Maduro üçüncü defa aday olarak seçime girdi. Son seçimin özelliği önemliydi: bu defa Venezuelada seçim süreci dahil Maduro ve Muhalifleri anlaşarak girdiler. Daha önceden yapılan mutakabatla resmen bu defa seçimlere muhalefet de birlikte gireceklerdi. Amerikanın önemli dayatmasıyla seçime dek anlaşma yapıldı. Maduro da buna uymaya başlayınca, önemli bazı anbargo kararları gevşeildi. Fakat aslında hehrkes kendine göre oynadığı oyunda prüzlerin mutlaka çıkacağını da bekliyordu.
Önemli etkisi, sanırım geçen yıl Kübaya giden Bir mayısa katılma amaçlı insanlar hatırlayacak. Venezuela Kübanın beklediği yakıtı alamadığı için Bir Mayıs törenleri gerektiği gibi yapamadı. Önemli noktalardan biri de Amerika Rusyaya karşı koydurtuğu anbargo nedeniyle, oluşan enerji ihdiyacını sağlama adına Venezueladarn petrol aldı. Venezuela da onca Küba dosluğuna karşın bu kararıyla gereken petrolü Kübaya vermedi. Buda Bir Mayısın görkemli şekilde kutlanmasına darbe vurduydu. Bu noktayı da arada eklemek gerekiyor.
****
Sonunda dün Venezuelada seçimler yapıldı. Seçim sürecinde izlenimler hep olumluyru. Olay çıkmadığı, insanların rahat konuştuğu ve önceki seçimlere göre katılımın daha yüksek katılım olacağı beklentisi oldu. Fakat ince bir çizgi net değildi. Muhalefet ve batılılara göre seçimi muhalefet adayı Gonzales hem de Y.72 cıvarında kazanacaktı. Tersinden, Maduro taraftarları da yaklaşık Y.55 cıvarı oyla kazanılacaktı. Bu çelişkinin izleri ancak sonuçlarda çıkacağı da malumun ilanıydı…
Seçim sonuçlandı. Katılım beklenen ortak sayı ile önceki seçimlerde daha yüksek oldu. Y.59 cıvarı katılım vardı. Maduro daha önceki seçimlerde katılım yarıya vrmıyordu. İkinci açıklama ise seçimi Maduronun yaklaşık Y.52 oyla kazanması oldu. Muhalefet hemen itiraza başladı. Buna batılı kesimler ve Latin Amerikadaki sağ yönetimler eklendi. Arjantin lideri Melino daha da ileri gidip askeri darbe yapmaya çağırdı.
Sol ve Çin Rusya devletleri de Maduroyu kutladılar. Klasik dünya ikilemi Venezuela seçimlerinde yansıyordu. Maduro zaferini kutlayıp malum laflarla şeffaflıktan demokrasiye dokunurken, kaybeden muhalefet lideri Gonzales ise itiraz edeceğini belirtiyordu. Beklenen gelişme ise Venezuela iç kırılması devam etikçe, Amerikanın yeniden AB ile birlikte yeni anbargolar uygulayacağı da muhtemeldir.
Kısaca, klasik bir Venezuela yaşıyoruz. Bir farkla bu defa seçim öncesi gerilim, suikast ve saldırılar olmadı. Gayet normal koşullarda seçim yapıldı. Ama kaybetme aşamasında hemen açıklamalar “hileler, yandaşı olma” suçlamaları hemen piyasaya sunuldu. En lginci medyada yaşandı. Bir klip sunuldu konu seçime müdahale denildi. Maduronun çetelerinin baskın yapması olarak algılatıldı. Fakat, hemen anlaşıldı ki görselik tam bir tezatdı. Bir evdeki klima çalıntı görüntüsüydü. Seçimle alakası da yoktu. Ama medya bunu Maduronun sandık baskını olarak sundu. Böylesi algı oyunları da yapıldı.
Beklentiler değişik. Muhalefetin özellikle Amerikanın da desteği ile ateşlenip ateşlenmeyeceği gelişmeerde damga olacak. Amerika ve AB Maduroya karşı baskıyı artırma adına muhalefetin sokağa çıkıp gösteri yapması tetikleyecek. Bahane edip de Maduroya karşı yeni tetbirlerle önceki uygulamalara geçecekleri. Yok seçim sonucunu hem itiraz edip hem de sokağa çıkmadan geçiştirme tekniğine de kulanımda rol vere bilirler. Ozaman da Venezuela eskisi gibi yeni ambargolara uğramadan yaşama devam edecek. Bu konuda da bekleme kuralı da yapılma şansı var. Kasımda seçilecek liderliğe konu brakılma durumu da olma olasılığı vardır. Tüm bunlar yapılan Venezuela seçimlerinin gelecek yolunun daha kolay görülmesine yardımcı olacak.
Unutmayalım: Venezuela Çavesin kazanmasıyla zaten hep dış müdahalelere uğradı. Darbeler yapıldı suikastler gerçekleştirildi. Çaves her defasında daha güçlü çıktı. Maduro dönemi ise karışık geçti. Hat da muhalefet hem boykot hem de ayrı hükümet uygulama ikilemli tutumlar da sergiledi. Çaves gibi Maduro ülkeği idare edemedi. Ama önemli özelliği vardı: latin amerikada petrol üreticisi ülkeydi. Siyasal eksende Penbe sosyalizmin önemli merkezi idi. Bunlar ülkenin salt iç değil genel politik ikilemde sarsıntılarıyla olma gücü da katılmaktadır. Venezuelanın Amerikanın tamamen etkisine girmek demek, en basitiyle bazı ülkelerle olan ilişkileri dahi etkileyecek. Onun için Venezuela herkese göre değişen Venezuela olma halini hala sürdürüyor. Saldırılar, anbargolar devam ediyor. Maduro ise istenilen durumda olmadığı da öteki eksiklik olarak sırıtıyor. Maduro döneminde açık işkal etme dahi karşı taraf tarafından düşünüldü. Öylesi badeerelerden geçerek günümüze geldi.
Şimdi, seçim sonlandı. İlk açıklamalara göre Maduro kazandı. İtirazlar olacak. Ama sonrası soru işaretli. Baydına gözler çevrilecek. Her hamlesine hazır olanlar var. ama Kasım diyenler de olacak. Kısaca her an Venezuela yeniden gündem olmaya oldukça yüklü bir ülkedir. Temel hedef, Petrolun uluslararası şirketlerin kontroluna verilmesidir. Yani özeleşirme ve yabancı sermaye lehine siyasetin değişimidir.