yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSon kararlarla Türkiye Kenya kıyaslaması - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Son kararlarla Türkiye Kenya kıyaslaması – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yazaş yazaş, Türkiyede Şimşek kararları açıklanmaya başladı. Sızmalarla ortaya serilenler oldukça yeni harç ve vergilerle nerede ise nefes almanın dahi paraya bağlanacağı dönemi işaret ediyor. Klasik bildik yetmişler ortasındaki kararların bir yeniden tekrarı gibidir. Vergielrin abirçok alana açılarak direk bedeli halka ödetilerek, servet kayışını sağlayacak içerikte olduğu kesin. Şimdilik Türkiyede pek de laf dışında tepki yok. Sadece olanları tekrar tekrar anlatma uğraşları oluyor.

Ayni dönemde benzer ekonomik kararlar birçok ülkede de gündemde. Arjantini zaten yeri geldikçe yazdım. Fakat, Kenyadan gelen haber bir başkaydı. Herhalde Türkiye ve uzantısı olan K. Kıbrısta bu konu biraz olsun düşünüllmesi gerekirdi. Olmadı. Benzer Şimşek kararları vardı. Halk sokağa çıktı. Öğrenciler önemli tepki yapıhyordu. Baskı yetmeyince, hükümet bazı kararları geri aldı. Zamların ir kısmı iptal edildi. Oysa şimdilik zamlar ve Şimşek kararları Türkiyede muhalif protesto kıyamına gelmedi. Önemli farktır.

K. Kıbrısmı, benzer kararların geleceği kesin. Fakat, olaya pek ilgi yok. Hat da fırsatı duyarsızlıkla kulanan Takeci gazeteciler gibi medya anlatıcıları Şimşek kararlarını överek bize de gelsin demeği kendilerine görev sandılar. Sonuçta, Şimşek kararları Türkiyede artık gündemde. Dikat ediniz: prokram değil kararlar olarak anlatsak daha yerinde olur. Bazı alınan kararlar vardır. Genelikle de yeni vergiler olarak karşımıza çıkacak. Prokram olarak hedefli değildir. Neyi nasıl yapacağı ve sonucu yoktur. Sadece uygulanacak bazı vergi duruşları vardır.

Ayni gerçeği yine Şimşek kararlarıyla tasarrufta yaşadık. Gördük ki yine bildik hikaye. Hep tabana yayma adına halka bedel ödetildi. İtibardan tasarruf yok. Üst kesim bildiğini okuyor. Saraya ise dokunan yok. Vakıfların hikayesi başka bir konuydu. Şimdi de Şimşek ararlarıyla vergi paketi açıklanıhor. Sızan bilgiler, yur dışına çıkma harcından tutun, verdiğiniz garson bahşişine dek vergilendirme getiriliyor. Bunlar hep mali denge adılyla yapılıyor.

Önemli genel gerçeğe gidemezsek sonuç da alınamaz. Yetmişler ortasından beri ayni reçeteler bazen genişletilerek bazen daraltılarak uygulandı. Neoliberal sürecin adeta ilacı gibi içirildi. Sonuç yok. En iyi rakamların dahi olduğu ekonomilerde, gelir dağılım uçurumu artı. Yoksuluk ekseni sayısal yükseldi. Sonuçta, İMF dahi bu prokramlarıneleştirir hale geldi. Fakat, yine de son Şimşek kararları gibi resmen aynisi tekrarlanıyor. Gösterilen gerekçe ile içilen ilaç farketmiyor.

Kapitalizmin yetmişlerde girilen ekonomik kriz sonucu, üretilen Neoliberal anlayışın adeta senelerdir ayni teranesini dinledik. Uygulandı. Bedeler ödendi. Fakat, en basitiyle gelir dağılımı derinleşti. Yoksuluk tırmandı. Göçler artı. Buna karşın sermaye servetine servet katdı. En kötü ekonomik koşullarda dahi tekelerin karı asronomik yükseldi. Bunu aynen Türkiyede de yeniden Şimşek kararlarıyla yaşıyoruz. Vergilerle talep arzı daraltılıp efkasyon düşürtme ilacı içirilecek. Öyle ki garsona verdiğiniz bahşiş dahi vergilendirilecek. Tabi tersi de işleyecek. Örneğin konulan her yeni vergiyle hedeflenen vergi miktarı, tersinden yandaş sermayeye yapılacak aftan daha az miktarda olacak. Daha önce yapılan af veya devredilen destek ile amaçlanan vergi kazancı hala eşitlenemiyor. Bir düşünün K. Kıbrıs ekseninde: sadece Emrulaha yapılan 59 milyon dolar af konulacak hangi vergilerle ancak karşılanacak sorusunu kendinize sorarsanız anlarsınız.

Kötü olan, Türkiyede son Şimşek kararlarında da gördüğümüz gibi, kamuoyu laf dışında tepki koymuyor. Oysa girişte de belirtiğim gibi, pek gündem olmayan Kenya, benzer ekonomik kararlar alındığı için protestolarla güncelleşti. Direniş sonunda kaçınılmaz olarak bazı zamlar geri alındı. Kenya bir anlamda her önüne konanı kabul etmeyen halkın direniş örneği olarak haberleşti.

Her iki ülkede de mali denge yaratma ve vergiyi tabana yayma, eflasyonla mücadele adıyla bunlar yapıldı. Arjantin ve Kenya protestolarla karşlık verdi. Oysa Türkiyede bunlar pek de şimdilik protesto ivmesine gelmedi. K. Kıbrıs mı: şimdilik haberi olan yok. Sadece bazı takkeci medyacı prokramcılar tıpkı tasarfu kararları gibi “burada da uygulansın” gevezeliğine giriştiler. Koltukçular, eminim haberleri şimdilik yok. Kamuoyu ise yaz modunda.

Tekrar edelim: İMF dahi bu uygulamaları eleştiriyor. Yanlışları belirtiyor. Çünkü, gösterecek başarısı da yok. Birielri tutup da sermayenin servet büyümesi ile genel başarı dese de sonuçta ayni krizlerin kısssır döngüsüyle yaşamaktayız. Neoliberal süreçle duyduğumuz ve yaşadıklarımız tekrar tekrar gerçekleşiyor. Başlangıçta Neoliebralizme geçiş nedeniyle ilaçı iştik. Fakat şimdi can çekişen hastaya ayni ilaç içirilip tedavi edilecek deniliyor. Böylesi yaklaşık eli yıl deneyim var. ama kamuoyu oluşturulma kültürü ile yeniden bu dea yeni kazıklarla Şimşek prokramının da ilaç olduğunu da kabulleniyor.

Kısaca, Kenya Türkiye eksenini, bir de halkın tepkileri ile düşünün. Kamuoyu tepkileri önemlidir. Eğer kabullenirse, yeniden tama denilirse, devamı da gelir. Oysa Kenya gibi çoğunun küçümsediği afrika ülkesi dahi bıçağın keskin olmaya başladığı andaki direnciyle engelediği örneği hayatla kanıtlandı. Kamuoyu kolay kabullendikçe, devamı gelecek. Geneli ise neoliberalizmin çoktan kendini yeniden üretemediği durumu yaşanıyor. Fakat, seçeneği olmadıkça da devam etmekten başka tutumu da kalmıyor. Acı olan daha başlangıçtan Neoliebral süreçteki gelişmeleri tahmin edenlerin doğru çıkmasına karşın, hala Şimşek gibi devamlı tekrarlanan imtihara ilginin kabullenmenin olmasıdır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin