iktibasİbrahim VarlıKapitalist-emperyalist sistemin krizi ve dünyayı 10 yılda bekleyen tehlikeler - İbrahim Varlı

Kapitalist-emperyalist sistemin krizi ve dünyayı 10 yılda bekleyen tehlikeler – İbrahim Varlı

Orjinal yazının kaynağıbirgun.net
diğer yazılar:

Kapitalist-emperyalist sistemin savaş politikalarını, yönelimlerini, yeni çatışma dinamiklerini anlamak için egemenler tarafından hazırlanan küresel güvenlik/askeri raporlara/analizlere bakmakta yarar var. Batılı başkentlerin karanlık dehlizlerinde hazırlanan bu raporlar emperyalist işgal, saldırı ve paylaşım rekabetinin yakın dönemde dünyayı nasıl bir tehlikeli gelecekle karşı karşıya bıraktığını çarpıcı şekilde ortaya seriyor. Sadece son birkaç haftada hazırlanan raporlara bakmak dahi kâfi.

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ

Bunlardan ilki Londra merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (USAE) tarafından 13 Şubat’ta yayımlanan rapor. Raporda dünyanın tehlikeli bir on yılla karşı karşıya olduğu belirtilirken Kuzey Kutbu’nda artan gerilimlerin, nükleer silah çalışmalarının ve Afrika’nın Sahel bölgesinde askeri rejimlerin yükselişinin “kötüleşen” jeopolitik iklime katkıda bulunduğu vurgulanıyor. USAE, beklendiği gibi Rusya, Çin, Kuzey Kore’yi kötülüklerin merkezi olarak yansıtıp, ABD-İngiltere liderliğindeki Batı emperyalizmini demokrasi havarisi olarak yansıtmaya çalışsa da yeni gerilim merkezlerini işaret etmesi açısından önemli doneler veriyor. Raporda şu verilere yer veriliyor:

-Küresel savunma harcamaları geçen yıl yüzde 9 artarak 2,2 trilyon dolara yükseldi

-2014’ten bu yana NATO üyelerinin –ABD dışındaki- askeri harcamaları yüzde 32 oranında arttı.

-2014’te 2 NATO ülkesi milli gelirlerinin %2’sini savunmaya harcarken, geçen yıl sayı 10’a çıktı.

MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI

180 ülkenin temsilcileri dün Münih Güvenlik Konferansı (MSC) için bir araya geldi. Dünyanın dört bir yanından savunma ve güvenlik uzmanlarının yanı sıra 50’den fazla ülkeden ise başbakan ve devlet başkanı katıldı. MSC Başkanı Christoph Heusgen, güvenlik raporunun önsözünde 2024’ün dünyasını şu sözlerle tanımlıyor: “Jeopolitik gerilimlerdeki artış ve ekonomik belirsizliklerin tetiklediği küresel siyasetteki düşüş eğilimi, bu yıla damga vuracak!” “Kaybet-kaybet” başlıklı  raporda, mevcut gerilimli küresel jeo politik denklemde herkesin nasıl kaybettiği anlatılıyor. Rapordan aktarırsak;

-Hint-Pasifik’te Çin ve Tayvan arasında askerî çatışma riski keskin bir şekilde yükseldi.

-Rusya’nın Afrika’daki Sahel bölgesinde askerî etkisi arttı, Fransa’nın etkisi hızla kaybolmaya başladı.

-Artan siber saldırılar, yaygınlaşan yapay zekâ kullanımı, büyük bir tehlikeyi arzediyor.

KÜRESEL RİSKLER RAPORU

Davos’ta 15-19 Ocak’ta gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler Raporu 2024’e göre, iklim değişikliğinin artan olumsuz etkileri, savaşlar, toplumsal kutuplaşma ve yoksullaşma gibi faktörler küresel düzeni istikrarsızlaştırıyor. Raporda on yıl sonra insanlığı daha “fırtınalı veya sarsıntılı” bir dünya düzeninin beklediği öngörülüyor. İki yıllık vadede küresel riskler arasında siber güvenlik, jeopolitik çatışmalar, fırsat eşitsizliği, enflasyon, mecburi göç, ekonomik gerileme ve kirlilik yer alıyor. 10 yıllık perspektifte ise tehditler yine iklim krizi, sistem değişiklikleri, değişken jeopolitik koşullar, doğal kaynaklar, dezenformasyon, yapay zekâ, göç, siber güvenlik, toplumsal kutuplaşma olarak sıralanıyor.

NATO ZİRVESİ

Münih’teki konferans öncesi Brüksel’de -14-15 Şubat- NATO Savunma Bakanları Zirvesi vardı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Welt am Sonntag gazetesine verdiği röportajda Avrupa’nın silah üretme kapasitesini arttırması çağrısı yaptı. Bunu da ABD’nin Ukrayna’ya yönelik silah tedarikiyle bağlantılandırdı. “Ukrayna’ya silah tedarikini yukarı çekmek ve kendi stoklarımızı tekrar doldurabilmek için endüstri merkezlerimizi daha hızlı düzeltmeli ve geliştirmeliyiz” ifadelerini kullanan Stoltenberg, Avrupa’nın Rusya ile “Muhtemelen on yıllarca sürecek bir çatışmaya” hazır olmasının faydalı olacağını belirtti.

AVRUPA GÜVENLİĞİ, WEIMAR ÜÇGENİ

Avrupa, Trump’ın NATO tehditleri sonrası –ABD’den ayrı- bir savunma mekanizması inşa etmeyi tartışırken Paris’teki Weimar Üçgeni zirvesinde bu konu da masaya yatırıldı. Almanya, Fransa ve Polonya, Avrupa’daki ortak güvenlik ve savunma mimarisini güçlendirmek istiyor. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock 12 Şubat Pazartesi günü Paris’te Fransız ve Polonyalı meslektaşları ile Weimar Üçgeni buluşmasında bu konuyu masaya yatırdı. Baerbock “Bu fırtınalı dönemlerde güçlü, dirençli bir Avrupa için Weimar Üçgeni 30 yıllık tarihinde hiç olmadığı kadar güç odağı ve düşünce merkezi olabilir” dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourné de üç ülkenin Rusya’ya karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.

SIPRI RAPORU

Tüm bu gelişmeler kapsamında silah satışları, silahlanma yarışı tırmanıyor. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) son raporuna göre -4 Aralık- göre, küresel ekonomide yaşanan durgunluğa rağmen dünyanın en büyük 100 silah şirketinin cirosu arttı. Silah endüstrisi karına kar katarken, bu kazancın çok büyük kısmı yine Amerikan silah sanayisinin kasasına girdi.

GÖK KUBBENİN ALTINDA TAM BİR KAOS VAR

Kapitalist-emperyalist sistemin krizi, paylaşım savaşları, çatışmalar, hegemonya kavgası, silahlanma yarışı. Egemenlerin kendi aralarındaki kapışma şiddetlenirken sistemin tüm raporları dünyayı daha zorlu günlerin beklediğini işaret ediyor. Yaşananlar keşke “Gök kubbenin altında tam bir kaos var, vaziyet gayet iyi” diyen Mao’nun saptamasını doğrulasa.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
327AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin