Bizde “uluslararsı” kelimesi bolca yeri geldikçe baş vurulan kuramdır. Fakat tam tersi, uluslararası durumları da hiç izlememe tutumu da yaygın. Bazı ezberlerle sınırlıl, öiretilen düşünce şekline uygun olarak ifade kulanılır. Hat da şuda belirtilir: adamız Ortadoğu politikalarının etkilerini hisseder. Kıbrıs için AB kuramı kadar Ortadoğu olma öteki durum da bolca deyerlendirmelerde ele anır. Hele Türkiyeleşme gerçeğimiz pek de düşünülmek istenmez. Türkiyenin gerek Kıbrıs gerek se komşularıyla gelişme politikaları tek tek olsa da ele alınmaz. Daha çok ezber ve resmi eksende hamasileştirme günceliyle yetinilir. Onun için son dönemde ne Türkiyedeki yerel seçim ve sonrası veya Türkiyenin en başta doğu komşumuz Suriye ve onun yanındaki ırakla alakalı hamleleri duymamazlığa teslim edilmektedir. Halbuki Türkiye özellikle Somali ve ırakta önemli diplomatik hamlelerle geleceği yeniden kurgulayıp hayata geçirme peşindedir. Üstelik kürt gerçekli davranışla siyasal seçki oyunu ise bizi biraz ilgiye çekmesi gerekiyor. Burada belirli nifusta Kürt olduğu bilgisi de akılda mutlaka bir yere konmalıdır.****
Türkiye bir yandan yerel seçimler ve özellikle dış politikada komşusu ırak üzerinde önemli hamle fırsatı arıyor. Bu ikilemi elbet genel politikanın ekseniyle oluşturmaya çalışıyor. Güvenlik tanpon bölge adıyla Suriye ve ıraktan bir miktar toprağa konmak istdiği sır değildir. Son ırak ziyaretleri ve ardından kuzeydeki KDP görüşmeleri, birtakım hesapların olduğununyeniden hatırlatıyor. PKK karşı operasyon konusu, bölgede yerleşip tanpon alan oluşturma politikasıyla birlikte görüşüldü. Irakın Türkiyenin bu tutumundan rahatsız olduğu kesin. Ama yine de Kürdistan coğrafyasında olanlar beraber kendinin kontrol etme adına da görüşmeleri sürdürüyor. Irak yönetimi özellikle Hasti Şabi örgütünün tutumu üzerinde oldukça endişelidir. Türkiye ise net oyyor. Özellikle Amerikanın ıraktan üstlerini çekeceği, Kuzey ıraktaki Federal Kürdistanda ise güçlendireceği ikilemi sık sık duyulmaya başlanan siyasal beklentilerden biridir.
Irak bu koşullarla daha da ısınıyor. Zaten merkezi hüküemt tam anlamıyla ülkede denetimi kuramıyor. Amerikan varlığı Türkiyenin kuzeyde tanpon bölge adıyla yerleşme isteği zaten zorlayan gerçeklerdir. Ayrıca batılı kesimler ısrarla ırakın iranın etkisi altında olduğunu, Hasti Şabinin tehlikeli şiği örgüt olduğu probagandasını sık sık yapıyor.
Tam da bu tartışmalar olurken Kerkük kentinde seçimler yapıldı. Daha valide karar kılınmadı. Çünkü Kerkük kentinde en çok oyu KYB kürt hareketi aldı. Ama başta Türkiye ve Amerika Talabani liderliğindeki KYB valisine karşı. Öyle bir kurguyla hareket ediliyor ki KYB dışta brakılarak, arap lider başkanlığında KDP Süniler ve Türkmenlerin itifakıyla seçilmesini dayatıyorlar. Bu yolda baskı yapıyorlar. İran ise özellikle KYB dışta brakılmasını istemiyor. Üstelik Hasti Şabi şiği kesimelr de direk Türkiye Amerikan eksenli Kerkük kenti yönetimine karşı. Kürtler ise şu anda darmadağın. Yeni bir hezimetdeki adeta hazır muhavız KDP en azından iktidarın kuzeyde kendinde kalma adına Türkiye yakınlaşmasına devam ediyor. Buda ilerde Kürt tarihi siyasallaşma deyerlendirmesinde çok acı olacağı da kesin.
Türkiye son olarak ıraka Fidan, Kalın ve Güleri gönderdi. Bağdat ziyareti sonrası Erbile de gitiler. Net görüşenler söylenmedi. Ancak Türkiye PKK ile mücadele adına kuzey ırakta otuzdördüncü dereceğe dek yerleşme istediği kesin gibidir. Kara hareketı izni almaya uğraştığı tahminler ileri sürülüyor. Hele de bu yerel seimlere on kala alınırsa, önemli probaganda silahını da içte kulanaaktır. Nöyle ki şimdiden Türkiye KYB merkezi Süleymaniyeye hava koridorunu kapatı.
Yukarda özetlediğim ırak, Amerikanın müttefikleriyle birlikte “özgürlük ve demorkasi” getirmek için işkal edip parçalatığı gerçeğini göz ardı etmemeizi getirdi. Bunu belekte tutmak önemlidir. Şimdi parçalanan ırakta herkes hegemonya kurmak peşinde. Ayni zamandantoprak kapmayı da şu veya bu şekilde planlandığı da kesin. Bunu akılda tutarak yorum yapalım.
Kısaca, resmen ırak ısıtılıyor. Kurulayamayan ortakdevlet sonucu parçalıklı yapı hep birilerinin işkal tehtitlerini gündeme getiriyor. Son Türkiye peşpeşe ziyaretler ve talepler, yeni fırsatla tarihi kurgulanan Musul Halep çizgisi için olgular değerlendiriliyor. Unutmayalım. Suriyenin Kuzeyine de girerken, güvenlik falan denildi. Ama yerleştirilen cihatçılarla banbaşka coğrafya oluşturuldu. Bunları izlersek, Kıbrıs lafazanlıklarıyla değil de gerçeklerle daha kolay en azından öngörü yapacağımız kesin.