Konuşmayı çok severiz. Ayni zamanda, konuşmak için konuşmayı veya konuyu bilmeden gayet mükemmel bilme kafa yapımız da yaygındır. Bilmeme veya eksik bilme ile çok konuşmalar birlikte olunca, ilgili konunda ya kabak kesme veya kabak tadı verme deyimleriyle de karşılaşmanız da gayet normal davranış haline gelir. Ayni şekilde, tersinden bakalım: konuları biliyorsanız, yaşamakla de güncel aklınıza dek gelmesine karşın, hala susmak veya bilmeme moduna yatarsanız, yeri geldiğinde ve size dokununca da şaşırır gibi yapıp kendizi kurtarma refleksine de sokulursunuz. Bunları sadece siyaset birikimimle deyil, akademik karyerim olan uzmanlık alanından da öğrendiklerimle her zaman yeniden karşılaşma gerçekleri gibi ilginç durumlarla da karşılaşmaktayım….
Önceki yazımda kısaca dyindim: Küreseleşme organize suçlar endeksi alanında K. Kıbrıs bölümüne şöylesine dokundum. Araya lbet kaçınılmaz olarak Türkiye ayağına da gitmek zorunda kaldım. Çünkü, Türkiyeleşme gerçeğimiz vardır. Aslında konuda da deyindiğim gibi, burada güncel yaşadığımız ve siyasetimizle ekonomimizin şekillendiği gerçekler kısaca özetlendi.. Öyle olmasa, en azından şaşkımlık veya tereddütler olurdu. Resmi sözcüler hiç olmazsa, bukadar da deyil veya yalandır söyleme cüretleri olacaktı. Hiçbiri olmadı. Ne sürpriz diyenler oldu nede şaşıranlar. Sadece birkaç medyanın kendine has ilkeleriyle konuyu işlemesi ile geçildi. Bu rapor bir anlamda K. Kıbrısın resmini çekti. Genele dek ne olduğunu basit ama yaşamdan alınan örneklerle resmileşen siyasal boyuta dek özetledi.. En ders alıcı olan, Türkiyenin bu konuda Avrupa birincisi olurken, Kıbrısın, K. Kıbrısın da olumsuz katgılarıyla dahi 29 sırada bulunmasıydı. Tabi K. Kıbrısın yasadışı gerçeği ile Türkiye bağımlılığı kuralı da araya damıtıldı.***
Kapılar hep Türkiyeğe çıkıyor. Türkiyede ise bazı arkadaşalrın da sohbetlerine giren olaylarla tekrardan egemen blok ile uluslararası ilişkiler imajı üzerinden yeni denip tekrar gibi olaylar sergilenmektedir. Bir yanda resmen mafya çatışmaları, öte yanda yeni içişleri bakanının operasyonlarıyla yeni alanları kimilerine aşma girişimleri, havada uçuşuyor. Burada ince bir noktayı belirtelim: eğer, sizin develt düşünceniz doğru deyilse, yasal ile yasa dışılıkların sistemsel anlamını bilmezseniz, bir noktada sıkışıp kalırsınız. Son gerek operasyon gerekse mafya tipi uluslararası boyutla çatışmalarla haber oluyorsa, bunun iki anlamı var: birisi devlet içi kırılmalarla, yeni alan aşarak bazılarının gelişmesine ardımcı olma olurken, uluslararası boyutda da mesaj verme amaçlı olacağını birlikte düşünün.
Belli ki Türkiyede yeni içişleri bakanıyla yapılan hemen tasfiyelerle eski makama bir hamle oluyordu. Bilinen ve hep tekrarlana gerçeğe rağmen soruşturma yapılmayıp yanında taşıtılan kesimlere operasyon oluyorsa, orada bazı taşların oynama şansına da işaretdir. Fakat, TC devletini iyi bilenlerin bu blokta işlerin öyle kolay olmadığı da ortada. Nitekim, Soyluya karşı denilip umutlar pompalatıp olayın özü kaçırılırken, birden Bahçelinin hamlesiyle olay devlet içi itifak derecesine doğru kaydı. Hele de eyerel seçim ve büyük hedef de olunca, bu hamlelerin bir noktada duracağı inancı giderek yayayıldı.
Burada direk bizi kapzayan bilgi, operasyonla bilinip de şimdi tutuklanan Bora Kaplanın bazı maceralarının K. Kıbrısta hem de kumarhane ekseninde de geçtiği bilgisidir. Üstelik kimlerle olduğu da söylenince, hep kaçılan K. Kıbrıs Türkiye gerçekleri yeniden direk ortaya serildi.
İkinci nokta ise birlikte nedense pek koyan yok: Türkiye hem finansman alanında Gri listesinde bulunurken, tersinden de sıcak döviz ihdiyacı vardır. Şimşek en azından Gri listesinden çıkma ve Avrupa başta olmak üzere kapitalis metropollerden para gelmesi adına bu tür operasyonlarla mesaj vermeğe çalışıyor. Mafya ve kara parayla mücadele yaptığı algı operasyonu inancına yöneldiği kesin.
En azından kısa yazıma sıkıştırdığım bu iki olguyu birlikte ele almadan, devlet egemen yapısını bilmeden çözümleme yorum yapmakta güç olacaktır. Devlet içi yeniden alan aşma ile uluslararası mesaj verme ikilemi hala net çakışamadı. Devlet içi Bahçeli gerçeği ile Uluslararası sermayenin gelme koşulları bazen çelişerek ertelenme olasılığı da vardır. Buna yaklaşan yerel seçim sürecini de düşününce, karar alma ve beklentiler bazen karmaşalı hale gelir. Fakat, sığıntı yer de K. Kıbrıs olmasa olmaz seçenek olarak dimdik ayaktadır. Söz konusu raporda boşuna konmadı: “K. Kıbrısta İnterpol tarafından aranan suçluların K. Kıbrısta bulunduğu”…
Kısaca, bol konuşuruz. Gerektiğinde en basit gerçekte de susarız. Çelişkili kültürleşme ve siyasal egemenliğin idolojik kulanım aygıtı olarak yaşama kazılmaya devam ediliyor.