Karabağ konusunu, epey zamandır, haberlerde istemesek de kriz ve savaşlarla duyduk. Yeri geldiğinde hamasi şovenizimde kulanılırken veya Kıbrıs konusunda Azerbeycan tutumlarını incelerken, Karabağ olayı hep belirli yerde yerini aldı. Son olan gelişme ise kısa zaman içinde sonuçlanması kadar, gündemde de fazla yer bulmama takıntısına da takılan yaşanan halinde gelip geçti. Tek gerçek, artık bildik Karabağ sorunu ekseninden çıktı. Yeni örneklem ve önemli uluslararası hesaplaşmaların dersleri olarak akılda hep tutulması gereken olay tarihleşmesi duruşunda salanmaya devam edecektir.
Karabağ konusu zaman zaman K. Kıbrısta da konuşuldu. Kimi resmi eksende hamasi ve şovenizimle süsletip algı operasyonu yaparken, kimisi de Azerbeycanın neden Kuzey KIbrıstaki yönetimi tanımama gerekçesi derecesinde soruna yaklaşmaya çalışıyordu. Yine de son Karabağ kısa çatışmalarında, resmi bazı hamasi atışalr dışında konu nerede ise önemli sonuçlarına rağmen hiç konu dahi edilmedi. Halbuki, Karabağın sonuçları salt yerel deyil, genel mifus alanı mücadelesine varan sonuçlar ve gelecekte kulanım örneklemi olarak şimdiden yeni mesajlarla konum olmaya adaydır.
****
Daha önceki birkaç yazımda, Karabağ gelişmelerini değerlendirdim. Bu yazımda tarihsel süreçle, hemen hemen değerlendirmelere katılmayan bazı görüşlerimi aktaracam. Eğer daha iyi anlamak isterseniz: birgündeki İlhan Uzgelin veya bugün Artı Gerçekteki Alp Altınerin makalelerini de okumanızı öneririm…
Karabağ şekillenmesini Sovyet döneminden başlatacam. Gerçi dana önce Osmanlının son fetihçilikle Bakü durumu da var. Bunlara dalarsam, kitap yazacak birikimim var..
Sovyetler birliği sosyalist amaçlı yeniden yapılanma gerçekleştirdi. Kafkaslar dda bundan nasibini aldı. Karışık etnik yapılardaki Kafkaslarda da hem federal hem de onların içindeki özerk bölgelerle örülü yönetim şekileri oluşturdu. Ermenistan ile Azerbeycan da öyle idi. İnce basit fakat günümüze dek sorunlaşacak ayar da yapıldı. Örneğin, Nahcivan ağırlıklı Azeri olmasına karşın Arada Ermenistan olduğu için, direk Azerbeycanla ilişkisi yoktu. Ayni şekilde Karabağ da Ermeni ağırlıklı olmasına rağmen, Ermenistanla ilişkisi yoktu. Burada ince bir olgu sırıtıyor. Nahcivanda referandum yapılarak Ermenistan deyil de Azerbeycana bağlandı. Karabağda ayni referandum yapılmayıp direk Azerbeycana bağlatıldı. Bir farkla, Karabağ da Azerbeycana bağlı özerk bölge idi. Sovyet sisteminde bu durum işledi. Taki, Kapitalist döneüşüm dönemine dek..
Gorbaçov dönemiyle çökmeğe başlayan Sovyetler, milletler konusunda da tetiklemelerle de sorunlar artı. Sovyetler dağılırken, Azerbeycan da ayağına kurşun sıkar! Karabağın özerkliğini kaldırtır. Karabağ meclisi de bu karar üzerine Ermenistana bağlanma kararı alır. Kapitalizme giden Kafkaslar ise yeni milletler kirzleri ve üstüne eklenen savaşlarla merhaba dendi. Azerbeuycan Ermenistan savaşı da bu koşulalrda başladı. İlk savaşı Ermenistan kazandı. Fakat barış gerçekleştirilemedi. İkinci savaşı ise Azerbeycan kazandı. Ama, oda tutmadı. Son üçüncü dönemde ise fırsatı da kulanan Azerbeycan resmen Karabağa saldırıp onları kısa zaman içinde teslim aldı.
Bu son deyişim ise giderek Karabağdaki Ermenilerin göç etme zorunda kalmalarına dek gitme lolasılığı büyük. Bu gelişmelerde uluslararası koşulalrın da katgısı tartışılmazdır. En önemli çıkarsama ise, Sosyalizmin yaratığı koşullar Kapitalizme dönüşünce nasıl yıkımlar getireceği önce Yugoslavya ve sonra Kafkaslarda çok acı derslerle yaşandı. Kapitalizme geçişle bir anlamda Güney Kafkaslar resmin kana bulandı. Ayrıca, ayarlar durumu ve nifus alanı deyişim hamleleri dahi savaşla gerçekleşmesi de olayın pek konuşulmayan tarafıdır. Hat da son Pasinyan olayı ile onun batıya kaymasını demokratiklik diye övenlerin, kaybetme sorumluluğunu eklemeleri de ilginç düşüncedir. Belli ki batı kolektif emperyalist kesim Güney Kafkaslara girdi. Azerbeycanı direk Türkiye dışında israilin de yardımcı olması, ingilterenin rolunun hiç konuşturulmaması ve Amerikaya güvenen Ermenistanın ikinci kez nasıl çaresiz kalması önemli uluslararası ile yerel eksenli sonuçlardır. Ayrıca, şimdiden Zengin koridorundan iran ilişkilerine yeni kriz tehlikeleri de sırıtmaktadır. Ermenistanın direnme şansı pek yokken, Rusyanın da kısa zaman oyunu belli ki kaybeden uluslararası güçlerin sırasına ilk olarak girdi. İran pimi ise İsrail ile Amerikanın elinde. Belli ki Karabağla başlayan, siyasal deprem, daha çok sayfa yazma geleceği oluştu.