Kıbrıs iktibasNiyazi KızılyürekKıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği ve Kıbrıs’ın Yeniden Birleşme Perspektifleri - Niyazi Kızılyürek

Kıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği ve Kıbrıs’ın Yeniden Birleşme Perspektifleri – Niyazi Kızılyürek

Orjinal yazının kaynağıyeniduzen.com
diğer yazılar:

Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu’nda yukarıdaki başlık altında bir toplantı düzenledik. İlk defa Kıbrıslı Türkler odaklı olarak yapılan bu toplantı geniş bir katılımla gerçekleşti.

Adadan gelen Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların dışında, bazı AP parlamenterleri ve AB uzmanları da salonda yerlerini aldılar.

Panelde konuşmacı olarak yer alan Stefanos Stefonu, Fikri Toros, İpek Borman ve Tumazos Tselebis’in yanı sıra, etkinliğe katılan sivil toplum temsilcileri, gazeteciler ve sendikacılar da görüşlerini dile getirdiler.

Kıbrıslı Rumlardan çok, Kıbrıslı Türklerin söz alıp konuşmuş olması dikkat çekiciydi. Belli ki, söz konusu AB ve Kıbrıslı Türkler olunca söyleyecek çok şeyleri vardı.

Doğrusu, bu beni şaşırtmadı.

Açılış konuşmamada da belirttiğim gibi, 1974’ten sonra Kıbrıs Rum toplumu Kıbrıs devletine tutunarak ayakta kaldı ve dünya devletleri arasında iyi bir konum elde etti. Aynı şeyleri Kıbrıslı Türkler için maalesef söyleyemeyiz. Kıbrıslı Türkler giderek Öznelik Kapasitesini kaybettikleri koşullar içine sürüklendiler.

Konuşmamda da ifade ettiğim gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti AB yolunda ilerlemeye başladığında, Kıbrıslı Türkler içinde bulundkları zor durumdan çıkma umudu ve imkanı görmüşlerdi. Binlerce insan sokaklara dökülerek AB üyeliği ve Kıbrıs Barışı için harekete geçmişti.

Olmadı.

Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi oldu ama çözüm olmadığı için Kıbrıslı Türkler AB’ye Özel bir Statüyle iliştirildiler.

Mali Yardım, Yeşil Hat Tüzüğü, bazı alt yapı yatırımları ve eğitim bursları Kıbrıslı Türklere sunulan bazı imkanlar arasındadır.

AB bu yardımları Kıbrıs’ın yeniden birleşme perspektifi çerçevesinde yapıyor ve Kıbrıs Türk toplumunun kapasitesini güçlendirmek istiyor.

Sorun tam da buradadır: Mevcut koşullarda AB’nin sunduğu imkanlarını değerlendirerek Kıbrıs Türk toplumunun Öznelik Kapasitesini nasıl artırabiliriz?

Bu sorunun yanıtlarından biri Kıbrıslı Türklerin AB’ye dönük aktif politika izlemeleri ve daha fazla görünür olmalarıdır.

Diğer yanıt ise Kıbrıs Cumhuriyetini yönetenlerin iradesinde gizlidir.

AB üyesi bir devlet olan Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının elinde pek çok fırsat vardır:

-Yeşil Hat tüzüğünün kapsamını geliştirmek,

-Türkçe dilini AB dilleri arasına katmak,

-Kıbrıslı Türk gençlerin ve öğrencilerin Erasmu+ programından geniş çaplı olarak yararlanmalarını sağlamak,

-Sağlık, Enerji ve Çevre konularında AB’nin sunduğu imkanlar çerçevesinde işbirliği yapmak…

Maalesef, üzülerek belirtiyorum ki, Kıbrıs Cumhuriyetini yönetenler böyle bir anlayıştan uzaktırlar. Bu durum karşısında Kıbrıslı Türkler çok daha aktif olmalıdırlar.

Kıbrıslı Türklerin Öznelik Kapasitelerini güçlendirmek, Kıbrıs’ın ve Kıbrıslı Rumların geleceği açısından da fevkalade önemlidir.

Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve adada kalıcı barışın sağlanması Kıbrıslı Türklerden geçer.

Türkiye’nin büyük ölçüde karar verici olduğu sır değildir elbette ama barışı uygulamak Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlara düşer…

Kıbrıs Türk Toplumu medeni bir toplumdur.

Bu kavramı sosyolojik anlamda kullanıyorum. Şiddet yanlısı veya şiddet üreten bir toplum olmadığı gibi, seküler ve çağdaştır.

Belki de dünyada en laik Müslüman topluluğudur.

Başka kültürlerle, özellikle Kıbrıslı Rumlarla bir medeniyet çatışması içinde değildir.

Avrupa’nın Aydınlanmadan beri ürettiği değerleri benimseyen hoşgörülü bir toplumdur.

Böyle bir toplumun Özne Kapasitesini kaybetmesi her şeyden önce Kıbrıslı Rumların adanın birleşmesine dair hayallerinin tarihe karışması demektir.

Ayrıca, belirsiz bir geleceğe sürüklenmek demektir.

Geleceğe dair belirsizlik ise bir toplumun istikrarlı şekilde gelişmesinin önünde büyük bir engeldir.

Kıbrıslı Rum yurttaşlarımı, Kıbrıslı Türklerin Özne olmadığı bir Kıbrıs’ın nasıl bir yer olacağını düşünmeye davet ediyorum.

Sanırım bu sorunun yanıtını hepimiz çok iyi biliyoruzdur…

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlediğimiz ve “Kıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği ve Kıbrıs’ın Yeniden Birleşme Perspektifleri” başlığını verdiğimiz etkinlik bu düşüncelerle örgütlendi. Kıbrıslı Türklerin sorunlarının dile getirildiği bu tür etkinlikleri örgütlemeye devam edeceğiz.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin