ABD, bu yıl seçimler yapılacak. Geçen yardım paketinden askeri katgı alan Ukrayna66 milyar İsrail ise 26 milyar dolar aldı. Başka açıdan Amerikan dolarları soykırım katliyamı için ve diplomaside veto desteği katarak İsrail desteklenmektedir. Bunlar piyasada dolaşırken, Türkiye birden netleşmeyen ama algı gibi sunulan Baydın Erdoğan görüşmesi kimine göre ertelendi kimisine göre de iptal oldu. Ama epey abartıyla algı tutsaklık prob agandası aldı başanı gidiyor. Irakta ise Amerikan üstlerinin çekilip çekilmeyeceği tartışılıp gelecek kurgulanmaktadır.
Buna daha birçok gelişme eklemek mümkün. Hele de son Amerikan Çin görüşmeleri ve rakbetin iki ayrı yüzü uzun uzun emperyalist hegemonyası için düşünülüp yarın düzenleme zorunluğu olan bilgileri de içermektedir. Fakat, her zaman olduğu gibi Amerikanın öteki yüzü pek konuşulmaz. Konuşulursa da tıpkı Türkiye gibi tam bir iki yüzlülük tutumlarıyla karşşılaşma korkusu da varlığını hisetirir. Çünkü brakın protstoğu en ufak hak talebini güvenlik jopu, biber gazı ve tutuklamalarla karşılayan TC bazı ünüversiteler dahi olayı tersinden aktarma merakına takılıp gidiyorlar. Boğaziçi kayum gerçeğkli dekan dahi yerini ve naslıl geldiğini, yaptıklarına bakmaksızın da açıklama yapma pişkinliği, artık kulandırılacak kelimeği dahi zorlamaktadır.
Neydi olan: Amerikan ünüversitelerinde yayılan Fİlistine destek eylemleri oluyor. Dikati çeken, Kolonbia ünüversitenin tetikleyici başlangıç yapmasıdır. Öğrenciler Filistine destek eylemleri ve Amerikanın tutumunu protesto eden gösteriler yaptı. Kolonbiya ünüversitesinin önemi, Amerikanın en ünlü kurumu olma yanında, okuyan öğrencilerin üst sınıfsal kesimden gelme birikiminin de olmasıdır. Onun için Kolonbiya ünüversitesi adı dahi neden sorusuyla birlikte ele alınmaya başlaması gayet normaldır.
Başlayan protesto eylemi, öteki ünüversitelere de yayıldı. Bazısında protestolar olurken, bazısında da öğrenciler kampüste çadırlar kurup eylimi geliştirdiler. Hedef net: Filistindeki soykırımı protesto savaşa karşı olma ve acil ateşkes ilan edilmesiydi. Ünüversite hareketlenmeleri uzun zamandır Amerikada raslanan gelişme değildi. Filistin gibi konuda bböylesi durum olması elbet tartışmaları da geliştirdi. Medya olayın spontanel değil de genişleme eylimi nedeniyle kaçınılmaz şekliyle yer verdi. Konu Filistin olması ise Amerikan resmi idolojik temelerinden birinin de sarsılması demektir. İsrailin kurulmasından günümüz Gazze soykırımına dek hep önemli yardımlar siyasi desteklerle taşlatırdı. Son Gazze gelişmesi de bunun devamıydı. Hem destek, hem askeri yaygın mavzeme ve politik olarak gerekirse vetoyla da zincir uzadı. Amerika çevreleri bölgesel ülkelerden özellikle müttefik arap ülkelreinden biraz endişeli iken, bonbayı kendi kucağında buldu. En çok kendine siyasetçi yetiştiren, kendi çocuklarının okudğu ünüversiteden protestoların başlaması da tarihsel aydın geleneğinin yeni kanıtıydı. Gençliğin dinamik önemi hem de Amerikada yaşanmaya başladı. Öğrenciler Filistine destek eylemlerini değişik şekilerde kamuoyuna sunuyordu. ABD devleti de kutsal veya sııfsal üstü demokrasi havariliğini artık gömlek olarak giyemiyordu. Polisin davranışı ile yönetimin tutumları bunu ele veriyordu.
Sadece Amerikada değil, bizim foncuların çok övdüğü AB ülkelerinden de hafta sonu protestolar geldi. Ne gariptir islam dünyasından ses yok. Hakını yemeyelim, Yemende de büyük protesto eylemi yapıldı. Hani birilerin durmadan terörist dedikleri Husilerin etkin olduğu Yemen toparklarında israilin soykırım katliyamı protesto ediliyordu.
Sıraladığımız batılı ülkelerin protesto sokağı yanında devletlerinin de israile durmadan desekleri oldu. Bu durum bize emperyalist gerçeklik ile kamuoyundkaki sol seçeneklerin ikilemini haykırmaktadır. Göztermelik dinsel ve ırkçılık yerine sosyhal muhalefet, aydın ve sınıfsal seçeneğin ancak gerçekler karşısında doğru duruş sergileyeceğini kanıtlamaktadır. Terör devletini faşist yönetimin ömrünü uzatma adına soykırımı görmezden gelenler, dünyaya bunu dayatmaya uğraşırken, Amerika gibi devletin hem de önemli ünüversitelerindeki Filistin protestoları oldukça ders vericidir. Umursuzluk ile süper güç paranoyal duruşa rağman yine de vijdan ile aydınlığın kitlesel hareketlilik yaratacak seçeneğinin olasılığını yaşatmaktadır. Bizde ünüversiteler gerçeği ile karşılaştırırsak, sahte diploma gündemimiz ile bunu nasıl kapatırız arayışları arasında sıkıştırken, Amerikan ünüversitelerinde Fİlistine destek ve savaşa karşı, acil ateşkes çağrılarıyla bedel de ödeyerek direnişler olmaktadır.
Pek alıştığımız algı oyunu değildir. Ama oluyor. Hem de ta Amerikada. Filistinin dibinde olan, olaykarı bazen içsel dereede yaşayan bölge coğrafyasında dahi görülmeyen aydın öğrenci tepkileri yaşanıyor. Tarihsel sınıfsal ile aydın karakterisliğin emperyalist ve sömürgecilik eksenindeki zincirin kırılma gerçeğidir.
Tekrar edelim: örneğin Boğaziçi kayum atanmış rektörü Amerikayı yaptığı baskı nedeniyle suçluyor. O kayum ki öğrencilerin toplanmasını dahi güvenlik gücüyle dağıtan, eski rektörün dahi ünüversiteye girişini sağlayan atanmış, durup Amerikan ünüversitelerinde öğrenci baskılarını kınıyor. Aynaya baksa önce kendinin atanmış kayum gerçeği ile karşılaşacak. Ne yazık Filistin acısının bir de böyle fırstcıları var. acaba kendi ünüversitelerinde aydın öğrenci tepkili eylem olup Türkiyenin israile en basitiyle bonbardıman için Je yakıtı gönderilmesi kınansa, neler olur? Bunu gayet iyi biliriz.
Kısaca, son günlerlde Amerikanın öteki yüzünü de görüyoruz. Bir devlet açık msoykırıma destek verip ateşlerken, kendi yarının aydınının olduğu öğrenciler de ünüversitelerde Filistin destek hareketleri yapıyor. Bu bir dini veya Ortadoğu ülkesinde değil olayın siyasal mimarı Amerikada oluyor. Konunun da önemi bundan. Fakat geçen yazımda da belirtiğim gibi: bu yıl Amerikadaki seçimlerdeki iki adayın siyasal duruşuna da bakacak olursak, işlerin nedenli kötü olduğunu da anlarız. Protesto ve direniş olsa da kendi siyasal seçeneği oluşmadıkça fazla anlamı yok. Amerikan resmi hem de sistemin süper gücü son günlerde bize bunu resimlemektedir
