Uzunca bir zamandır Pile yolu üzerine haber, açıklama şeklinde bir şey okumaktayız ama hepsi aslında eksik, yanlış… Unutmayın Kıbrıs’ın yakın tarihi manipülasyonları ile de meşhurdur…
Önce genel doğruları hatırlatarak başlayalım 16 Ağustos 1974 saat 19:45’te ateşkes ilan edildi… Ne demek? ateşkes hattı buna göre çizilmesi gerek, yani o gün o saat tüm silahlı kuvvetler nerde duruyorsa ateşkes hattının bu olması, ikisi arasındaki ise ara bölge, yani tarafsız bölge olması gerekirdi, değil?!
Peki Türk Kuvvetleri durdu mu? Özellikle bugün Pile Yolu için konuştuğumuz bölgede ateşkes sonrası neler oldu?
Bunun için bizzat yazılı kaynaklara bakmak önemli, sözlü değil yazılı kaynakları referans alma durumu anlamaya, hatırlamaya yardım edecektir…
Önce Muzaffer Sever (Mete Bey)’in “20 Temmuz 1974 Kıbrıs, bitmeyen gece” kitabına bakalım… Muzaffer Sever herhangi biri değil… Muzaffer Sever, harekât sırasında albay rütbesindeydi ve Nurettin Ersin’in kurmay subayı ve çıkarma yapan TC askerlerinin İstihbarat ve Harekât Şube Müdürüydü. Bu nedenle yazdıkları önemli… Normal koşullarda ateşkeste askerlerin durması gerek diye yazdık ama Muzaffer Sever diyor ki “bu hat RMMO’nın her ateşkes ihlalinde lehimize değişmiştir. Kolordu komutanlığının emirleri ile Rumların ateşkes ihlalini, ateş edilen noktayı ele geçirerek cezalandırmıştır. Sanıyorum Komutanlığın böyle bir emri olduğunu sadece ben biliyorum. Temas hattı böyle oluşmuştur.” Muzaffer Sever son olarak 3-4 Eylül günü saat 3’te Limni’dinin (Yeşilırmak) alındığını yazar sayfa 198’de yani bugün konuştuğumuz ateşkes hattı değil, temas hattıdır, ki 16 Ağustos 74 sonrası ilerlemesinin terminolojik karşılığını bulur…
Ayni şekilde Halil Sadrazam’ın “Kıbrıs’ın Savaş Tarihi” kitabının 4. Cilt’in sayfa 1867’de de bu durum açıkça biraz farklı yazılıyor, “KTBK birlikleri harekat sonunda şu andaki hatlara tam olarak ulaşmamış, örneğin İngiliz üsleri sınırlarından geride kalmıştı. Diğer bölgelerde da daha geride kalınan ve zaman içinde ilerlenerek ulaşılan bölgeler mevcuttu. Burada bahsedilen ateşkes ihlallerinin Rumlar tarafından değil de KTBK unsurlarınca yapıldığını ve temas hattının daha ileriye taşınması için bahane olarak kullanıldığı bilinmektedir.”
Yani ateşkese uymayarak ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri bugün çizilen hatta Eylül içinde ulaştı, ateşkesten 2 hafta sonra!
16 Ağustos ateşkesi sonrası ilerlenilen bölgeler koyu gri ile net olarak görülmekte
Kaynak Muzaffer Sever (Mete Bey) – 20 Temmuz 1974, Kıbrıs, Bitmeyen Gece, Kastaş Yayınevi, 2010, sayfa 199
Bu konuda ciddi ileri hareketlerden biri de ateşkes sonrası Luricina (Akıncılar) Galini (Gaziler) köylerinin ve İngiliz üslerine kadar olan bölgenin alınmasıdır…
248 rakımlı tepenin yeri bize bugünkü durumu anlamak için çok şey söyler
Kaynak Dr Ali Denizli – Kıbrıs Barış Harekatı – Berikan Yayınları, 2014 – sayfa 427
Konun detayı için Yılmaz Polat’ın “Barış için ordaydılar, Parola: Kıbrıs” kitabına bakalım… Yılmaz Polat da Osman Fazıl Polat’ın oğlu gazeteci… yazdığı kitabın 132. Sayfasının ara başlığı “Gaziler savaşı”… Yılmaz Polat babasından bahsederek “Tümgeneral Polat 17 Ağustos 1974’te Timbu havaalanının uzaktan emniyetini sağlamak ve savunma imkanları veren hakim arazi kesimlerini ele geçirmek maksadıyla tamamen kendi buluşu olan tırtıl taktiğinin uygulanmasını emretti” (…) “bu taktiğin uygulanması neticesinde Tümen Kolorduya verilen Tümen hedeflerinin 12 kilometre kadar daha güneyine indi. Derinya kuzeyi İngiliz üssü sınır – 231 rakım tepe- 248 rakımlı tepe- Kiracıköy’ün 500 metre kuzeyi – Tınaz Dağı – Gaziler – 181 rakımlı tepe – Komando kampı – Sanayi Bölgesi hattına kadar ilerledi.”
Buradaki anlatımlarla çok net anlaşıldığı gibi şimdi konuştuğumuz Pile yolu bölgesi ateşkes ihlal edilerek ele geçirilen bölgedir, daha net söylemi ile 248 rakımlı tepenin olduğu yerdir… Bu nedenle örneğin bir geçiş noktası olacaksa teknik olarak bu ateşkes hattında olmalı ama nerde, asker 12 km ilerledi ve şimdiki mevcut durumu yarattı, şu aşamada bunu da kabül etmeyip daha ileri noktayı talep etmekte, bu haliyle bile sorunun ne kadar çetrefilli olduğu anlaşılabilir…
Belki Yılmaz Polat’ın anlatımı doğru değil iddiasında bulunan olabilir, ne de olsa ikinci kaynak! Bu noktada, Dr Ali Denizli’nin Kıbrıs Barış Harekatı kitabının 428. Sayfasına bakmak iyi olabilir… Bizzat birinci kaynak olarak 61. Piyade Alay Komutanı Kurmay Albay Şinasi Can’ın anlatımına yer veriyor, diyor ki “bu arada 16 Ağustos akşamı ateşkes ilan edilmiş, bizim ondan haberimiz olarak, köyü ateşle dövmeye devam ettik ve 17 Ağustos 1974’te açık düzende başta ben TB. K olmak üzere yıldırım gibi hattı balayı aşarak Gaziler köyünü zaptettik”
Benzer durumu Jan Asmussen “Diplomacy and conflict during the 1974 crisis, Cyprus at War” kitabında sayfa 239’da anlatır, “over the next few days they took the village of Galini in the West, the town of Louroujina between Nicosia and Larnaca, and the land right up to the border of Dhekelia SBA in the east, including all of Varosha.” Yazar bunun da kaynağı olarak “WO 386/21 report by commander of British Forces – secret 15 May 1975, 91, TNA” diye verir, yani İngiliz Komutanlığı da durumu tespit etmiş durumda, onlar da yazmış…
Alıntıları uzatmak mümkün, kaynak çok, ancak tüm bu olaylar içinde anlamamız gereken ‘Pile’ye insancıl gerekçelerle yol yapacağım’ diyenlerin niyeti 16 Ağustos 1974’te ateşkes ile durmadıkları temas hattını daha da ileriye taşıma gayretidir, ‘ama bölge halkı haklı’, ‘ama orası öyle, burası böyle’ denip kılıf aranmasına gerek yok, Türk ordusu hala bugün ateşkes koşullarını ihlal etmekte…
Bu nedenle “masum” Pile yolu tarihini bilmek, bölgedeki güncel açmazları anlamak için önemli…