yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBatı Dilirganın yakın tarihsel dönüşüm dönemi üzerine - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Batı Dilirganın yakın tarihsel dönüşüm dönemi üzerine – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Onsekiz Hazirana geldik. Hemen hemen hiçbir kişi ilgili günün tarihsel önemini bilmiyor. Dilirganın olaylarını yazanlar ise sadece ihtiyaç duyarlarsa kronolojik olarak lafını ederler. Halbuki, Onsekiz haziran 1964 yılında yaşanan Mevsili saldırısı Batı Dilirgadaki savaş denklemini, tersinden sarsmaya başladı. Bir anlamda Onsekiz haziran Baatı Dilirgada oluşan dengeleri altüst edecek sonuçların başlangıcı oldu. Fakat, bu konularda epey kitap yazılmasına rağmen, hemen hemen hiçbir kesim, önemli tarihi dönemeci yazmadı. Tıpkı çok az araştırmacıyı biryana itersek, Açerson planı ile Dilirga olaylarında bağlantı kurmama gibi. Yine Batı Dİlirgada yaşanan olaylarda birçok gücün de katgısını da yok sayma tutumunu da eklemeden olmaz.

Her konuda olduğu gibi, genel Dİlirga veya daha özü Batı Dİlirga Atmışdört olayları konusunda kitaplar yazıldı. Kimisi anı kimisi belgelerle doğruyu bulma veya konuyla hiç alakası olmayan kitaplar yazıldı. O dönemi direk yaşamam bana avantajdı. Ayrıca, kısa dönem sonra bazı arkadaşlarla sadece Atmışdördü değil genel bölge yaşamı konusunda da araştırma yaptık. Açerson planı veya Türkiyenin çıkarma tartışmalarını da toparladık. Benim siyasal Kıbrıs kırılmamın da önemli bilgiler sonucu yaşadım. Açerson planı ile batı Dilirgada yaşadıklarım paradoksundan siyasal seçkime uzanan karmaşada sorguladım. Sonuçlar daha net karşıma böylelikle geldi. Halil Satrazam gibi birkaç kişi konuyu belgelere dayatıp bazı gerçeklere ulaşma dışında genelde resmi idolojik tutsaklıkla konular deşildi.

Birkaç konuda hiç deyerlendirme yapılmadı. Örbeğin Erenköyde iki göçmen kadın eylemi hiç raslanmaz. Benzer bazı çelişkller de araştırmalarda bulunmaz. Zaten bunları konuşan da yok. Bir anlamda, oluşturulan resmi tarih tutsaklık ile anısal kendini mitleştirme kültürü her yerde olduğu gibi Batı Dİlirga olaylarında da kendini gösterdi. Öyle gösterdi ki konu salt Erenköy olarak daraltıldı. Atmışdörtle dondurtulan öteki köyler de adı dahi bizat o köy kökenliler tarafından çoğu zaman bilinmez havasına konuldu.

Batı Dİlirga yakın tarihi resmi tarihimizin de aynasıdır. Öylesi bir tarih paradoklaşma oluştu ki deleyen dilediğini dahi yazamadı. Yaşananı bilimsel olarak dahi öğretilmiyor. Bazen olayın bir parçası alıp lehine resmi siyasal kulanıma konuluyor. Bazen de ret ederek ve yaşanan birçok konuyu yazmayarak silikleştirime çabası yapıldı. İlk önemli Kıbrıs toplu katliamı Gönyeli olayı veya Aygasyano provakasyonunun adını pek bilen yok. Lefkoşada sınır oluşumu veya Lefkede olanlar hiç ele alınmaz.

Bir anlamda, bazen istenilen, bazen hiç dokunmama veya giderek daha da uydurularak günün çıkarına göre konulan hamasi laflarla tarih oluşumu gerçekleşir. Tüm Kıbrıs tarihi ne yazık böyle kurgulandı. Giderek Kıb rıstaki direk dinamik etki yapan güçler yok saydırtıldı. Bunun en net son kanıtı Yunanistanın bizat darbeyi Amerikan İngiltere onaylı yapmasına rağmen, öyle bir daraltıldı ki sadece Yunan cunt-tacılar suçlanarak anlatılıp hiçeleştiriliyor. Aynen  Türkiye adaya çıkıışını Amerikasız yapıp Ecevit Miti yapma gibi.

Yukarda sıraladığım bilgiler sonuçta yazılan kitaplara dek yansıdır. Anılarla bilimsel tarih çıkartması veya hamasi sözlerle resmi siyasal damıtmayla tarihçilik oynama kuralı gayet güzel işledi. Bun a ek olarak ikili kısgaç da bizi mengeneye koydurtu. Kimisi geçmişi ret ederek, kendine göre bir tarih oluştururken, kimisi de zaten adada yaşamadıkları için istenişenle kolayca kabullenme koşulu da oluştu. Böylelikle yakın tarih Kıbrısı banbaşka dil ile siyasallaşıp çıkarla bezendi.

Yukarda sıraladığım olgular çerçevesinde konu olan Batı Dilirgada yaşanıp dengeleri değiştiren yeni siyasal ufku da tetikleyen Mevsili saldırısı da bunlardan biridir. Bu konu salt Dİlirgada değil Kıbrıs düzeyinde de tetiklemler oluştu. Grivasın adaya çıkmnası ve Makariyosun hızla Dilirga uygulamalarına geçmenin de önemli günüdür.

Önümüzdeki yazı, konuyla gelişmeleri kısa a özetleyecem. Bazı eğer araştırma yapan varsa, epey yardımcı olacağı da kesindir. Olayları hem yaşadım. İlk elden eksik bilgileri de topladım. Ünüversite dönemindeki tarih araştırma teknik öğretimle de yorumlamaya çalıştım. Salt kronolojik değil tarihsel önemleri de nirlikte anlatılmaya çalışılanacak.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
327AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin