İsrailin saldırıları devam ediyor. Komşularından biri de Mısır. Suriye ve Lübnanla arada operasyonlarla genişleme hedefi korken, Sisi ile ilişkiler bir başkadır. Sisi, elinin içine başını mutlaka aldı. Ne yapayım düşünceleriyle tedirginlik yaşaması da gayet doğal. İsrailin komşusu. Ayrıca, iisrailin imha etmek için saldırdığı Gazle de onun dibinde. Gazleğe, İsrail dışında tek açılan kapısı da Mısır. Mısır öylesine fdavrandı ki israili gücendirmemek için ne gerekiyorsa yaptı. Refah kapısını öylesine kontrolü aştı ki Gazlenin nefes almasına dahi yetmedi. Bu nedenle Gazleden Mısıra kapı olmasına rağmen tünelerin açıldığı da malumdur.
Sisi yine başını elerinin arasına aldı. Gelen ABD dışişleri bakanıyla da görüştü. Fakat, israilin dayatması kendisi için oldukça zor. Gazleden kaçacak ve zorlamayla olacak insanların Refahtan geçmesini isemesidir. Sisi tekrardan düşünmek zorunda. Bu gelecek Filistinliler geri dönmeyecek gibidir. Üstelik ikinci önemli göçleri olacak. Çölerin içinde ne olacağı da başka soru. Ama, İsrail dayatıyor. Gazledeki Filistinlilere kaçın diyor. Kaçacak tek kapı Refah. Kaldı ki İsrail bonlbalamadan da geri kalmadı. Mısır ise isteksiz. Ama, iki önemli dostu da var. Üstelik birisi de darbe yapıp yönetime gelmesi için de onay veren ABD…
Mısırın işi zor. Hangisini yapsa tehlikelerle dolu. Kapıyı kapayıp Filistinlilerin gelmesini engelese, ilerde çok sorgulanacak. Üstelik ülke içinden de tepkiler olması doğal hal gibidir. Açma veya açmama arasında debelenirken de Gazleden gelecek Filistinli kadar, onların sonraki durumları da hep mayın tarlası gibidir. Gazleden gelecek Filistinlilerin yaşayacakları, ülke içindeki muhalefetin de bile bile İsrail politikasına yardımcı olması nedeniyle de tepki gösterme potansiyeli, Sisiği epey düşündürdüğü kesin. Karar vermekte zorlanırken, Filistinlilerin gelmesini de istemediği, daha ilk refleksten belli. Bir anlamda israile Gazleği istediği gibi kontrol edip, siyasal oyuna katmasına da yardımcı olacağı durumu da var.
Halbuki işler çok iyi gidiyordu. Hem batıyı Hem Rusyayı hem de öteki arap ülklerini gayet güzel idare ediyordu. Çaktırmadan İsrail ile göstere göstere işbirliği yapmasına rağmen bu ikilemden de en azından içteki muhalefet ses çıkarmıyor. Ama, Filistin işi bir başkadır. Çünkü israilin Gazle hedefi belli. Üstüne üstlük, yeni güçlü bir Filistin göç dalgası da alıp ilerde iç siuasetde dahi sorunlara gebe haline gelme ihtimali de var.
Ne güzeldi ki darbeyle yönetime gelirken dahi bukadar tedirgin olmadı. Arkasında hem ABD hemde İsrail vardı. Arap şehleri de kendine paraları döktürdü. Şimdi ise işler karışık. Konu Filistin olup hem Gazlenin geleceği hem de yeni mülteci alma iki ucu keskin bıçak kendisine gösterilmektedir. Herhalde Enver Sedatı biraz rahatsız edecek sözler de söyledi. Zamanında Kendeyvit de İsrail ile anlaşırken, keşke Gazlenin de Mısıra verilmesinde diretseydi diye düşünmüş olabilir. Kentdeyvit görüşmelerinde Mısırdan alınan Sina yardrım adasını geri alırken, Gazleği istemedi. Daha doğrusu zorlamadı. Ozaman, Sedat, Gazlenin gelecek Fİlistinin özerk bölgesi olarak düşünmüş olabilir. Veya, Filistin konusuna direk girmek istememiş de olabileceği ihtimalleri vardır.
Sisi düşünüyor: hangisine ağırlık vereyim: Gazle kapısını açmayarak oradaki kaçmak isteyen ve israilin teşvik etiği Filistinlilerin geleceğine tek yanlı duruş mu sergilesin yoksa kapıyı açıp da yeni bir Filistin göç dalgasıyla konunun da içeseşmesine mi yön versin. Doğrusu zor. Hani drler ya “deyneğin iki ucu …” Sisi düşünürken zorda. Komşusu İsrail ile ilişkileri iyi. Filistin sorunundaki Refah kapısını aşmamasına rağmen önemli tepki almıoyor. Gerektiğinde Filistinlilerin tünelerini de vurup israili memnun ediyordu. Şimdi yine İsrail istiyor: Gazledeki Filistinlilerin Mısıra geçmesine izin ver. İş çok güç. Ama, yine de düşünmek gerekir. Yardımların dahi gitmemesini sağlayan Sisi, şimdi de nefes almalarına engel koyduğu insanları mülteci olarak kabul etmesini istiyorlar. Bu işler zor..
Gazledeki Filistinliler ise İsrail baskısına ve gökten yağan füzelere rağmen ikinci defa göç etmek istemiyor. Yeniden topraklarından uzaklaşıp bu defa başka ülkede kamplarda mülteci olmanın zorluklarını biliyorlar. Ama İsrail istiyor. Sisi ise zorda. Darbede dahi bu denli ikileme düşmedi. Muhalifleri de bastırmada böylesi tutum almada güçlükler kafasında yaşamamıştır. Şimdi Gazlede yaşıyor. Ana, petrol işi var. Akdenizde ortak davranma gereksinimi oluyor. Üstelik ta Kahireye gelen ABD dışişleri bakanı Blintın dahi ondan bunu istiyorlar. Fakat, gelecek mülteciler ve Mısır muhalefet ekseni ilerde başına bela olma potansiyeline sahiptir. Bu işler çok karışık.
Kısaca, şimdiye kadar Gazle konusunda yaptıklarıyla rahatsız olmayan Sisi, şimdi israilin Gazle ppolitikası nedeniyle ikilemde. Kaçaacak Filistinlileri alayım mı yoksa kapayı kapatıp da haleri ne varsa görsün mü: ama komşu ve Filistinli gerçeği de var! Bu işler çok zor. Sisinin belkide uykularını kaçırıyor. Emperyalizme bağlı olmanın normal halerinden birini yaşıyor.