Geçen haftayı tamamlarken, uluslarasılaşan iki olay gündemdeydi. Güney Afrikanın açtığı Uluslarası adalet divanındaki mahkeme başlayıp, ilk oturumu tamamlandı. Sonucu bekleniyor. İkincisi de ABD ve İngiltere başta olmak üzere emperyalist eksen Yemendeki LYusilere füzeler yağdırdı. Ne tesadüf ki İngiltere bonbbardıman yapan uçakların bazıları KıbrıstakiAğrotur üstünden kalktı. Gelişmelerle hafta sonuna girdik. Beklenti, olan olayların hafta sonu sokaklardaki yansıyış şekliydi. Ekleyelim: İsrail hala Gazze bonbardımanına devam diyor, ısrarla Filistinlilere kaçış veya ölüm kısgacında ölümler yağdırımaya devam ediyordu.
Özellikle Yemeni bonbalayan ve Kıbrıstan kalkan uçak konusu, benim makalelerimde de konu edildi. Biraz erken eleştiri yapmış havasına düştün. Çünkü hafta sonu Kıbrısın iki kesiminden de insanlar olayı üstler bölgesinde protesto yaptı. Barış KOnseğin çağrısıyla yüzlerce insan eyleme atıldı. Üstelin kaldırılmasından adanın gerçeklerine bazı sloganlar atıldı, pankartlar taşındı. Bence bu konu önemli. Onca Kıbrıs ayrıştırma hamlelerine ve siyasal yapılanmalara karşın hala hem de kimine göre çözümcü emperyalist kesime karşı ortak eylem yapılıyordu. Hem de Yemene yapılann saldırı nedeniyle. Daha da önemi, iki taraftaki siyasal kesimlerin tesllim olduğu dönemde. Örneğin Kıbrıs cumhuriyeti bu denli net batılı açık duruş sergilemedi. Hele İsrail Filistin ekseninde söde olsa da dengeli arayıştaydı. Bu konum, AB üyesi olmanın ve Ortadoğu rejimlerinin teslim olup konudan uzaklaşmalarının da katgısını göz ardı etmemek gerekir.
Bizim için önemli olan, üstlerin de kulanıldığı, ingilterenin birçok çevrelerde kurtarıcı göründüğü anda, böylesi siyasal hamlenin yapılmasıdır. Zaten, yetmişlerin sonlarında yeni sol siyasal arayşımızda, önemli noktanın başta İngiltere gibi ülkelere karşı ortak zeminin oluşmasının önemi konuşuluyordu. İki kesimin de ortak dayanaklı sol olguların önemi araştırılıyorduu. Bizim siyasal hareket tarihselleşirken, ne yazık söylediklerimiz ve olması gerekenleri sıraladığımız konulardan bğiri de İngiltere üstleri önünde gerçekleşiyordu. Haklı çıkmak ve kaybetme ikileminin önemli örneği idi.
Bu arada ekleyelim: bazıları özellikle bizim kendini sol denip aslında teslim olanlar, hep şu yagaraya sarlıyor: “Rumlarda bir şey yok. Biz zamanında yaptık da karşılık almadık” deniliyordu. Bu yanlış ezber de bozuldu. Çünkü bu şikayetiyapanlar hiç ortak eylem çabası olmadı. Şimdi hem de çözüm adıhyla barışçıları da belirleme durumunda olan sistem hegemonyasına rağmen, böyle bir eylemin yapılması bence önemlidir. Yapanları da kutlarım. Tabi gerçekleri de görerek gereken dersler de alınmalıdır. Net olan, Kıbrısın stratejik yeni sömürge olma gerçeğidir.
Hafta sonu merakla beklenen başka konu da Güney Afrikanın açtığı davanın ilk oturumunun sonlanmasıdır. Sonuç ne olursa olsun, yapılan savunmalarda ve gösterilen bulgularla İsrail önemli gelecek darbesi alacağı kesin. Oluşturulan Hamas İsrail karşıtlığı bir anda soykım gerçeğine geldi. İsrailin faşistlik niteliği belgelerle sunuldu. İsrailin savunması ise itibar görmedi. Fakat, tarihi başka ek durum da Almanyadann geldi. Almanya yine israile destek verdiğini açıkladı. Neden derseniz hafta sonu örneği ile durumu dahan net anlama şansım oldu…
Almanyada hafta sonu Alternatif faşist partisinin yükselmesine karşın mitinkler yapıldı. Buna hükümet partileri de katıldı. Yükselen faşizmi lanetlediler. Fakat, ayni Almanya Laheyde israile destek veriyordu. Üstelik faşizmi protesto eden Alman kesimleri nedense Ukraynada faşist rejimi en açık destekleyen ülke. Faşizmin göçmenlik ayağını eleştirirken, sokağa vuran ve yayılmacı faşizmi de destekliyor. Bir anlamda savaşa karşı olmayı suç sayan Almanya göçmen karşıtı faşist partiye karşı gösteri yapıyor. Bu ikilem Almanyada iki türlü faşist seçenekleşmesini de yükseltiyor ki bu ilerde dahan tehlikeli olacak. Tıpkı Fransada Lopene karşı Makron seçeneği gibi.
Bu konuda ilerde Almanya özünde bir yazı yazmayı düşümüyorum. Üstelik Sol parti de ayni noktaya geldiği için parçalandı. Yeni parti de çıktı. Bunlar dünya gelişmelerini anlama adına önemli gelişmelerdir. Onun için Hafta sonu epeynsıcak geçti. Bu arada sokaklara inip filistine destek veren kitleler, ek olarak israilin suçlanmasını da ajandalarına ekledi. Bu nedenle Adalet divanına Giden Güney Afrika önemli bir tetikleme kıvılcımı da yaktı gibidir.