Bölgemiz istemesek de bilmesek de artık iki kapitalist krili yapılanışın yaygın örgütleriyle dolup taştı. Mafya tipi yapılar ve Cihatcı örgütler. Bunlar siyasal ekonomik alanda oldukça etkin. Unutulsa da yeniden karşımıza değişik davranışlar hemen geliyor. Kolonbiyadan Türkiyeye uzanan kokayin ekseninde artık K. Kıbrısı da bulmak sürpriz değildir. Yine unutuldu denilen IŞİD birden K. Kıbrısta tutuklanan Çeçen IŞİD lideri veya irandaki imtihar saldırılarının arkasında ayni örgüte raslamamız normalin de ötesine geçti. Yasa dışı yapılanışıyla her konuda K. Kıbrıs hem de direk uygulamalarla her an örneklem olarak da yaşantıdan gerekeni almakta geri durmuyor.
Cihahtcı örgütler Ortadoğudaki gerileyen ve EMperayalist sömürü uygulayıcı yapılardır. Bu tür örgütler bazen direk devletlerle bazen de emperyalist sömürüleri gerçekleştirmek için piyasaya sürülür. Mafya tipi örgütler ise yine sayasetlerle saydamlaşarak, ama yasal değil yasadışı sermaye akışkanlıkta suç örgütleri şekliyle de rollerini alır..Bunları hep yaşamak zorundaymışık gibiyiz.
Fazla derinlere veya geniş coğrafya örneklerle dalanıp budanmadan, hemen son günlerin iki değişik örnekle konuyu özetleyerek akla yeniden katalım.
Ortadoğu özellikle BOP projesiyle bölgede Amerikan ağırlıklı egemenlik için cihatçı yapılar güçlendirildi. IŞİD da bunlardan birisiydi. Hat da öyle bir an geldi ki Irak Suriye topraklarının önemli kısmında devlet dahi ilan etiler. Gerici, şeryatcı ve halifecilikle kurumsalaşmaya geçtiler. EN vahşi cinayetler hep din adına yapıldı.
Bu dönem uzun sürmedi. Bölge güçlerinin de direnmesiyle IŞİD yenildi. Fakat, Bitmedi. Başta Amerika IŞİD militanlarını kaçırdığını da herkes bilip de bilmezliğe vurdu. Ancak, IŞİD bitmedi. Afrika içlerine dek uzanan birçok gerici eylemlerle devam ediyordu. Ama, gündemden düşürüldü. Artık IŞİD kulanıma hazır tetikçi örgüt olarak aparatlaştırıldı. Tabi boşta kalan IŞİD kesimi şafmacılıktan başka eylemleri de gerçekleştirdi.
Son günlerde IŞİD iki şekilde duyuldu. İranda gerçekleştirilen iki patlamanın sorumluluğu IŞİD üslendi. Doğru yanlış bir yana herkes bilir ki ilgili yapı bu eylemi birilerinin adına gerçekleştirdi. Tabi İsrail ile olan ilişkiler, ABD gerektiğinde bunlara baş vurduğu da imkar edilmez gerçeklerdir. Zaten bu yüzden IŞİD bitirilmedi. Hücreler şeklinde uyutuldu. Yeri geçtiğinde de harekete geçiriliyor. Suriye ve iran, hat da Afkansstanda buna zaman zaman raslıyoruz. Afrikanın Kuzeyinden güneyine ayni konumda rollerini alıyor.
Bir de bu yapıların Mafya gerçeği var. Son K. Kıbrısta çeçen asılı IŞİD liderlerinden biri, Rusyanın ısrarlı baskısıyla yakalanması da olayın K. Kıbrıs ayağını bize hatırlatmaya etip artması gerekir. Şimdi irana karşı olan eylemde IŞİD üslenmesi var. IŞİD kendi adına değil de ısmarlama tetikçilik yaptığı da imkar edilemiyor. Ama, bazen de içsel tehlikeler içermesi nedeniyle bazı devletler de onları törpülüyor.
Şimdi dünün şeryat devleti ŞİD şimdi görevi tetikçilik yapma ekseninde olan durumuyla sistem bazen kulanacak esruman halinde tutuyor. Bir de bu hayat tarzına alıştıkları için de zaman zaman onlar kendi adına da eylem yapıyorlar. En önemli ayrıntı şu: IŞİD tipi yapılar hep gerici islam idolojisiyle donanıyorlar. Cihat deyip Müslüman dünyayı kurtarmak amaçlılığı pompalıyorlar. Halbuki ta baştan gördük ki onca cihatcılıklarına rağmen, israile karşı eylemleri yok. Son Gazze katliyamında dahi Hamasa destek vermediler. Ama, iranda patlamalar gerçekleştiriyorlar. Hat da Suriye savaşında israilin bunlara lojistik destek verdiği de kanıtlandı. Onun için olayı emperyalizim ile gericilik ekseninde sömürgesel eksende ele almamız önemlidir.
Mafya tipi yapılar da kapitalist ekonomisindeki yasadışı işleyişin göstergesidir. Aslında, Kapitalizim karapara veya mafya tipi yapılara direk yok etme çabası gütmüyor. Sadece yasa ve yasadışılığı dengede tutuyor. Son dönemde özellikle karapa para akışı ve suç örgütleri köpüğü epey köpürtüldü. Sistemi iyice sarstı. Etkinliği artı. Önemli Neoliberalizmin de tetiklemesiyle daha bir uluslararasılaşma alanları buldu. Bunlar mafayı hem yaygınlaştırdı hem de siyaseti belirleme gücüne çıkardı. Ortadoğu ise iyice merkeze oturdu. Bunu Türkiyede direk anlıyoruz. Uluslararası mafyaların dahi çatıştığı alan haline geldi.
Yasa dışı kuralı nedeniyle de K. Kıbrıs da bu eksenin içinde. Kara para akışından uyuşturucuya, insan kaçakçılığından silah kaçakçılıkları K. Kıbrıs coğrafyasını gayet iyi kulanıyor. Kurumsal olarak kumarhane gücü de buna önemli para aklama alanı oluşturdu. Falyalı hikayeleri dahi nelerin buralara gelip geçtiğinin örnekleri. K. Kıbrıstaki siyasal yapı ve hukuki yasadışılık da bu düzeyde yapılandırıldı. Onun için K. Kıbrıs hem cihatçı hem de mafya tipi yapıların iyi sığınma yeri olarak kabulleniyor. Son cevherinin videyoları, tutuklanan mafya liderlri sadece suyun üstündeki buz kırıntılarıdır.