Suriyenin kuzey doğusundaki bölgede Rojova adıyla da vurgulanan coğrafyad yerel seçim kararı duyyuldu. Bölgenin Suriyeye bağlı oluşu konuyu hemen gündemelştirdi. Suriye iç savaşıyla oluşan boşlukta ve IŞİD saldırılarıyla biçimlenen Kürtlerin ağırlıkta olan Rojova, özerk bölge alanı gibi kurumsallaşıyor. Konu Kürt olunca ve olay Suriyede gerçekleşince, salt Suriye değil, başta komşuları ve en başta Türkiye hemen sesini yükselti. Yine bölgede Amrikanın olujşu da ister istemez gözler ta Vaşinktona çevrildi. Birden Suriye sorunu, kürt gerçeği ve bölgesel hesaplarla genel emperyalist çıkarla birbirine girdi. En acayip olan şu: başta Türkiye Rojova yerel seçimlerini eleştirirken “Suriye toprak bütünlüğünden” söz etmesidir. Bilindiği gibi Türkiye de Suriyenin Kuzey batısıda hakim. Orada idlipte emirlik ve öteki yerlerde de yine Türkiye müdahalesiyle Suriyeden ayrı siyasetler kurumsallaştırılmaktadır. Ama hep atışlar serbes: Suriyenin toprak bütünlüğü!
Suriyede gelişmeler olmasına karşın, nedense pek gündem eksenine son dönemde takılmıyor. Hatda Kuzeyden Güneye veya denizden gelen mülteci gerçeğine rağmen. Birden Suriyenin Rojova bölgesi yerel seçim yapacağını açıkladı. Suriyeden önce hemen Türkiye teğki koydu. Oysa Evrensel gazetesinde Hediye Levetin de belirtiği gibi “daha önceleri, Rojovada meclis seçimleri de gerçekleşti. Türkiye ozaman ses çıkarmadı”. Bu defa Türkiye ses çıkardı. Bildik dili hemen ekranlarda söyleti. İlginçtir: S.D.G. ile ilişkileri olan ABD de yaptığı açıklamada ilgili seçimin yapılmamasını söyledi. Zamansız olduğunu belirti. Suriye toprağı olmasına rağmen, Suriye sesiz kalırken, dıştan gelenlerin eleştiri yapnası da bölgenin tamamen kendi gerçekleriyle açıklanabilinir.
Rojova bölgesi oluşan Suriye iç savaş ve dış müdahalaleriyle boşluktan Kürtlerinağırlıkta olduğu bölge şeklidir. IŞİD bunu yok etmek istediyse de son anda engelendi. Orada yerel anlamlı ve giderek özerk yöre şeklinde gelişti. ABD fırsattı da kulanıp bu bölgeğe askeri üstler le geldi. Hem Suriyenin bütünleşmesini engelerken, ayni zamanda da bahanesi de Kürtleri koruma oluyordu. Fıratın batısına da Türkiye girdi. Özellikle idlip bölgesinde cihatçıların emirliği denilen, önemli milisi de dıştan taşınan yapı gerçekleştiriliyor. Özelde Doğu batı Fırat ikilemin vardır. Fakat genelinde Suriyenin artık topraklarına hakim olmama eylimini de yeni kurumsallaşmalarla gerçekleri yaptırıyorlardı. Onun için görünüm Türkiye ABD ekseni karşıt değil Suriye politikasında ortaklaşıyorlar. Rojova rejimi ise Türkiye tehtitleri karşısında ABD desteği ile ayakta kalma gibi tuhaf ama siyasi hayatda normal konunla devam etmektedir. Konuyu biraz da tetikleyen; dolaşımda olan Amerikanın Suriye ve ıraktan askerlerini çekme söylentileridir. Bazen resmi açıklansa da net politik tutum yok.
Özellikle anti kürt ve oluşacak boşluğu da türkiye değerlendirmek istiyor. Kürt oluşumuna karşı olduğu kadar, fırsatdan yeni topraklarla da genişleme siyaseti hep akılın bir yerinde vardır. İlginç olmayacak ilginçlik ise Barzaninin de yereln seçimlere karşı olmasıdır. Buda kürtler içi kırılmanın önemli fay hatı olarak kanıtlanmaktadır. Halbuki Hediye Leventden iprahaim Varlığa gibi bölgeyi iyi takipn eden gazetecilerin de belirtiği gibi, daha önce yapılan meclis seçimlerine kimse ses çıkarmadı. Yine Suriye varken, neden Türkiyenin öne çıkması da aslında yeni hedefleme ve Amerika ile olan ilişkileri doğru yorumlamak gerekir.
Rojovada yerel seçim kararı alındı. Özellikle ABD desteği olmadan yapılır mı: bilmem. Bundan önce hem de ABD en yakını Barzaninin referandumuna onay vermediği için başına gelenler de var. Türkiye ise zaten doğu Fırata operasyonu hep seslendiriyor. Oraya birçok eylemler yapıyor. Amerika müsaade etmediği için de net yeni toprak kazanımlar yapamıyor. Bu arada Rusya piyasada fazla yok. Üstelik Suriye anlaşmalarına hiç uymayan da Türkiye. Bunu hala söyleyen yok. İdliple yapılan anlaşmalar bunun en net örnekleridir. Ne cihatçılar silahlandırıldı nede Suriye ile ilişkiler düzeldi. Üstelik suriye yönetimi her zaan Türkiyenin topraklarından çekilmesini de istiyor. Kürt konusunu da ABD bölgeden gitme aparatı olarak kulanıyor. Çıkan, Suriye ve S.D.G. ile görüşeceği lafları dahi birilerini ürkütmeği yetip artı. Çünkü batının net tutunu şu: bir daha Suriye hele de Esat başkanlığında birleşmesin. Hiç duydunuz mu Suriyedeki yabancı askerlerin çekilmesi ve kontrol etiği yerlerin Suriyeye verilme kararları sunulsun.tam aksi hala Suriye anbargolar altında. Buda sistemin bir gerçeği.
Şimdi merakla beklenen Rojova rejiminin yerel seçimi yapıp yapmayacağıdır. Türkiyenin dediklerinden çok ABD tutumuna mutlaka dikat edecek. El atından birçok gidip gelen mesajlar da olacak. Ama tarihi acı gerçek, en krtik dönemde yine Barzani ayni ses olmadığını tekrarlanmasıdır. Unutmayalım: KDP Türkiye ile ilişkileri gayet iyi. Ama kısa zaman önce kuzey ırakta yapılan refedanduma biraz da Barzani Amerika ve Türkiyeye güvendi. Nasıl hançerlenip Kerkükü dahi kaybettiği de önemli tarihi derstir.
Kısaca, Suriye sorunu bitmedi. İşkaler, üstler ve durmadan başta İsrail saldırılarıyla hep sıcak günler yaşanıyor. Şimdi de Rojıva yerel seçimleriyle birlikte yeni dinamit ele alındı. Tekrar hatırlatalım. Suriyeden önce Türkiye ve Amrikanın net tavır koynası da tarihsel siyasal Suriye oynunun içe sorundan öte genel ve bölgesel güçlerin de kısgacında olduğunu anlıyoruz. Hediye Levetin dediği gibi: meclis seçimlerine ses çıkarılmadığı üst durumda, şimdi neden yyerel seçimde çıkışlar oluyor ikilemi var. ama Erdoğan hep ne diyordu: yazın sıcak geçeek. Önce ırakta bu diplomatik ön girişimleri gördük. Şimdi de Suriyede yaşıyoruz. Hele Amerika askerlerini çekip de “ben karışmam” deyip Türiyeden de elirli isteklerinin karşılığını alırsa, Rojova için önümüzdeki günler dünya ağırlıklı politik iklimin yıkıntılarına da ne yazık adaydır. Daha kötüsü bölgesel ülkeler ve Kürt halkının yaşadığı cğrafyanın dört ülke coğrafyasında onlar destek dahi bulamayacak konumdadırlar. Yaşayalım ve görelim. Ortadoğu kaygan zeminine girince, nerede duracağınız hiç belli değil.