklerken, Türkiyeğe onay verenlerden birisinin de Birleşik Kralık olduğu da gerçektir.
Anlayacağımız. Libya darmadağın. İmzalanan anlaşmalar dahi imzalanmıyor. Özellikle Traplusgart cepesinde giderek aşiret milis gurupları etkin olmaya başladı. Çözümsüzlük ve anlaşmalara uymama ilkesi temel haline geldi. Kadafinin başarıp da bir arada oluşturulan Libya, şimdi darmadağın. Her dış gücün bir destek kalesi var. Biraz doğrudürüs işleyen, petrolün karını dış sermayenin karla taşlandırılmasıdır. Son dışişleri bakanının görevden alınması ve Traplusgarta milis gurupların çatışmasıyla, Libyada ki gerçekleri yeniden şöylesine ufak esinti gibi yaprak kımıldaması yaptı. Ama Libya hala darmadağın olup yeni karışıklıklarla mitoz gibi parçalanma tehlikesi artıyor.