iktibasGözde BedeloğluGazeteci tehdit etmenin dayanılmaz kolaylığı - Gözde Bedeloğlu

Gazeteci tehdit etmenin dayanılmaz kolaylığı – Gözde Bedeloğlu

diğer yazılar:

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19’uncu maddesinde belirtildiği gibi, “Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar.” Gazetecinin görevi tam da budur ve sorumluluğu sadece halka karşıdır. İlke ve etik kuralları kolaylıkla anlaşılabilecek açıklıkta bir meslektir gazetecilik. İlk görevi, hakikate ve toplumun bilgiye erişim hakkına riayet etmektir. Gazeteci bilgi saklamaz, belge çarpıtmaz. Örneğin, ana muhalefet partisi liderine, “özür dileyene kadar, hakkındaki gerçekleri anlatmaya devam edeceğim” diyerek tehditte bulunamaz ve beklediği özür geldiğinde gerçekleri anlatmaktan vazgeçeceği izlenimi veremez. Gazeteci, bilgi ve görüşlerin yayılmasının nefret ve önyargıya yol açmayacağından emin olur. Meslektaşlarıyla dayanışır, gazetesinde başka gazetecileri manşetten hedef göstermez. Haberini somut olgulara dayandırır, arzu ve isteklerini gerçekmiş gibi sunmaz. Gazeteci, meslek ahlakıyla ilgili konularda, hükümetlerin ya da diğer güçlerin her türlü müdahalesini reddeder. Bindiği uçağın türküsünü çığırmaz. Benzer şekilde halka hizmet için seçilen siyasetçi de, gazeteciyi tehdit olarak görmez ve demokrasinin denetleme mekanizmalarını meşruiyetinin en önemli parçası sayar.
∗∗∗

Memleketimizde uzun zamandır işler kötüden daha kötüye gidiyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 2022-2023 Basın Özgürlüğü Raporu’nda en az 234 gazetecinin fiziki saldırıya uğrarken, 118 gazetecinin sözlü veya çevrimiçi tehdide maruz kaldığı belirtiliyor. 90’lı yıllardan beri süregelen gazeteci cinayeti davaları teker teker zamanaşımına uğruyor. 1992 yılında öldürülen Musa Anter ile ilgili dava insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilmedi ve zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Uğur Mumcu, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetleri de dahil, Selam/Tevhid-Kudüs Ordusu örgütünün 1988-99 arasında gerçekleştirdiği on sekiz ayrı eylemle ilgili yargılamada mahkeme sanıklara iyi hal indirimi uyguladı. Yine raporda belirtildiği üzere, 2009 yılında öldürülen Hrant Dink davasında, 2021 yılında verilen mahkumiyet kararına karşın, cinayet tüm yönleriyle aydınlatılmadı. 2021 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Kocaeli Ses Gazetesi’nin sahibi Güngör Arslan’ın öldürülmesine ilişkin yapılan yargılamada, 2023’te karar çıktı. Mahkeme, dört tutuklu sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Ancak cinayeti azmettirmekle suçlanan eski Kocaeli Ülkü Ocakları Başkanı Ersin Kurt, tüm suçlamalardan beraat etti.

∗∗∗

Gazetecinin bir görevi halka hakikati sunmaksa diğer bir görevi de kişi ya da grupların yaşadığı mağduriyeti, uğradığı haksızlığı somut verilerle duyulur ve görülür kılmak. Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti bunlardan biri. İşini yapan muhabirler sayesinde kamuoyunun yakından takip etme fırsatı bulduğu bu cinayeti gündemde tutan gazetecilerden Murat Ağırel, Timur Soykan ve Barış Pehlivan, MHP’nin yayın organı olarak bilinen Türkgün’de manşetten hedef gösterildi. Bu gazetecilerin cinayet üzerinden MHP ve Ülkü Ocakları’nı karalamaya çalışıldığı iddia edildi ancak ‘haberde’ suçlamaya dayanak oluşturacak herhangi bir kanıt yok. İftirada sınır tanımadıkları söyleniyor fakat hangi konuda iftira attıklarına dair bir açıklama yok. Kısacası, ortada bir haber yok. Ama, MHP’nin gazetecilere yönelik bu tutumunun alışılmaması gereken bir devamlılığı var. 2018 yılında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, ‘iftira, itham, isnat’ suçlamasıyla, gazeteci ve medya çalışanı 70 kişiye ilettiği ‘teşekkür mesajı’ Sabah ve Hürriyet gazetelerinde tam sayfa yayınlandı. Bu iki gazete, meslek ilkesi gereği meslektaşlarına destek olmak yerine hedefe konmalarına katkı sağladı. Gazeteci Levent Gültekin, 2021’de MHP Genel Başkan Yrd. Semih Yalçın’ın hedef göstermesinin ardından saldırıya uğradı. Aynı yıl, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu’ya saldıranlardan birinin MHP’li Etimesgut Belediyesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ortaya çıktı. Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, Bahçeli’ye yönelik eleştirileri sonrası MHP’liler tarafından hedef gösterildi ve 2019’da evinin önünde yumruklu saldırıya maruz kaldı. Bunlar sadece birkaç örnek.

∗∗∗

Basın özgür olmalı derken bir gün herkesin ihtiyacı olabileceğinin altını defalarca çizdik. Sinan Ateş’in adalet arayan eşi Ayşe Ateş, hedef gösterilen “Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Timur Soykan ve Murat Ağırel başta olmak üzere bu ülkenin bütün cesur, şerefli ve azimli gazetecilerine teşekkür ediyorum” dedi. Siyasetçi de gazeteci de kamu adına çalışır. Onlara saygınlık ve meşruiyet kazandıran dürüstlüktür. Sorun, aksi davranışların devamlılığını sağlayan cezasızlık geleneğinin bir türlü kırılamayışında.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
272AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin