yazılarKıbrıs iktibasAnti Kapitalist Bir Eylem Olarak Öğle Uykusu - Gürgenç Korkmazel

Anti Kapitalist Bir Eylem Olarak Öğle Uykusu – Gürgenç Korkmazel

Orjinal yazının kaynağıozgurgazetekibris.com
diğer yazılar:

Her gün bir başka olay/kriz/ dram/ trajedi yaşıyoruz bu adada.

Olay/ kriz/ dram/ trajedi olsun olmasın yine de şarttır, ihtiyaçtır öğlen uykusu yaz aylarında.

70’li yıllarda çocukken ben evde olduğu öğlenlerde mutlaka uykuya yatırdı babam. Kardeşimle beni de zorlardı buna.

Uyurmuş gibi yapar, o uyuyunca, horlamaya başlayınca kalkar, kaldığımız yerden devam ederdik oyunumuza, didişmemize. Biçare anam ev ve bahçe işlerinden pek vakit bulamazdı öğle uykusuna.

Ne klima, ne de vantilatör vardı o zamanlar. Elektrikler de gitti mi, yirmi dört saat gelmezdi bazen.

Kapıları karşılıklı açıp, arasına ‘ceryana’ yatırdı babam. Ve serin olduğu için doğrudan mermerlerin üstüne uzanırdı. Bazen yastık kullanırdı, bazense kullanmazdı.

Uzun ve sıcak yaz günlerinde öğle uykusuna yatmak bu iklim ve coğrafya için zorunluluktur, ihtiyaçtır. 80’li yıllarda, yaz aylarında 12-3 arası bütün iş yerleri, dükkanlar kapalı olurdu.

Kimse kimseyi rahatsız etmezdi o saatlerde. Lefkoşa ıssız bir şehir haline gelirdi öğlenleri. Surlariçi’ndeki bütün sokak çeşmeleri akardı ve motorlu araçtan daha çok bisiklet vardı o zamanlar.

Kapitalizm izin vermiyor artık öğle uykusuna. ‘Bir Sanattır Öğle Uykusu’ adlı kitabında bunu vurguluyor Thierry PaquotSiesta’nın tarihini yazarken, öğle uykusunun stresi azalttığını, hafızayı güçlendirdiğini, yaratıcı yönü beslediğini ve verimliliği artırdığını söylüyor.

Yahudi bir yazarla tanışmıştım uluslararası bir edebiyat festivalinde, kendisi için öğle uykusunun gece uykusundan daha önemli olduğunu söylemişti.

Öğle uykusunun yaratıcılığa katkısıyla ilgili ilginç şeyler anlatmıştı.

Çok erken başlarım güne. Her mevsim ama özellikle de Yaz ve Sonbahar aylarında uykuya yatırım öğlenleri. 15 dakika, yarım saat ve eğer bir önceki gece yeterince uyumadıysam bir saat kadar uyurum. Uzun yaz gününü ikiye bölerim. İki defa uyanırım aynı güne, dinlenmiş ve tazelenmiş olarak.

Yastık alçak veya yüksek olsun, yatak yumuşak veya sert olsun hiç fark etmez, zorlanmadan uyurum, yeter ki içim boş olsun.

Öğle uykusundan uyanınca tatlı bir şeyler ister canım. Üzüm, incir, elma, erik, dondurma, bitter çikolata, ceviz macunu veya tatlı olarak ne varsa artık evde.

O saatlerde şehirdeysem eğer, tenha ve gölge bir yere park ederim arabayı ve oturarak kestiririm bir süre. 5-10 dakikalık bir kestirme bile tazeler beni.

Kültürel mirasımızdır öğle uykusu. Atalarımızdan, öğle uykusunda ölen Adem dedemden, babamdan miras kaldı bana, bize. Sahip çıkmamız gerek.

Kapitalizme ve modernizeme karşı ilkel bir direnmedir; iktidara ve emek sömürüsüne, çalışkanlık ve başarı övgüsüne karşı gündüz rüyasıdır öğle uykusu.

Uzanarak veya oturarak, yastıklı veya yastıksız, gün ortasında çok kısa bir kaçıştır düzenden ve sistemden, kalabalıktan ve koşuşturmadan.

Gökyüzü ile ilişkimi düzenlemem, kafamın içindeki tilkileri ve kargaları sakinleştirmem için, günü ve içindeki her şeyi yavaşlatmak için uykuya yatmam gerek öğle ortasında, günün en sıcak saatlerinde.

  • Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Yeniçağ Gazetesinin editöryal politikasını yansıtmayabilir 
- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
323AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin