Bu yılın önemli seçimlerinden birisi, tartışmasız Arjanitindi. Kasımın sonuna doğru yapılan seçim aşamalarının sonucusunda
Beklenmeyen sonuca dek gelindi. Miley başkanlık seçimini kazandı. Miley, açıkçça faşizmi ve Amerikanlaşmayı savunuyordu. Buna rağmen seçimi kazandı. Konu hakında ilgili her dönemde deyerlerlendirmelerle konuyu yorumladıydım. Fakat Arjantin seçimi önemli sonucuyla, “eğer uygulanırsa” tahminiyle, patlamalar olacağı beklentisi de hemen eklendi. Yanılma da olmadı.
Seçimi kazanıp başkanlığa seçilen Miley, hemen yayınladığı kararname ile açıkça çalışanlara karşı saldırıya geçti. Birçok desteği kaldırdı. Çalışanların hakları, eğitim ve sağlıkta resmen metalaştırma konusu gündeme geldi. Bunun üzerine de Arjantin sendikaları sokağa çıktı. Protestolar gerçekleştirildi. Sert tavırlar konuldu. Miley ise kararında direnmeye devam ediyordu.
Aslında Miley öyle saklanarak veya bazı kelimeler fetişizme dayanarak siyasi hedeflerini koymuyordu. Daha baştan liberal ve Amerikancı eksende olacağını açıklıyordu. Kamusal alanları özeleştireceğini de belirtiyordu. Buna rağmen seçimi kazandı. Hem de ikinci turda Y.56 oyla. Rakibi merkez sol adayı mağlup ediyordu. Nedense seçenekte Peronist sol kanat yanlış yaptı. Uygulatılan yıkımlı sol politikanın maliye bakanını aday koydu. Sanki Mileye deyişik kesimlerin de yönelmesine yardım etmiş gibi de oldu.
Miley parmakları arkasında durmadı. Net oynadı. Oynadığı dansı da pratikte başkaları kanalıyla da uygulamaya soktu. Kimisine göre erken başladı denmesi de bir anlam ifade etmiyordu. Biraz bekler beklentisi resmen fiyasko ile sonlandı. Şimdi beklenen merkez bankası ve parasal alandaki dolarizasyon uygulamalarının ne zaman başlayacağıdır.
Çalışanların haklarına ve kamusal yerlelre yönelik hamlesi tepkiyle karşılaştı. Elbet parlemento arikmetiği de karışık. Onun için işe kararname ile girişildi. Bunlar Arjantinin epey çalkantılı dönemi yaşamaya devam etmenin dışında, yeni patlamalarla da gündemleri meşkul edeceği anlaşılıyor.
Arjantin yine örnek olarak dünya siyasetine oturacak. Cunta kötü deneyimlerine rağmen cunta avunucusu bir lider başkanlığa getirildi. Birçok mücadelenin verilerek kazanılınan haklar ise adeta bir anda buharlaştırma kararlarını da yaşamaya şimdiden başladı. Ama bunlar öyle gizli kapalı olmadı. Miley açıkça savundu. Cunta hayranlığı, Amerikancılık, libaraleşme ile kamusal alanların özeleştirilmesi, ekonomideki Merkez bankası kaldırılması ve parasal dolarizyasyonculuk siyasal prokramının temel ilkeleri idi. Öylesini de uygulamaya geçirdi. Y.50 cıvarinda devaliyasyon bunun ilk hamlesi oldu. Kaybeden çalışanlar ise hemen dirençli sokak eylemlerine geçti.
Sanırım, Arjantin örneği bir bölgesel güçte iktidara hem de açık prokramla gelen faşist liderlerin neleri yapacağının izlenmesi gereken ülke olarak takip edilmelidir. Dirençli sosyal muhalefetin ise bu gelişmeği nereye dek karşılaşacağaı da öteki madalyon yüzüdür. İktidar muhalefet denkeli ve faşizmin gelişmesi deneyimi, bize eğer ilgili olursak aldırtacak çok dersleri de mutlaka olacaktır. Tıpkı cunta dönemindeki anaların kayıpları arama eylemleri gibi.