Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan, oniki yıl sonra ırakı ziyaret yaptı. Ziyaret öncesi epey konuşulan gelişme oldu. Fidandan Kalına ıraka gidildi. Orada önemli temaslar yapıldı. Bir anlamda alt yapısı oluşturuldu. Bağdat ve Erbil ziyaretin merkezindeydi. Birçok konu ele alınıyordu. Irak yönetimi ise ülkede güçlü kurumsal denetim yapamadığı için oldukça tehlikeler yaşanıyordu. Özde Türkiye bazı planlarla ıraka nifus etmek isterken, ırakta kendi ülkesel gemenliğini yükselterek kanıtlamaya çalışıyordu.
Yapılan temaslar ve ilerisi için konulan planlar, Erdoğanın ıraka giderek, önemli yeni dömüşle hamleler gerçekleşme girişimi vardı. Fakat, hafta başı Erdoğan Bağdata giderken, hesabın Bağdatdan dönüp dönmeyeceği kuşkuları da soru haline geliyordu. Birçok ek gelişmelerin olması, önemli yıldönümlerineyle çakışma nedeniyle istenen Erdoğanın ırak ziyareti gündemleştirilemedi. Oysa ön anlaşmalarla başlayan hamleler, bazı net imzalama şekliyle öne çıkması gerekirdi. Mhem de yapılanların ikilemler olduğu kadar ırakın nifus alanı kısgacında oluşu, gelecekte ısınmaya aday alan olarak izlenmesini gerektirmektedir.***
Irak doksanlara dek bölgenin güçlü ülkerinden biridir. Amerikan oyunları ve işkaleriyle ülke resmen kurumsal çöküşe dek geldi. İşkal altı ve yeni hesaplar sonucu parçalanmalar gerçekleşti. Yetmedi parçaların da parçası oldu. Artık salt mezhep yetmiyordu. Etnik kimlikler başka alt parçalara doğru kayıyordu. Irakta hakim olmak için hem komşular hem de genel güçler rekabet içindeydi. Bunlar ırakta kurulacak hükümetin de ülke denetimini sağlayamamasına neden oluyor. Öyle oluyor ki Amerikan üstelrinden Türkiyenin yerleştiği bazı Kuzey ırak durumları olayı anlatmayanyetiyor.
Tam da Amerikan üstlerinin kapanıp kapanmayacağı tartışmalarının olduğu, ırakın petrol nedeniyle Türkiyeyi uluslararsı Tahkimde ceza aldırtması gibi çelişkili görünülmler olurken, Türkiye yetkilileri ırakta cirit atmaya başladı. Dışişleri bakanı MİT başkanı ve savunma makamcısı birlikte ırakın Bağdat Erbil kentlerinde cirit atı. İkili sopa vardı: hem havuç hem de sopa.. üç önemli konu geliştiriliyordu. PKK durumu, Kalkınma yolunadıyla yeni ticaret yolu ve petrolün yeniden Ceyhana akıtılması olarak özetlemek mümkün. Bu konuda görüşmeler gerçekleştirildi. Arada verilen mesaj ise Türkiyenin yazın önemli PKK hareketini yapacağı beklentisiydi. Zaten Türkiye yetkilileri bunu gizlemiyordu. Ayrıca Basra limanından da gelecek ticari yolun Türkiye üzerinden avrupaya veya Ceyhana uzanması hesaplanıyordu. Irak için Basra Ceyhan ticari kalkınma yolu öneliydi. Fakat, PKK konusunda net tavır yoktu. Fakat ırak yönetiminin sıkışmış hali en azından şu ifadeyin kulandırtı “PKK yasaklı örgüt” ilan edildi.
Alt zemin Erdoğanın hafta başı Türkiyeden Bağdata gelmesiyle nprotokoleşti. Anlaşma halaine sokuldu. Irakın su talebini de dolanbaçlı yanıtla verdi. Kendisinin yatırım alarak gerçekleştirme taktiği uygulandı. Sonuçta imzalar atılırken, uygulanna şansı hep kuşkularla devam etmektedir. Çünkü ırak devleti zayıftır. Öteki güçler de var. yetmiyor, iran gerçeği de sırıtıyor. Bunu nasıl uygulayacağı da belli değil. Yakında seçim de var. önemli olan, Amerikanın varlığının nne olacağı da kesinleşmedi. Irak yönetilerinin Amerikasız ayakta hala duramadığı da kesin. Ama muhalifler de darmadağın. Onun için imzalama kadar, koşulların uygunluğu da önemlidir. Çakışması şart.
Örneğin Türkiyenısrarla PKK kartının oynuyor. Karşılığında Basra Ceyhan yoluyla ıraka ticari faydalar öneriyor. Ancak iş odenli kolaydeğildir. Kürt gerçeği, ırakın iç savaş korkusu ve Türkiyenin kuzeyenyerleşme gerçeği, anlaşma ile somut adımların hesaba katılmayan öteki güçlerin de roluna bağlıdır. Mezheplerin derin ayrımı yanında bir de kendimiçlerinde ayrışma sonucu darmadağın ırak gerçeği hala ayakta. Oysa ırak işkal edilmeden ve Suriyen parçalanmadan önce Basra körfeszinden Suriyenin Laske limanına varan boru hat ve yol planı vardı. Buna Türkiye ve ABD karşı çıkıyordu. Arap yolunun oluşmasını da engelediler. Şimdi ırak darmadağın. Suriye de değişik işkaller altında. Ayrıca hala örneğin Musulda IŞİD etkin haldedir. Kürt sorunu da başka bir durum. Iraka göre Türkiye eğer kendi iç Kürt sorununun çözerse zaten PKK gerçeği de etkisiz veya biter. Onun için temel sorun ırak toprakları değildir.
Son bir not: çoğu unutu: oysa PKK ıraka çekilme anlaşması direk Türkiye PKK arasındaki anlaşmayla Türkiyeden ıraka ngerçekleştirildi. Bu dâhin unuturuldu.
Özetle, Erdoğan ıraka gitti. Birçok ahlaşma yapıldı. Bakıldığı zaman çok önemli. Aa şişirilen, abartılan ve koşullarangöre evrilme durumları öne çıkıyor. Yinen de Türkiyenin ırak hehsapları ve ırakın kendi devletini kanıtlama ihdiyacı, bun tür siyasal gelişmelere tanıknolacağımızı da kanıtlamaktadır. Ama ırak hamlelerinin Ortadoğu ekseninde mutlaka karşılıkları oalcak. Net olmayan ntutumlarn ne yazıknTC eksenindedir. Dünkü temel sisyaset ile bugün hamleleri hiçde birbirini tutmuyor. Bakalım kaygan zemin Ortadoğunun son dönem merkezi ülkesi ırak daha bize neleri yazdırtacak.