yaklaşımlarÇağla ElektrikçiReçete ve İklim Krizi - Çağla Elektrikçi
yazarın tüm yazıları:

Reçete ve İklim Krizi – Çağla Elektrikçi

Yeniçağ podcastını dinleyin

İlaç şirketleri, operasyonları ve tedarik zincirleri aracılığıyla iklim değişikliği üzerinde dolaylı bir etkiye sahiptir. Enerji tüketimi, ulaşım ve atık üretimi gibi faaliyetlerle iklim değişikliğine katkıda bulunuyorlar. Bununla birlikte, vektör kaynaklı hastalıkların yayılması ve aşırı hava olayları sırasında temel ilaçlara erişim gibi iklim değişikliğiyle ilgili sağlık sorunlarının çözümünde de önemli bir rol oynuyorlar. Birçok ilaç şirketi karbon ayak izini azaltmak ve faaliyetlerinde sürdürülebilirliği teşvik etmek için adımlar atıyor. Ek olarak, iklimle ilgili sağlık sorunlarına yönelik ilaç ve tedavilerin geliştirilmesinde de rol alıyorlar. İlaç endüstrisinin iklim değişikliği üzerindeki etkisi çok yönlüdür ve bu şirketlerin çevresel etkilerini halk sağlığına katkılarıyla dengelemeleri çok önemlidir.

İlaç atıklarının ve yolsuzluğun etkisi oldukça önemlidir ve ciddi sonuçlar doğurur.

Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmamış ilaçları ve ilaç ambalajlarını içeren ilaç atıkları, su kaynaklarını kirletebilir ve ekosistemlere zarar verebilir. Farmasötiklerin uygun olmayan şekilde imha edilmesi, ilaç kalıntılarının çevreye girmesine, sudaki yaşamın etkilenmesine ve potansiyel olarak antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişmesine yol açabilir.

Kullanılmayan veya son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar, özellikle kontrollü maddeler söz konusu olduğunda, yetkisiz kişiler tarafından erişilmiş sağlık riskleri oluşturabilir. Kazara zehirlenmeye veya uyuşturucu kullanımına yol açabilir.

İlaç endüstrisindeki yolsuzluk, ilaç fiyatlarının yükselmesine, kaynakların yanlış tahsisine ve ilaç geliştirme ve dağıtımında şeffaflık eksikliğine neden olabilir. Bu, sağlık sistemlerine ve tüketicilere daha yüksek maliyetler getirebilir ve temel ilaçlara erişimi sınırlayabilir.

Yolsuzluk, kamunun ilaç endüstrisine ve bir bütün olarak sağlık sistemine olan güvenini aşındırabilir; tıbbi araştırmaların, klinik deneylerin ve hasta bakımının bütünlüğünü zedeleyebilir.

Kaynaklar temel tıbbi hizmetlerden veya uygun fiyatlı, hayat kurtaran ilaçların geliştirilmesinden uzaklaştırılabileceğinden, yolsuzluk sağlık hizmetlerine erişimi engelleyebilir. Bu durum savunmasız popülasyonları orantısız bir şekilde etkilemektedir.

İlaç atıklarıyla ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik çabalar arasında, ilaç imhasına ilişkin daha sıkı düzenlemeler, ilaç fiyatlandırmasında ve klinik araştırmalarda şeffaflığın arttırılması ve sektörde etik uygulamaların teşvik edilmesi yer alıyor. Bu sorunların ele alınması halk sağlığının, çevresel sürdürülebilirliğin ve sağlık sistemlerinin bütünlüğünün sağlanması açısından çok önemlidir. Kuzey Kıbrıs’ta reçete krizi sistematik yolsuzluk ve önlenmeyen krizler dolayısıyla yıllardır biriken muhazafakar tahakküm ve oluşturulmayan refah devleti dolayısıyla oluşmuştur.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
352AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin