Kıbrıs iktibasNidai MesutoğluBu topraklarda ne palavra biter ne de palavracı – Nidai Mesutoğlu
yazarın tüm yazıları:

Bu topraklarda ne palavra biter ne de palavracı – Nidai Mesutoğlu

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ajda Pekkan’ın 1975 yılında seslendirdiği Palavra Palavra adlı şarkıyı dinlemeyen yoktur sanırım. O yıllarda çok popüler olmuştu. Bugün bile radyolarda çalınır.

Palavra sözcüğü inandırıcı olamayan söylemlere karşı söylenen bir sözcüktür. Abartılı ve gerçek olmayan, gerçekleşmesi olasılık dışı olan söylemlerdir bunlar. Buna rağmen bazı kişilerin palavra dediklerine bazı kişiler inanmaktan geri kalmaz.

Söz gelimi benim ilkokul öğrencilik yıllarımda Türkçe kitaplarında okuduğumuz Ulubatlı Hasan parçası bize gerçekmiş gibi anlatıldı ve çocuk aklımızla biz de büyük bir kahramanlık olayı gibi öğrendik. Ulubatlı Hasan’a da büyük bir kahraman gözüyle baktık. Oysa sonradan öğrendim ki ne böyle bir kişi yaşamış ne de böyle bir olay gerçekleşmiş. Yani burada söylenecek tek söz var. Palavra

Siyasilerin özellikle seçim dönemlerinde gerçekleştireceğine dair verdikleri sözleri iktidara geldiklerinde unutmaları da aslında söylenenlerin palavradan öteye gitmediğini gösterir.

Şimdiki başbakan her konuşmasında vatandaşların refah seviyesini artıracaklarını bu konuda çalıştıklarını söylemesi bir beklenti yaratır. İnsanlar her geçen gün daha fakirleştiklerini, yapılan zamlarla geçinmenin adeta işkenceye dönüştüğünü görünce söylenenlerin palavra olduğunu anlar. Televizyonda başbakan Üstel’i görenler hemen kanal değiştirir. Çünkü söyleyeceklerinin palavra olacağına inanmaktadırlar.

Denktaş’ı Kurucu Cumhurbaşkanı olarak gösterdikleri” KKTC’yi sonsuza dek yaşatacağız” demelerinin de bir palavra olduğu ortaya çıkamaya başladı.

Kıbrıs’ta Pile –Arçoz yol yapımı için hazırlanan provokasyondan sonra çizmelerini giyip makam odasında volta atan Bahçeli durup dururken KKTC’nin sonun geldiği ve yerine “Kıbrıs Türk Devleti” kurulmasını gündeme getirdiğinde bunun üzerine balıklama dalan Ersin Tatar’dı.

Bugüne kadar “KKTC’yi sonsuza kadar yaşatacağız” diyen Tatar şimdi KKTC’nin tabutuna son çiviyi çakarak “Yıkıcı Cumhurbaşkanı” olarak anılmak istemektedir.

“KKTC ‘yi yüceltmek “,” sonsuza kadar yaşatmak” fikri demek ki hep palavraymış.

Her seçim öncesi iktidar partisi oldun muhalefet partisi olsun seçmenin oyunu alabilmek için palavralar üretirler. Sonra da verdikleri sözün altında kalırlar. Bunlar halk içinde palavracı değil politikacı olarak bilinirler.

Ne ilginçtir ki palavra olduğunu bile bile gerçekmiş gibi inanmak ve palavracıya methiyeler düzmek şimdilerde yalakalık oldu. Bu yalaklık ve yağcılık bizim ülkemizde geçerliliğini koruyor ve büyük bir yetenek olarak görülüyor.

“Becer de bal ye” ya da : “ Bal tutan parmak yalar” atasözü palavracılara yalakalık etmenin tarihsel bir gerçeği de ortaya koymaktadır. Bunun için de söylenen: “böyle gelmiş böyle gider”

Siyasette palavracı çoktur. Palavracıların ipliğini pazara çıkarmak gerçekleri rehber edinip mücadele etmek zor zanaat bu topraklarda.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin