Türkiye voleybol kadın takımı, Avrupa’da Sırbistan’ı yenerek şampiyon oldu. Çekişmeli geçen maç sonrası, Türkiye Sırbistanı 3.2 yenerek sonuca ulaştı. Doğal olarak Türkiyede sevinçler tavan yaptı. Medyalarda bazı muhbalif eksenliler haberi ilk bilgi olarak verdiler. Sevinçle birlikte günümüz Türkiye gerçekleri de arada elbet sırıtıyordu. Normalde doyuma ulaşan ülkelerde böylesi şanpiyonluk yine de sevinç yaratırken, bunu üst ulusal telden fazla gündemde tutmazlar. Fakat, doyumsuz olan veya birçok kriz sorunla yaşayan, daha az gelişmiş ülkelerde şanpiyonluklar daha bir coşkuyla kutlanır. Ortak deyerlerde birliktelikle ulusal duygular ayuka çıkar. Birçok ayrılık adeta o anda silikleşir. Ancak, yeri geldiğinde de adı spor olsa da siyasal gerçekler de araya konulmadan edilemez. Cuntalar kendi başarısı diye kutlatırken, ona karşı olanlar da cuntaya karşı kazanılan muhalif deyer olarak da ikili anlayışlar da dünyada yaygındır..
Türkiye, Avrupada veleybol Kadın şanpihyonu oldu. Klişeleştirilen adıyla “filelerin sultanları” denildi. Ancak, istesek de istemesek de olalyın onca duygusal akışına karşın, siyasal dokunmalar veya başka esrumanlarla konu etmeler de olmadan edemedi. Daha baştan, kadınların giydiği şortan, öteki bazı durumlar eleştiri konusu edildi. Öteki kesim de özellikle fazla konuşacak konusu da kalmayan Kemalistlerin bir kısmı da Atatürkün kadınları simgesiyle olaya yaklaştılar. Bu tartışmalar zaman zaman özellikle sanal medyada epey karşılıklı ince veya direk dokunuşlarla oldu. Olaya takımdaki bazı kadımlar da ekletilerek genişletildi.
Böylesi siyasal arızalarla süren turnuvada Kadınlar şanpiyon olunca, dokunuşlar devam edildi. En ufak cümleden siyasal mesaj kapma tutkuları da epey fazladır. Kadın takımıındaki doğal oyuncuların, kendilerine karşı olan eleştirileri yanıtlarken veya yumuşatmaya çalışmaları dahi epey konu oldu. Özellikle “cumhurieytin kadınlarıyız” denmesi dahi deyişik algıları hemen tetikledi. İzmir marşı okunması veya Atatürkün adının söylenmesi dahi kimisince abartılı siyasal kulanım kimisinin de siyasal karşıtlıkla karşılık bulması tesadüf deyildir. Aslında, söyletilmeyen, Türkiyedeki kadın duruşlarının spora yansımasıdır. Hele de şanpiyonluğa rağme n devam etmesi, olayın nedenli yarılma yaşatığını n da kanıtıdır.
Filelerin sultalnları şanpiyon oldu. Bunun başarısızdır denmesine hiçbir gerekçeo olamaz. Yine de böylesi ortak ulusal deyerle sevinilmesi gerekilen koşulda dahi bazı ters sözlerin çıkması veya abartıyla siyasal mesaj vermeler, bize Türkiyedeki kutuplaşmanın nereye geldiğinin örneğidir. Kadın üzerinden yapılan siyasal gerici hamlelerin onca başarıya rağmen nerelre dek gelindiğinin de sinyalleridir. Giyilen şort, kadının niteliği ve nice eleştirisel sözlerle buna karşılık verme döngüsü, klasik Türkiye denkleminin kolayca açığa çıkan spor eksenidir. Kemalistlerin de muhalefet yapamama ve başarı örnekleri günümüzde gösterememe sıkıntısıyla, her konuda olduğu gibi Atatürke sığınıp ordan sevinçe esruman elde etme tutkularını da yansıtma olanağı verdi. Ne azık ki sadece şanpiyonanın tadını alma, ortak deyerle sokaklarda sevinme olacak ken, her kanal kendi penceresiyle bakmaya yoğunlaştı. Fırsat ve eleştiri yüzeseyliği ile olan başarının da arada gölgelenmesini getirdi. Bazı medyalar ilk haber ve epey zamanla yansıtırken, bazısı da hiç görmezden veya zorunlu haber etme duruşuyla karşılık veriyordu.
Arjantinde dünya şanpiyonası kısa zaman olsa da birlikte sokakta eğlenip şarkı söylemeği yaratırken, Türkiyede lafların yaygınlığı dışında yine siyasal kırılmanın da birliktelikle ortak tam buluşma noktası yaratılamadığını da yaşadık. K. Kıbrıs mı: adet yerini bulsunda kalındı. Bazısı da haberi verip orda braktı. Hele de makamcılar, önce Türkiye demeçlerini bekleyip de başarıyı kutladılar. Tabi Ersin ve Tahsin misaliyle olunca da dileyen epey arıza akalama kolaylığı da işin cabasıdır.
Kısaca, Türkiye kadın velebol takımı Avrupa şanpiyonu olup, tartışılmaz bir başarı yakaladı. Ayrıca bir kelimeleri dahi siyasal sansasyonalik yaratma durumuyla da herkese “anlayana elbet” Türkiye gerçeklerini de gösterdiler. Cumhuriyetin kadınları veya Atatürk kelimeleri kulanımı zaten gereken mesajı dileyene verdi. Şanpiyonaya rağmen birileri de bize sistemin en azından şanpiyon olunsa da Kadın konusunda nerelere gelindiğinin de acı sonucunun haykırıyordu. Onun için K. Kıbrısta uyarı yaparken, gelmekte olanı işaret ederken ki mesajımız örnekleşti. Şanpiyonaya rağmen ortak davranma duygusu yerine gericiliğin kadın bakışının kuşatması oldukça ağırdır. Kadınların bu başarısını kutlarım. Spordaki yarışma ve gerçekliğin ayrıca siyasal koşulun da katılması da bizim gibi araştırmacılara önemli ders bilgisi olarak pratikte yazıldı.