yaklaşımlarÖzkan YıkıcıOrtadoğu diplomasi denkleminde Katar - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Ortadoğu diplomasi denkleminde Katar – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Altı haftayı buldu. İsrail, durmadan Gazzeği bombalıyor, tanklarla bölgeğe giriyor. Kabus artıyor. Bu arada Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da kah parmak salıyor, kah israile giden çelik ve petrol gemilerine de yokmuş gibi davranıyor. Ama, mutlaka her savaşta olduğu gibi mutlaka arabulucuya da ihtiyaç var. Üstelik, tüm uluslararası toplantılarda ateşkes kararı dahi alınamadı. Tam aksini saçma sapan ifadellerle ara verme veya musadeli ifadeli anlamı ne olduğu net olmalyan fetişizimli kavramlarla etrafda dolaşılınıyor. Oysa savaş, altıncı haftasına girdi. Sadece çocuk ölüm sayısı beşbini aştı. Kadın sayısı ise daha fazla. Hastahaneler kuşatılıp, bazen de içine girip hastaları darmadağın ediyor İsrail askerleri. Yetmiyor, elektriksiz ve susuz kalmanın hastahane çalıştırmama kirli tekniği de resmen uygulanıyor. Fakat, batı cenahı yok. Hele son Sosyaldemokrat tutunlar yanında başta Sol parti ve Fransadaki Boyun eymeyen hareketindeki çatlakılıklar da gösterdi ki Avrupa solu epey sağa kayıp çoktan sistemin yörüngesindeki bir uydu haline gelmişler de haberimiz yoktur..

Arada bir ülke de duyuluyor. Faazla dikati çekmiyor. En son, rehinelerin serbes brakılması için Hamasın önerileri ve israilin karşılık tutumlarını anlatan bilgi sızdı. Bu diplomasiyi işleten Katardı. İsrail ısrarla açıktan Hamasla görüşmekten kaçıyor. Malum kirli kırvrak diplomatik kural nedeniyle: “terör örgütlerle görüşülmezmiş”. Oysa İsrail de yeri geldiğinde bazen kendisi dirak Hamasla ateşkesler de yaptığını çoğunuz herhalde ya unutu veya duymamıştır. Böylesi hafıza olunca da probaganda alır başını gider…

Son İsrail Filistin krizinde ve Gazze karşı girişilen resmen etnik temizlik saldırıları, yeniden Katarın da dını duyurtuyor. Önce, İsrail, sürülecek Sina çölerindeki Filistinlilerin evini Katarın yapması önerisi ortada dolaştı. Ardından Hamasla tek direk teması olan Katarla görüşler, öneriler gönderildi. Bir anlamda son savaşın arabulucusu Katar. Hem postacı hem de diplomatik mekik yapan Katar.

Gerçeğe bakacak olursak, Katarda Ortadoğunun en büyük ABD askeri üstü var. Bölge askeri politikaların merkezidir. Özellikle irana karşı operasyonlarda üst iyi rol alıyor. Türkiyenin de Katarda askeri üstü bulunuyor. Bu askeri alanın gerçeği. Doğal enerji zengini ülkedir. Petrol ve gaz aramada kendi ortaklaştığı uluslararası şirketlerle ilişkisi var. Nitekim, Kıbrıs cumhuriyetinin bazı gaz arama gemilerinin ortaklarından biridir.

Güçlü sermayesi var. Birçok ülkede yatırımı bulunuyor. Yeri geldiğinde de borç veren küçük bir emirliktir. Ama, sistem içinde bu emirlik rolunu diplomasi alanında histeriyor. Son İsrail saldırılı dönemde arabuluculuk işinin merkezindedir. Üstelik, herkes de onları kabulleniyor. Oysa Katar rejimi emirlik. Daha da önemlisi, odenli ABD kontrolunda ki oğulun babayı  devirdiği siyasal seçenek dahi emperyalist güçler tarafından kulanılıyor. Ama, son krizde arabulucu Katar. Katar postacı gibi davranıyor. Öneriler taşıyor. Böylesi durumunu da İsrail elindeki sermayeği kulanıp süreceği Filistinlilere konut yapmasını çekinmeden talep ediyor.

Şimdi görüşmem denmesine karşın, İsrail rehineler konusunda Katarla öneri gönderiyor, ret ediyor. Hamas beş gün ateşkes ve brakacağı kadın çocuk rehinelere karşın, israilin de hapisteki kadın tutukluları brakması önerisini sundu. İsrail ret ediyor. Ama, Telavivden yola çıkan İsrail yurttaşları Kudüse vardı. Metanyahunun makamının önünde onbinler israilden ateşkes ve tutuklu olan yakınlarını istiyorlardı. Herhalde ayni olay Türkiyede olurmu sorumuza yanıtınız da malum.

Katar, kanlı kirli savaşın diplomatik oyuncusu. Ama Türkiye deyil. Görüşleri alıp ordan oraya taşıyor. İsrail ise güç denemesiyle kendi Metanyahu geleceğine oynuyor. Kota çok yüksek tutuldu. Üstelik verdiği hiçbir sözü de tutmadı. Filistinlilere güneye gidin mesajları verdiler. Şimdi durmadan Güney Gazze bonbalanıyor. Plan net, ama görmek isteyen yok. Abas ise Gazze katliyamına gereken sesi vermiyor. Hele arada bazı İsrail kesimlerin Gazzenin Abasın denetimine verilme hediyesine de sıcak bakması gayet normal haldir. Hamas ise beklediği tepkileri tam almadı. Ne arap nede Müslüman dünyası israile net tavır koymadı. Batı Şerya ve doğu Kudüsten eylem desteği de pek duyulmadı. Hamasın belkide yanıltılan tarafı bu. Ama şu rehine işi konuşulurken şuda neden eklenmez sorum var:

İsrail hapisanelerinde yargılanmadan tutuklanan onbinlerce Filistinli var. Üstelik Barbuti gibi dışarda olsa Abasın yerine geçeceği kesin görülen kişidir. Seçilen birçok Hamaslı vekil de hapista. Onun için nedense konuşulurken tek yanlı deyil, genel gerçeklerle de sorgulansa daha iyi olur. Fakat, arabulucuya bakın: Katar. Katar siyasal yaptırım gücü veya askeri karşılık verme olanağı yok. Ama, onca Ortadoğu ülkeleri içinde arabulucu Katar. Kapitalizmin sistemsel çöküş dönemindeki genilen koşulun acı itirafıdır.

Katar bir emirlik. Askeri yok. Diplomatik durumu da malum. Oğulun babanın yerine geçmesinde dahi ABD var. Fakat, ABD direk İsrail arkasında dizilirken, Katar arabulucu. Postacılıkla işi kotarmaya çalışıyor. B.M. deyil de Katar. Artık düşünmeği de siz braktım. Ama, nekadar etkisiz olursa olsun, bazen umulmayan bir devlet, resmen keskinleşen ayrımda, arada diplomasicilik oynama konumu, Katarla kanıtlandı. Bunu da siyasal dağarcığımıza kazalım. Türkiye ise Kıbrıs ve idlip gibi konularda garantörlük gömleği ile sağladığı fetihçiliği galibe çok beyendi. Hiçbir kuralını yerine getirnediği garantörlük deneyimlerine rağmen, şimdi de Gazze için istiyor. Tabi ki içpolitikaya şimdi de oynuyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin