yaklaşımlarÖzkan YıkıcıÖnce Kıbrıstan başlayalım - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Önce Kıbrıstan başlayalım – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

AB parlemento seçimleri gerçekleştirildi. Bazı balans ayarı dışında beklenenin ötesinde fazla sürpriz olmadı. Sadece Makron gibi liderler hemen erken seçimle yanıt vermeler oldu. Buda yeni bazı gelişmelerin de yazın devam edeceğini de gösteriyor. Konunun geneli yerine bu defa Kıbrıs yereliği ile deyerlendirme yapmaya başlayacam.

Kıbrısta da Avrupa parlemento seçimleri gerçekleştirildi. Tabi Kıbrıs gerçekleriyle. Ufak imgeyle AB mutesebatının Kuzeyde geçmediği veya Kıbrıs cumhurieyti yurttaşlarının oy hakına sahip olma kurallarını da göz önünde tutmak gerekir. Elbet Kuzeyde sandık kurulamazken, Kuzeyde oy kulananlar da Kıbrıs yurttaşı olanlar oluyor. Yine unutturulup hamasi talep yapılanlar da bolca vardı. Örneğin, neden Türklere iki sandalye ayrılmadı veya benzeri bunlardan hep yapılan yanlış algıalrdı. AB seçimlerinde etnik veya bener ilkeler yoktur. Bunu da ekleyelim…

Kıbrıs cumhurieyti de Avrupa parlementer seçimini gerçekleştirdi. Altı vekil Avrupaya gönderiyor. Gönderilenler coğrafi değil de AB yapılı görevleri olacak. Oradaki herhangibir guru a üye olacak.

Sonuçar da açıklandı. Belli ki Akel iki vekilden birini kaybeti. Sürpriz olacak olan bağımsız adayın yaklaşık Y.20 oy alarak üçüncü güç halinde görünmesidir. Bu bir ilkti. Daha dadüşündürücü olan ilgili kişinin siyasal duruşunun olmaması. Sosyal medya fenomeni olmasıdır. Bunun siyasal mesajı önemli. Yine katılımın hemen hemen yarı yarıya olması da bşak göz önünde tutulacak durumdur. Üstelik ayni anda yerel seçimler ve benzeri alanlarda da seçim konuldu. Yine de katılım tamamen düşündürücü.

Merkezi partilerdeki kaçış ile krizler noktası yanında Kıbrıs sorunu da eklenince. Bu defa Elama yaradı. Tahminden daha fazla oy alıp Y.12 cıvarında destek sağladı ve bir vekili Avrupa parleentosuna gönderdi. Elamın iki bloklu faşist esendan hangisini seçeceği de merak ediliyor. Ama gerçek Kıbrıs cumhuriyetindeki bazı sorunların çözülememesi ve uygulanan Neolineral kültürleşme ile siyasetden uzaklaşma kültürü giderek bazen sürpriz bazen de Elam tipi faşist hahreketlere yönelmeği de tetiklemektedir.

Kuzeyde de oy kulanma hakı olanlar vardı. Haht da kulanılan genel oya babakarsanız, buradaki oy hakının yarısı kulanılsa, bazı denklemler de bozulaaktı. Olmadı. Hat da örneğin Niyaziyi Akele dayatan CTP kesiminden bazı çevreler destek vermedi. Kutlay Erk gibiler de bir anlamda sandığa gitmeyi engeleyecek şekilde yazı yazıldı. Zaten çoğu ilgisiz olan Kuzey Kıbrıstaki Kıbrıs cumhuriyeti yurtaş da sandığa beklenenin de gerisine düştü. Tabi buda direk Elam veya bezer partilerin işine yaradı. Kuzeyden gelecek oya göre probaganda yapan partiler ise bekledikleri desteği bulmadılar.

Başka önemli resim de şu: Kuzey Kıbrısın ortaya çıkan gerçeği oldu. Türkiye seçimlerinde Yüzatmış bim üzeri oy kulanan insan varken, Kıbrıs cumhurieyti durumu seksenüç bin sayısıyla sınırlı. Oda Türkiyede yaşayıp da sadece Kıbrıs cumhuriyeti hakları veya avantaları kulanan kesimlerin de kaç kişi olduğunu bilmiyoruz. Buda Kuzeyin ikili kısgacında önemli sayısal rakamdı. Bir de Kuzeydeki işbirlikçilik de düşünülmelidir. Ayrıca, fırsatları yasa dışılıkta iki taraflı kulanmak da önemlidir. Bir anlamda Kıbrıs cumhuriyeti Avrupa seçimleri bildik taployu ansıyor. Gelinen nokta vurgulatılıyor. Akel araayışta sıkışırken, bazı Kuzey adaylarının da tutumu önemliydi. Üstelik Güeyde başka kuzeyde banbaşka konşanlar da oldu.

Önemli handikap da şu: genel Kıbrıs yerine özellikle Niyazi bey bazı konulara ağırlık verdi. Kimliksel sorunları gü deme getirdi. Fakat, konuyu seslendirmesine karşın Türkiyeli Kır ıslı aylelerden doğan çocuklar ve Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını taşıyan ayle bireyleri güneydeki Kıbrıs cumhuriyeti seçimlerine nerede ise sıfır ilgi gösterdiler. Sandığa gitiğim zaman bizim ekran ve biraz gerisndeki yaşta olanlar dışında ne genç nede AB süreci nde konuşulan kesimler vardı. Buda Kıbrısa bakıştaki önemli taplo olarak göz önünde tutulmalıdır. Aksi taktirde sunulan birielrin sorumları ile mücadelede olanlar arasında önemli uçurum genişleyecektir. Tabi şunu da ekleyecem: fonları tırtıklayan veya bol bol gezilere giden önemli kesim ne çalıştı nede oy verdi. Belki bu yaşanan,  birielri ne neden onca temas ve fon akıtılırken başarısız olunuorun yanıtıdır.

Kısaca, Kıbrıs cumhuriyetinde de Avrupa seçimleri yapıldı. Taplo daha sağa ve apolitiksizlik eyliminin artığıdır. Merkezi partilerin çöküşü ile Akelin sıkışan arahyıştaki durumu da önemlidir. Özellikle Kuzeyde CTP tüm paradoksal tutumlarına karşın hala önemli etken. Öteki sol partiler ise oldukça cılız kaldılar. Ortak adaylarda dahi birleşemedi. Doğrusu adaylar da bu sol partilere fazla ihtiyaç duymadı. Oysa sandığa gidenlere bakınca da foncular veya kimliksiz etiketli şikayetnameciler değil geleneksel sol ve Kıbrıs sorununa duyarlı kesimler oldu. Tarihi gerçek de bu.

Elam yükselişi konusunu başka bir yazıda geniş iceleyecem. Çünkü faşizmin özünde tek tiplik yok. Hele giderek hem karışık ilişkiler hem de Kıbrıs sorunu çözümsüzlükte solun ve merkezin de seçeek olamama sonucu, göç furyasıyla da faşizim burada da taban buluyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
325AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin