Evet efendiler, heba ettiniz.
Bugüne kadar Polis Genel Müdürlüğü’ne çok eleştiri yaptım, dokunulmaz değildir hiçbir kurum çünkü.
Hatası, yanlışı varsa yazılacak, söylenecek…
Askere bağlı olmasının hukuk devleti için utanç olduğunu yazdım kaç kere.
Ama kurulu düzen onu gerektiriyordu, rejim deyim geçtiniz.
İçindeki atamalar, yükselmelerle ilgili dava üstüne dava açıldı Yüksek İdare Mahkemesi’nde,
Birçoğunu kaybettiniz, tekrar yaptınız.
Mülakat sistemi hatalı, şeffaf olmayan atama ve yükselmelerle adam kayırmacılılığın dik alasının yaşandığı bir teşkilat yarattınız.
Sizden bu memlekette suç oranları artarken görev bekleyenleri sükutu hayale uğrattınız.
Evet siz, en baştakiler!
Tepede oturanlar!
Kendini memleketin hükümdarı görenler!
Bu toplumun evlatlarını gün geldi yerde sürüklediniz,
Gün geldi göz göze burun buruna geldik,
Haksız ve adaletsiz ve dedikodu üzerine açtığınız disiplin soruşturmalarından bişey çıkmadı,
En son çıktığım ve iftira atılan bir polisin disiplin soruşturmasında,
‘GÜN GELECEK SİZ YARGILANACAKSINIZ’ diye söylemiştim,
Orada oturan polis genel müdürü, yardımcıları ve asker komutanının yüzüne,
Bakın geride kalanlar yargılanıyor şimdi,
Hem de kimsenin beklemediği şekilde.
Sahtekarlıkla, sahte diplomalar, terfilerde elde edilen puan avantajlarıyla.
Barış Sel’i yargıç olduğum dönemden tanırım.
Suçu varsa yargılanır ceza alır.
Varsa, alsın da ! Ya yoksa efendiler? Tahkikatınız o kadar güçlü mü ki böyle bir ithamla geldiniz kamuoyu önüne?
Suçlu da bulunsa sormazlar mı Barış Sel bugünlere gelirken SİZ neredeydiniz diye?
Amirleriniz uyuyor muydu bu diplomalarla işlem yaparken, terfi ettirir ve maaş verirken vergilerimizle?
SİZ, sizler de sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz.
Gün geldi KTHY önünde eylemci kardeşimizi yumruklayan,
Gün geldi Elçilik zeval görmesin diye Anayasal hakları çiğneyerek kamu yollarını kapatan,
Gün geldi koruyarak ve kollayarak Afrika Gazetesi’ni Madımak gibi yok etmek isteyen güruha dur deme cesaretini gösteremeyenlersiniz.
Belinde tabanca ile sosyal medyada yargıca tehditler savurup onun adaya girişine izin verenler de sizlersiniz.
Can güvenliği mi? Koruma ordusu mu? Geçin bunları.
Polisin kaç tane tahkikat başlattığı ama sonuçlanmayan veya sonuçlanmasına izin verilmeyen o kadar dosya varken hem de…
9 saldırganı buldunuz mu sahi yeminli şahadet verirken Mahkemeye?
SİZ neden bahsediyorsunuz ‘ADALET’ diye?
Sözüm en baştakilere.
Emir eli olanlara değil elbette. Ezilenler ile ezenlerin kimler olduğunu biliriz mutlaka.
Mesai mevhumu olmadan ezilenleri de biliriz gece gündüz, ezenlerin ihtişamlı ilişkilerini de !
Gerekirse o el pençe divan duranlara da söyleriz söyleyeceğimizi.
Çünkü suç olan bir fiil amirden de gelse, Emir’den de gelse suçtur nihayetinde.
En temel haklarını bile gözetmeden insanları don-paça kimsesiz ve avukatsız gemiye bindirip gönderenler olduğu gibi…
Bu ülkede çok adaletsizlik var.
Hep söyledim ve söyleyeceğim.
Bu rejimin harcı adaletsizlik üzerine kuruldu,
O yüzden bu düzen böyle.
O yüzden en değerli ‘teşkilat’ bile bu yaman ellerde.
O yüzden en değersiz diplomalarla kimler nerelerde.
Yazık göçüp giden gençlere,
Ve yazık eski polislerin gururla taşıdığı o teşkilat nişanesine.
Yazık ettiniz, dört tahta ayaklı bir koltuk uğruna,
BU MEMLEKETE!