Gazze’de Filistin halkına karşı başlatılan Etnik temizlik ve SoyKırım savaşı 12 Haziran 2014’te, Gazze’ye karşı İsrail’in yürüttüğü “Koruyucu Bariyer” (Barierre protectrice) operasyonunun devamıdır.
Emperyal Anglo-Amerikan Aklı ve uydu devletleri taşeron İsrail’i vasıtası ile, Filistin doğalgazının yağmalanmasına karşı çıktığı için, Gazze’de 2014’de dağıtmakta başaramadığı HAMAS örgütü ile birlikte Filistin halkını şimdi 2023’de yok etmek istiyorlar.
İsrail yönetiminin Gazze’ye saldırmasının nedenlerden birini anlayabilmek için, daha 2014 yaşananların derinliklerine bakmak gerekiyor;
Gazze’nin 30 km açık deniz mesafesine, 600 metre derinliklerine.
Filistin karasularına dâhil bu noktada büyük miktarda doğalgaz yatağı bulunuyor. Deniz derinliklerinde bulunan doğalgazın (Gazze Marine); 30 milyar metre küp ve milyarlarca dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Jeoloji Araştırmaları Kurumu (ABD devlet kurumu) tarafında düzenlenen bir haritaya göre Gazze ve Batı Şeria topraklarında petrol ve doğalgazın bulunduğu başka alanlar da var.
Yasser Arafat’ın 1999’da imzaladığı bir anlaşma ile Filistin Yönetimi denizde bulunan doğalgaz Gazze Marine işletmesini, sırasıyla % 60 ve % 30 hisse ile ve Filistin Yönetiminin % 10 fon payıyla, British Group firması ve Konsolide Müteahhitler (Filistin özel sektörü) girişiminden oluşan bir konsorsiyuma verilmişti.
İki kuyu açılmıştır: Gazze Marine 1ve Gazze Marine 2. Açılan bu iki kuyu işletilemedi. Çünkü yok denilebilecek bir maliyetle doğalgaz isteyen İsrail tarafından engellendi.
HAMAS, 2006’da seçimleri kazandıktan hemen sonra, Filistin doğalgazının yağmalandığı şeklinde değerlendirme yaparak önceleri yapılan anlaşmayı reddetti, yeni bir anlaşma yapılması talebinde bulundu.
Bu dönem İsrail Dışişleri Bakanı olan Moshe Ya’alon, 2007’de “HAMAS’ın Gazze’de etkisi yok eden askeri bir operasyon olmadan önce, doğalgazın çıkarılması mümkün değil” şeklinde açıklama yaptı.
İsrail 2008’de Gazze’ye karşı “Dökme kurşun” (Plomb durci) operasyonunu başlattı. Filistin Yönetimi Eylül 2012’de, HAMAS’ın muhalefetine rağmen, İsrail ile doğalgaz görüşmelerine tekrar başladığını açıkladı.
İki ay sonra, Filistin’in “üye olmayıp, gözlemci sıfatıyla Birleşmiş Milletlere kabulü” Filistin Yönetiminin görüşmeler sürecinde elini daha da güçlendirdi. Bu arada, Filistin’in sahip olduğu doğal zenginlik kaynağı işletmesine engel olacak şekil de, Gazze Marine doğalgaz yatağı tabi ki bloke edildi.
Filistin Yönetimi bu aşamadan itibaren başka bir yola girdi. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın 23 Ocak 2014’te Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putine ile yaptığı görüşme sırasında, Gazze açık sularlındaki doğalgaz yatağının işletme faaliyetini Rusya şirketi Gazprom’a verilmesi konuşulmuştu. ITAR-TASS haber ajansı (Rusya Enformasyon ve Telgraf Ajansı) Rusya ve Filistin yönetimleri enerji alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirterek haber geçmişti.
Taraflar arasında, bu çerçevede, doğalgaz alanının ötesinde, Filistin toprağı Ramallah ve Bati Şeria dolaylarında petrol çıkarma alanlarının işletilmesi konusunda da işbirliği ön görüldüğü anlaşılıyor. Rusya şirketi Technopromexport aynı bölgede 200 MW gücünde bir termoelektrik santralının kurulmasına katılmaya hazırdı.
Ulusal Birlik niteliğinde Filistin’de yeni bir hükümetin 02 Haziran 2014’te kurulması Rusya ve Filistin arasında anlaşma olması olasılığını daha da güçlendirdi.3 Haziranda ölü bulunan, İsrailli üç gencin kaçırılması olayı meydana geldi:
On gün sonra, 12 Haziran 2014’te, Gazze’ye karşı “Koruyucu bariyer” (Barierre protectrice) operasyonunun başlanmasına yol açatı.
Filistin, Lübnan ve Suriye doğalgaz rezervleri de dâhil, bütün Doğu Akdeniz havzası rezervlerine el koymayı amaçlayan, Rusya’nın bölgede herhangi bir etki alanı edinmesine engel olacak şekilde, bütün Ortadoğu’yu kontrol etmeyi düşünen Tel-Aviv ve Londra-Washington stratejisine göre yapılan operasyon.
Şu sıralarda Gazze’de devam eden, Etnik Temizlik ve Soykırım “savaş”nın nedeni Ulusal Birlik niteliğinde Filistin’de yeni bir hükümetin 02 Haziran 2014’te kurulmasında olduğu gibi 2023 de İsrail’e saldırı, Hamaslı cihatçılar tarafından değil, dört birleşik silahlı grup tarafından gerçekleştirildi gerçeğni gözümüzden kaçırmamalıyız.
Bu, Gazze’deki Filistinlilerin elli yıldır ilk kez birleşmesidir.
Filistinliler, yalnızca İsrail “işgaline” karşı değil, aynı zamanda şu anda İsrail ile “uzlaşma” cesareti gösteren herkese “kararlı bir yanıt” dır.
Hamas’ı yok etmek adı altında yürütülen bu şavaş, aslında Gazze’deki Filistinlilerin bir kez daha kurban edildiği, Etnik Temizliğı ve Soykırımı niteliğinde yürütülen bir Savaş’tır.