Mevlüt Çavuşoğlu talimatları ile hızlandırılan istisnai vatandaşlık davaları devam ediyor

Yeniçağ podcastını dinleyin

19 Ekim 2022 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun keyfi olarak vermeye devam ettiği vatandaşlıklar için sembolik olarak 2 dava dosyalanmıştı, dün davaların görüşülmesine devam etti…

Konuyla ilgili Avukat Öncel Polili “güzellik uzmanı ihtiyacı olduğu” gerekçesi ile Özlem Yartum’un vatandaşlığa alınmasıyla ilgili YKP’nin açtığı davada tarafların 11 Ekim 2023 tarihinde duruşmada sunmayı planladıkları belgeleri ve karşı taraftan istedikleri belgeleri mahkemeye belirttiğini, mahkeme de taraflara belgelerin sunulması için 23 Ekim tarihine kadar süre verdiğini söyledi…

Mahkemede hazır bulunan YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı da, özellikle TC Dışişleri eski bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs’ın kuzeyinde halka açık bir toplantıda vatandaşlık sorunu dile getirmesi ve çözülecek demesinden sonra Bakanlar Kurulu’nun istisnai vatandaşlık vermeyi hızlandırdığını belirtti, bunun da devam ettiğini söyledi. Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyinde nüfusun hâlâ bilinmediğini, atanmış başbakan Ünal Üstel’in ‘bilirik ama söylemeyiz’ tipi açıklamasının da ortaya çıkan demografik değişimi gizleme yönelik manipülatif açıklama olduğunu söyledi. Kanatlı, seçmen listelerinin sürekli olarak arttığına dikkat çekti, bu doğal doğum ölüm oranlarının çok çok üstündedir diyerek, bunun on yıllardır seçme seçilme hakkına ciddi bir müdahale olduğunu vurguladı. Kanatlı, vatandaşlık yasasının getirdiği en büyük handikabın vatandaşlık verilmesini adada kalış süresine indirgendiğini, bunu sağlayana vatandaşlık verildiğini, bunu sağlayamayana yasaların imkan vermediği yerde de Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlık verildiğini söyledi, bu durumun kabül edilemez olduğunu bir kez daha hatırlattı… Kanatlı, demografik yapının değiştirilmesi, nüfus taşınması konularında her platformunda mücadeleye devam edeceklerine de vurgu yaptı.

 

Ne olmuştu

27 Ekim 2022’de YKP yaptığı açıklamada davaların neden açıldığını ve sürecin gelişimini açıklamıştı. Açıklama şöyle

Bakanlar Kurulu kararı ile güzellik uzmanı ihtiyacı olduğu ya da avukatın yatırım yaptığı veya 74 gazisi olduğu gerekçesi ile verilen vatandaşlıklar, tıpkı öğrenci iken bakanlar kurulu kararı ile Bertan Zaroğlu’na verilen vatandaşlık gibi, bir sonraki seçimde güzellik uzmanı, gazi, avukat ve diğer keyfi verilen yeni vatandaşların milletvekili olmasının koşulları yaratması ayrıca yalnızca 2022’deki verilen vatandaşlıkların şimdiden bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin dengelerini değiştirecek niteliğe ulaşması nedeniyle birçok uluslararası antlaşma ile güvence altına alınan seçme seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir, bu nedenle açılan davalar önemlidir.

Uluslararası hukuğa atıfta bulunup herkesin vatandaş olma hakkı var demek önemlidir, doğrudur, her ülke ayrımcılık yapmadan yasal mevzuatı dahilinde elbette vatandaşlık vermesi gerekir ancak uluslararası hukuğun seçmeli uygulanan bir tarafı da yoktu, oraya atıfta bulunulacaksa, örneğin BM Cenevre Konvansiyonu da uluslararası hukukun bir parçasıdır. Cenevre Konvansiyonunda haklı veya haksız diye ayırmaksızın askeri operasyon yapılan, işgal edilen bir bölgeye nüfus taşıma yasaklanmış, taşınması savaş suçu olarak tanımlanmıştır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki vatandaşlığı konuşacaksak, bununla beraber konuşmamız gerekir…

AİHM kararları da iç hukukun da parçadır. Orda açıkça Kıbrıs’ın kuzeyi için Türkiye’nin yerel alt yönetimi denmektedir. Türkiye’nin alt yönetimi olan bir iradenin Türkiye vatandaşlarına kendi iradesi ise vatandaşlık verdiğini söylemek bu nedenle de mümkün değildir. Zaten TC’deki birçok yetkili kişi basın önünde vatandaşlıkla ilgili açıklamaları, süreçlerin müdahalelerle ilerlediğini açıkça göstermektedir. En son Lapta’daki basın önünde diyalogları kimse unutmuş olamaz… TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “bazı hükümetler olumsuz tutum sergiledi ama bu sorunun artık bundan sonra yaşanmayacağını görüyoruz” demiş, İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler de emriniz olur efendim anlamına gelen cevap vermişti, yaladığımız en son süreç Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatlarının yerine getirildiğini göstermektedir. Bu nedenle bu verilen vatandaşlıkların uluslararası hukuk çerçevesinde de verilmediğinin herkes farkında.

Böylesi koşullar altında YKP, hem uluslararası alanda hem de bu coğrafyada demografik yapının değiştirilmesi, seçme seçime hakkının ihlal edilmesi karşı mücadele vermeye devam edecek…

YKP, alt yönetimi olunan devletin vatandaşlarına buranın da vatandaşlığının verilerek egemenliğin daha da Türkiye Cumhuriyetine devredilmesine, vilayetleştirmeye, Hataylaştırılmaya karşı mücadeleyi sürdürmede kararlıdır.

Bakanlar Kurulu kararı

Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun 14 Eylül 2022 tarihli Karar Sayısı Ü(K-I)762-2022 olan Özlem Yartum’un KKTC Yurttaşlığına Alınması kararı:

Bakanlar Kurulu, önergede belirtilenler ışığında , 13.5.1980 Adana doğumlu Özlem Yartum’un 10 yıldan beri ülkemizi sık sık ziyaret ettiği , 21.7.2020-21.7.2023 yılları arasında Yakın Doğu Üniversite Hastahanesine bağlı Near Estetica’da Güzellik ve Bakım Eğitim Danışmanı olarak görev yaptığı tespit edildiği, eğitim ve öğretim alanında üniversite hastahanesine bağlı güzellik merkezinde danışman olarak yaptığı katkılardan dolayı, iyi ahlak sahibi, genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı bulunmayan bir kişi olduğu hususları da dikkate alınarak, 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası’nın 9’uncu maddesinin (1 )’inci fıkrasının (C) bendinin öngördüğü koşul yerine gelmiş olduğundan, Özlem Yartum’un KKTC yurttaşlığına alınmasına karar verdi.

- Advertisement -spot_img

Yeniçağ Podcastını dinleyin

- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
357AboneAbone Ol