İnsancıllık, insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk hiçe sayılarak, devletler, devlet üstü kurumlar ya da askeri faaliyetler tarafından bireyler ve toplumlar “MİMARİ ADLİ ŞİDDET” çerçevesinde istismar edildiklerinde, hesaplanan ve düzenlenen “PSİKOLOJİK SAVAŞ” stratejisinde “ZAVALLILAŞTIRICI” ve “ÖLDÜRÜCÜ” darbeler, başat araçlar haline gelirler.
Bu yüzden 1974 Sonrası kendini yönetmede özne olması elinden alınan toplumumuzu şekillendiren Emperyal Ankara Otoritesi ve Kuzey Kıbrıs’taki askeri ve sivil memurlarının işlevinin nasıl işlediği ve zaman içerisinde nasıl hakim karar verici duruma getirildiğini,
Belki de insani yardım olsun diye, buna muhtaç olan insanlara katkı sağlama amacı için yazılan reçetelerin, toplumumuz üzerinde Ankara Otoritesi tarafından yürütülen Psikolojik Savaşı’nda “MİMARİ ADLİ ŞİDDET” çerçevesi içerisinde nasıl da “ZAVALLILAŞTIRICI” ve “ÖLDÜRÜCÜ” olarak kullanabilme potansiyelini, ve,
Günümüzde gelinen “TOPLUMSAL ZAVALILAŞTIRMA” gerçekliğini kavramaya ilham veren çok şey vardır Dr. Zihni Uzman’a ve tüm Doktor ve Ezacılara yapılanlar.
Son Sahte Reçete düzenlenmesi meselesinde tutuklanan Dr. Zihni Uzman ve Eczacılar’ın medya, basın, mobil uygulamalar ve sosyal medya aracılığı ile dolandırıcı olarak telaffuz edilmesi,
Emperyal Ankara Otoritesi’nin kendi “KİNCİ HÜKÜMDARLIĞI”nın “HÜKÜMRANLIĞI”nda insanlarımızın zihninde “ŞİMDİ SIRA BANA MI GELECEK”, kalıcı KORKUSU yaratan, en acımasız “PSİKOLOJİK SAVAŞ” stratejisinin “PİAR SANATI” dır.
Dr. Zihni Uzman’nın yürümekte zorlanan resmi ve Mahkeme salonunda hünkür hünkür ağlaması:
- Altında kalanın boynu kopsun diyen “Enayi”lerimizin AHMAKLIĞI’nı,
- Ankara Otoritesinin hizmetkârı “Hilekâr”larımızın, BENCİL ÇIKARCI’’ nemelazımcılığını,
- “İşgalci’nin Şiddet Mantığı”nın bir parçası olan “MİMARİ ADLİ ŞİDDET”in kullanılması”nı, ,
- Emperyal Ankara Otoritesi Kuzey Kıbrıs’ta kurduğu Kolonize Rejimde bilerek kendilerinin yarattığı açıkları Gözetleyerek, ve istediği anda nasıl, güncel şiddeti icra etmede kullanabilme gücüne sahip olduğunu,
- Toplumda itibarı olan şahsiyetleri Zavalılaştırarak, Yerleşimci Kolonize Rejim KK-tc yönetimi’nin sadece kendine “Emperyal Ankara Otoritesi”ne ait olduğunu kalıcı ve anlaşılır haline getirdiğini,
- Emperyal Ankara Otoritesi’nin “KİNCİ HÜKÜMDARLIĞI”nın HÜKÜMRANLIĞI”daki toplumsal geleceğimizdeki hedeflerini,
AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE ANLATMAKTADIR …………………………..
BAHSİ GEÇEN TÜM BU YAPILANLAR, EMPERYAL ANKARA OTORİTESİ’NİN “KIBRIS’TA İSLAMİ TÜRKLÜK SÖZLEŞMESİ-İLHAK” HEDEFİ NOKTASINDA KESİŞİYOR.