İki yazıdır yakın tarih Batı Dilirga bölgesi Mevsili saldırısına dokunuyordum. Tarih algısından başlayıp, yerel Batı Dilirga Mevsili saldırısına de geldim. Tarih yaklaşım ile Mevsili saldırısına deyindim. Şimdi de onsekiz Haziran 1964 Mevsili saldırısı sonrası bölge ve giderek Kıbrısı etkileyen sonuçlarına dokunacam.
Mevsili saldırısı birçok eksik olgu sonucu başarısız oldu. Üstelik bölgeğe çıkan öğrenim gören gençlerden de ilk defa ölen oldu. Bunlar ppek de beklenmeyen travmaya da dönüştü. Fakat, esas etki Makariyos yönhetiminhe oldu. Nitekim hemen olay sonrası bizat Makariyos helikopterle Mevsiliye geldi. Orada moral verme dışında,n yeni stratejiüi de açıklıyordu. Artık bölge Kıbrıs sorununun hesapllaşman sürecinde sıçrama yyapıyordu. İlginin yöreye yoğunlaşmasını getirdi. Bir anlamda Mart sonu Kıbrısa çıkan öğrencilerle Türkler lehine işleyebn gidişat, birden tersine döndü. Artık Kıbrıs yönetinmi resmebn direk bölgeğe yoğunlaşıyordu.
Bu arada Grivas da adaya gelir. Öyle kaçak falan değil. Türkkiye dâhin onayladı. Gösterilen amaç, “Solcuları engeleme idi”.. tabi pratik böyle değildi. Grivas resmen Kıbrıstaki çatışma zemininde yerini aldı.n Akele karşı denilirken, türk rum çatışmasında önemli lider olarak hemen eklendi.
Batı Dilirgada direk hissedildi. Özellikle su kesilmesi gibi sözler epey karşılık buldu. Halk duyulan endişeyle birtakım söylemler geliştirdi. Örneğin: “Grivasın, askerleri koyun kılığına soktuğu, gizli bazı davranışlarla sızma gerçekleştirdiğği” anlatılar, bir anlamda yeni psikolojik kavrayışı da yansıtıyordu.
Buna ek gelişmeler de oldu. Örnek: Piyenyadan Mevsiliye tepeler arası derelerden asker geçirildi. Nöbetçi olan kişiler ateş dahi açamadı. Buda yeni Grivas eklemlin değişimin yyaşanan davranış biçimiydi. Yine, tüm gerilime rağmen, özellikle Mansura üzerinden Mevsiliyye göstere göstere giden yardım da engelenmiyordu. Bunlar Mevsili sonrasın gelişmelerden sonra göze çarpan değişimlerdi…
Bunlar olurken Türk ccepesinde tüm yeni öğrenci ve askeri tecizat denizden Erenköye gelmesine rağmen, kırılan psikolojik dengeği sağlayamadı. Üstelik Makariyosun hemen Mevsiliye gelmesi ile mevcut durumu tersine çevirme hamlesi olurken, öteki cepede işler tersine döndü. Salt yenilgi değil veya başarısızlıkla sınırlı kalınmadı. Komutanla olan sorunlar artı. Sonunda bölge komutanı Erenköyde otururken, ansızın bazı krizleşen gelişmelerle birlikte yeni gelen öğrenci taşıyann gemiye atlayıp bölgeden uzaklaştı. Buda yönetimsizlik demekti. Gelmekte olan büyük dalgaya hazırlıksız olma dönemine nn girildi. Bu belirsizlik ancak Bir Ağustosta Aliriza Vuruşkanın Denktaşla Erenköye gelmesiyle durduruldu. Fakat, oldukça geç kalındı. Batı Dilirgaa saldırıları artık gün sayıyordu.
Bir önemli durujmu da kulağa küpe olsun düşühcesinin de katılması ile ekleyelim. Aslından yoğunlaşan Yunannistan askeri güç gerçeği vardı. Temuz ayı ortasından Mali ile Bozdağ vadisibnden asker gönderip Mevsili ile vbirleşip, Bozdağı kuşatma hareketi planlandı. Fakat, Barış gücünün rumlara “Türkiye askeri vardır. Bu planınızı gerçekleştiremezsiniz” uyarması, olayın uygulanmasını engeledi.
Kısaca, onsekiz Haziran Mevsili saldırısı Batı Dilirgada tüm dengeleri yeniden masada kurmayan getirdi. Yeni dönem ise Beş Ağustosta başlayan genel Batı Dilirga saldırılarıyla da taşlandı. Tüm bunlar bize, Mevsili saldırısının iyi planlanması sonucu resmen bölgedeki tarihin da yazılımınbda önemli köprü oldu. Ne yazık bu tür Kıbrıs tarihinde önemli sayfalar nedense hiç konmadı. Buda resmi tarih ile güncel siyasetin en önenmli yanıltma aracı olarak karşımıza dikildi. Bunları düşünerek mevsili saldırısı için birkaç söz yazdım.