yaklaşımlarÖzkan Yıkıcıİnşallahtan maşallaha ufak bir dokunuş olunca - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

İnşallahtan maşallaha ufak bir dokunuş olunca – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Öncelikle belirtecem, konuyla alakalı ayni tekrarları yapmayacam. Deyişik yaklaşımla eksik brakılan bir yazı yazmaya çalışacam..

Türkiye meclisinde yapılan Dışişleri bütçesi görüşmesinde elbet sorular da olması doğaldı. Sorulardan biri de K. Kıbrıstaki yabancılara mülk satışı oldu. Türkiye dışişleri bakanı öz olarak şunu dedi “bilgimiz var. Takipteyiz”… bu normal denecek diyalokta elbet konu Türkiyede olunca K. Kıbrısta ya susulma veya olduğundan fazla abartarak herkes kendi ekseninden konuyu konuşmaya başlar. Birçok Türkiye net tutumlarına karşın “Türkiyeğe sokulmama dahil” buraddaki basında medyada hemen hemen hiç derecede yer buluyorken, nedense Fidanın açıklaması epey yaygara çıkardı. En tuhafgelecek durum, kimisi onca net yaşananan duruma karşın sesiz kalırken, kimisi de olayı zaten her yerde konuşuyordu. Sanki ilk defa duyarmış gibi etki gündemine sokuldu.

Netesadüftür ki ayni anda, Türkiyedeki başka bir olay da vardı. Hırvatların ünlü mafyacısı Türkiyede hem de istaanbulda yakalandı. Bu ilk haber normal gelmesi doğaldır. Fakat, ilgili liderin hem de kırmızı bültenle aranır olmasına rağmen, vatandaşlık da alması konuyu birçok yöne çekmeğe yetip artıyor. Üstelik yurtaş olurken de mülk satın alarak bu hakı kazandıydı.***

Herkes hem biliyor hem yaşıyor hem de yükselen binalar ile asronomik rakamlarla çok yönlü mülk satışlarının farkındaydı. Üstelik senelerdir en başta İngiltere yurttaşlarına satışların da salt bir yerde deyil Girneden iskeleğe hep buna tanık da oluyordu. Hat da Karpazda dahi İngiltere mülk sahipleri olduğunu senelerdir biliniyor. Buna son dönemnde resmen birçok ülke yurttaşı daha eklendi. Yine, karapara aklama ve ek magfya tipi örgütlerin de varlığı hayatın her alanında yaşanıyordu. Üstelik aranan kişilrin K. Kıbrısta olduğu da yeni konu deyildir. Doksanlarda en başta ingilterenin indipendıt gazetesi listeler halinde aranan İngilizlerin K. Kıbrısta normal şekilde yaşadığını da yazıyorken, burada takan yoktu. Daha ileri gidilerek “ister ak ister kara para gelsin, farketmez” düşüncesi dahi bazı siyasilerce açıklanıyordu. Yine Türkiye direk içeleşen mafya krizleri de burada hep yaşandı. Gülsen Üçözü ne çabuk unutuk. Helim dolu tenekeli uyuşturucu kaybı veya başka yaşananlar da çoktan belekten sildirtildi.

Tüm benzer durumlar genelikle Türkiyeden gelen basit açıklamalarla da gündeme girişini de tekrar tekrar yaşadık. Hat da bazılarını unutuk. Son Falyalı hakındaki bilgiler tüm deyişik düşünce canbazlı gündemleri anlatan basit yaşanandı. Peki neden Fidan konuşması onca karşılık buldu? Neden her gün tanık olunan binbir Alicengiz oyunları tapu anlatılar pek de karşılık bulmuyordu? Bunları ancak K. Kıbrısta gerçeklerden kaçmayarak ancak anlarsınız. Gerçeklerden kaçınca da gündeme gelmesi gerekenleri deyil de istenilenle gündem yaratma tutsaklığında debelenip durulur.

Biraz sorulara yanıt verelim: aslında Fidanın açıklaması gayet doğal bir yanıtdır. Üstelik, Türkiyede de yabancı mülk satışları da tartışma halindeyken dahi yönetim pek de oralı deyildir. Ama, Fidanın yanıtı K. Kıbrısta oldukça ses getirdi. Ama özünden uzak. Örneğin, kimse şunu pek söylemedi “mülkiyet satışı oluyor da satılan mülk tapusu satanın elinde deyil. Ganimet tip anlayışla verilen ve uluslararası karşılığı olmayan belgeyle satıldı. Esas sahipleri deyiler”. Bu ayni zamanda Kıbrıs sorununda yaratılmak istenen yeni siyasal koşulalrın da ta kendisidir. Böylelikle eklenecek yeni kağosla mülkiyet sorununun karabasana dönüşmesi sağlandı. Bunu alanların kaçı bilir bilemem. Çünkü direk diyaloklarım olmadı. Fakat, herkes yine konuşur, kimisi ülkeden kaçan, kimisinin de mafyacı veya kara para akladığı da vurgulanıyor. Onuniçin kara para veya mafyacılığın çıkması kimseği şaşırtmıyor. Ama, Türkiyeden bir yetkili konuşunca da deprem yaratacak gündeme gelinir. Çünkü hem Türkiyede söylenmesi hem de önemli kısmın da korkuları olması. Normal yurtaş ise hiç tınmıhyor. Hele mülkü satıp asronomik rakam kazanannın umurunda deyil. İkinci ganimet döneminin geldiği aşamadır yaşanan..***

Fidanın önemli mesajı da dünyaya dek uzanır. Hani ezberletilmeğe çalışılan iki eşit devlet falan var ya, hepsinin yalan olduğu ufak itirafıdır. Siz hiç Yunanistan parlementosunun Kıbrıs cumhuriyeti konusunda “yabancıya mülk satışı tehlikesi” tartışmasına tanık oldunuz mu? Yine Fidan açıkça takip ediyoruz derken, doğruyu basit dil ile vurguladı. K. Kıbrısgta ilgilenen herkes bilir; tapumuzun tüm bilgileri Türkiyenin elinde. Hat da burada bilinmeyenler dahi orda var. Bu konuda nasıl çalışma yapıldığını da biraz deşenler bulur. Ayrıca Kıbrısla alakalı koparıp Türkiyeleştirme adına birçok olguyu da deyiştirdikleri de net. Nitekim tapu deyerlendirme ölçekleri de buna dayalı yeniden şekillendirildi. Bu yüzden yeni tapu dağıtılıyor. Eskisiyle çelişkili ölçümler oldukça yaygın. Bir başka nokta da yeni yağma ile ganimet tipi paylaşımlı korsanlaştırma teknikleri de geliştirildi. Üstelik bunu birtakım üst makamların da ya baş vurdukları veya uygulamada yardımcı olduğu da artık imkar edilemezdir. Satışla tapu almadan yapılan sözleşmeler konusunda oetrafta dolaşan birçok örnek var. Fakat, nedense bunlar dahi hala konuşulmuyor, işbirlikçi koltukçular ekseninde. Hat da bazı kişilerin makam alamaması veya aldıktan hemen sonrna ayrılmak zorunda kalma nedenleri bu uygulamaya dayandığı idiyaları zamanında hep oldu.

Demek ki son Fidan açıklamaları, öle sanki ilk defa duyulan deyildir. Bizdeki kültürleşmesinin hastalık halini yaşıyoruz. En azından Fidan konuştu diye açık konuşmaya başlayanlar veya gündemleştirme fırsatı bulanlar da konuya katıldı resmi olarak. Fakat, özü yine kaçırıldı. K. Kıbrısta olanlar ve Türkiyeleşme gerçekleri yeniden karşımıza kral çıplak gibi gelip gözümüzün içine sokuldu. Kral çıplak masalı boşuna deyil siyasal önemli karşılığı olan örnek haline gelmesi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
351AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin