Filistinli ve İsrailli kadınların ortak örgütü “Women Wage Peace” yani “Kadınlar Barış için Mücadelede” son günlerde yaşanmakta olan savaşla ilgili olarak ortak bir açıklama yaptı ve “İntikam güdüsüyle hareket edilmesin!” dedi.
Açıklamayı okurlarımız için özetle derleyip çevirdik:
*** Yaşadığımız acı, şok ve kaybı tarif edecek sözcükler mevcut değildir. Doğanın ortasında neşe içerisinde bulunan genç insanların hayatlarını kan gölüne dönüştüren ve anne-babalarının kucakladığı dehşet içindeki çocukları katleden teröristlerin kötülüğü ve zulmünü insan nasıl kaldırabilir? Bu katillerin elleri Yahudiler, Araplar, İsrail yurttaşları ya da yabancı yurttaşlar arasında herhangi bir ayırım yapmamıştır. Böylesi canice eylemlerin hiçbir gerekçesi olamaz…
*** “Kadınlar Barış için Mücadelede” örgütümüze dahil olan hepimiz, Yahudiler ve Araplar olarak öfkeliyiz, yas tutuyoruz ve kaygılıyız. Kadınlarımız sevdiklerini kaybettiler. Teröristler evlerinde dolanırken, kadınlarımız saatler boyunca gözaltında tutuldular. Kadınlarımız kaçırılmış ve Gazze’ye götürülmüştür. Sevdiklerimizin hiçbirini terketmeyeceğiz. Hükümetten talebimiz kaçırılan annelerimizin, babalarımızın, çocuklarımızın, ninelerimiz, dedelerimiz ve askerlerimizin geri getirilmesidir. Kalplerimiz, ızdırap içindeki aileleriyle birliktedir ve binlerce yaralıya da acil şifalar diliyoruz…
*** Batı Şeria’da da, İsrail içerisinde de, ne Araplar’a, ne de Yahudiler’e karşı şiddete başvurulmamasını güvence altına almalıyız… İntikam güdüsüyle hareket etmemeliyiz! Paniğe kapılmamalıyız! Bu zorlu dönemde hepsimiz de insaniyetimizi korumalıyız!
*** Gazze’deki analara barış için elimizi uzatıyoruz ve umuyoruz ki uzatığımız eli sıkarlar… Gazze’deki anneler evlatlarına bakmalıdır ancak İsrail’den kaçırılmış olan insanların güvenliğini ve ailelerinin kollarına geri dönebilmeleri için iadelerini talep etmelidirler. Tüm taraflardan anneler ve kadınlar böylesi bir kabusu destekleyemez…
*** Ülkeyi zor günler yönetiyor. Savaş bittikten sonra, tüm kurbanları defnettikten sonra, çatışmayı “idare” etmeye devam edemeyiz. Bugün çok net biçimde bu görülmektedir. Bu çatışmanın siyasi çözümü için harekete geçmeliyiz çünkü bunun bedelini artık ödeyemeyecek durumdayız…
*** Güvenlik güçlerinin ve askerlerin güvenliği için de duacıyız ve tüm yaralılara da acil şifalar diliyoruz… En büyük dileiğimiz bu kabusun sona ermesi ve evlatlarımızı güvenlik ve özgürlük içerisinde yetiştirmemizdir. Kendinizi ve ailenizi güvenlik içerisinde tutmanızı diliyoruz…
ANNELERİN ÇAĞRISI…
Filistinli ve İsrailli annelerin bir araya gelerek oluşturmuş olduğu “Kadınlar Barış İçin Mücadelede” örgütü, bundan önce de “Annelerin Çağrısı” başlığıyla bir kampanya başlatmıştı. Bu çağrıda şöyle deniyordu:
*** Bizler tüm yaşlardan İsrailli ve Filistinli kadınlar olarak evlatlarımız ve gelecek kuşaklar için barış, özgürlük, eşitlik, haklar ve güvenlikle dolu bir gelecek için insani özlemimizle birleştik.
*** İnanıyoruz ki bu ortak özlemimizi uluslarımızın çoğunluğu da paylaşmaktadır. O nedenle liderlerimizinn bu çağrımıza kulak vermelerini ve bu uzun ve acı verici çatışmaya siyasi bir çözüm bulma kararlılığıyla ve belirli bir zaman çerçevesiyle derhal barış görüşmeleri ve müzakerelere başlamalarını istiyoruz.
*** Tüm uluslardan insanlara, Filistinliler’e ve İsrailliler’e, bölge halklarına da çağrıda bulunuyoruz ve bu çatışmanın çözümü için desteklerini sergilemelerini istiyoruz.
*** Dünyadan kadınlara da çağrıda bulunuyor ve kendimiz, evlatlarımız ve bölge halkları için barış, güvenlik, refah, insanlık onuru ve özgürlük içeren bir gelecek talebimizi desteklemelerini istiyoruz.
*** Tüm dünyadan ister genç, ister yaşlı olsunlar, dini liderlere, toplumlarında etki yapabilecek kişilere, toplum liderlerine, eğitimcilere ve bu konuyu kendilerine yakın hisseden tüm barışseverlere, seslerini sesimize katmaları çağrısı yapıyoruz…
*** Liderlerimizi bu sesi ve bu sesle ifade edilen halkların istencini duymaya, çatışmayı çözmeye ve kimseyi dışlamayan, adil bir barışa ulaşmaya çağırıyoruz. BM’nin 1325 sayılı Kararı çerçevesinde müzakere sürecinde başarılı bir uzlaşmaya varılıncaya kadar aktif bir rol oynamakta kararlıyız.
*** Liderlerimize cesaret ve vizyon sahibi olmaları ve hepimizin özlediği bu tarihsel değişimi gerçekleştirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Ellerimizi kararlılık ve ortaklıkla birleştiriyoruz, halklarımıza umudu yeniden verebilmek için…
KADINLARI NELERİ SAVUNUYOR?
*** “Kadınlar Barış için Mücadelede” örgütü geniş bir hareket, siyasi açıdan herhangi bir partiye bağlı değiller ve savaşları önlemeye, İsrail-Filisin çatışmasında şiddetten uzak, saygıya dayalı ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm için çalışmaya bağlılar. Kadınların müzakere süreçlerinin tüm aşamalarına atkif biçimde dahil olmasını savunuyorlar.
*** Hareketin on tane çalışma prensibi var… Hareketin tüm eylemleri, İsrail-Filistin çatışmasının müzakereler yoluyla çözümünde kadınların tam katılımına hizmet etmeli. Böylece hareketin yıllık programına öneri yapacak kadınlar, her bir etkinlik için bu yöndeki gerekçelerini sunmalılar…
*** Hareket, siyasi liderleri eleştirmekten kaçınıyor ve daha çok barışçıl bir çözüme yönelik müzakerelere doğru olumlu eylemleri destekliyor. Bu yaklaşımın nedeni, siyasi bir anlaşmaya yol açabilecek eylemlerin mümkün olduğuna inançtır.
*** Hareket, siyasi görüşleri ne olursa olsun, insanların çoğunu bir konsensüs çerçevesinde bir araya getirmeye çalışıyor çünkü herkesin ortak çıkarı, özlemi ve ihtiyacının, çatışmanın barışçıl çözümünde yattığına inanıyor. Herhangi bir siyasi partiye destek vermiyor ve herhangi bir birey veya parti için herhangi bir kampanyaya da katılmıyor.
*** Kadınlar hareketin öncülüğünü yapıyor ancak bu sivil toplum insiyatifi, kadınlara da, erkeklere de açık. Bunun nedeni kadınların genel olarak siyasi alanda hala eksik temsil edildiklerine, kadınların liderliğinin aktif biçimde desteklenmesi gerektiğine ve kadınların müzakere süreçlerine özgün bir katkı yapabileceklerine inanmaları…
*** Hareket için anahtar sözcük pragmatizm… Çok farklı ideolojilerden gelen kadınlar, bu harekette bir arada bulunuyor. Tüm farklılıklarına karşın, ortak hedef için birlikte çalışmanın yollarını buluyorlar.
*** Hareket, barışın kalıcı olabilmesi için daha fazla partnerin sürece dahil edilmesi ve farklı seslerin de buna dahil olmaları gerektiğine inanıyor. Hareket bu çerçevede farklı nüfus gruplarının ihtiyaçlarını ve bir barış anlaşmasına yönelik temkinli hallerini anlamaya çalışıyor ki bu grupların harekete geçirilmesinde en iyi yöntemin ne olduğunu bulabilsin. Bu çerçevede hareket tek bir formül ya da yöntem kullanmıyor, kimseyi de tek bir gerçek varmış gibi ikna etmeye kalkışmıyor.
*** Hareket, insanların geniş bir sosyal harekete katılma nedeninin, hareketteki bireyler değil, hareketin hedefleri ve prensipleri olduğuna inanıyor. Bu yüzden hareketteki görevler rotasyon usülüyle yapılıyor ve tüm üyeler karar süreçlerinin parçası olabiliyor.
*** “Kim önerdiyse, o uygulamalı” sloganı da hareketin temel sloganlarından. Bu, kadınların sorumluluk alarak liderlik yeteneklerini geliştirebilmeleri için teşvik ediliyor. Bir fikri ortaya atan şahıs, diğer üyelerin yardımıyla bunu uygulamaya koymaya teşvik ediliyor.
*** Hareket ister fiziksel, ister sözlü olsun, her türlü şiddete karşıdır ve her daim, yasalar çerçevesinde hareket ediyor.
Filistinli ve İsrailli kadınların ortak barış eylemlerinden biri…
https://www.womenwagepeace.org.il/en/
(Women Wage Peace’ten derleyip özetle çeviren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN)