yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKara Pazartesinden Cumartesine - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kara Pazartesinden Cumartesine – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Hafta başında dünya yeni finans kapital kriz dalgasıyla karşılaştı. Açılan Asya borsalarının dibe vurmasıyla uyanan dünya, devamında tüm sisteme yayıldığı görüldü.

Kaçınılmaz olarak, K. Kıbrıs ve Türkiyede de yansıdı. Bir farkla, K. Kıbrısta pek konuşulmadı. Olaly Finans Kapital krizi olunce, dövizden borsaya her alanda dibe vurmalar veya dövizin yükselmesi etkielri hemen karşılık buldu. Türkiyeye de en başta kripto ve İstanbul borsasında kendini direk hisetirdi.

Devamında hem K. Kıbrıs hem de Türkiyede eflasyon rrakamları geldi. Burada da ikilim tutum görüldü. Fakat her iki olayda da artık normaleşen kapitalist gerçek sonucu, fazla sosyal tepkilere neden olmadı.

*****

Hafta başında Pazartesi günü dünya gözünü açıp uyandı. Ayni brakılan yerde değilerdi. Asya borsaları ilk açılma fırsatıyla dünyaya kara günü duyurdu. Dibe vurulduydu. Bu giderek tüm dünyada yaşandı. Döviz oynamalarından tutun alışılmamış kripto piyasasında önemli kayıplar getirmesi nedeniyle, Kapitalist finans sistemi resmen yeni kara günü yaşıyordu.

Burada ince bir ayrıntıya deyinecem: yaşanan tüm kapitalist sistem krizi değildir. Finans eksenli kapitalist kriz dalgasıydı. İkibin sekizde Amerikayı vuran genel finans kapital krizinin, devamı olan dalgalardır. Krizden çıkamama ve siyasal olarak yönetememe aşmazındaki tıkanışın sonucudur.

Bu gerçeklerle de kriz borsa ve bankalar veya borsa ile kripto finans eksenlerinde sert şekilde yaşandı. Ama sosyal tepkisizlik ve seçeneksizlik sonucu konu tartışılamadı. Hele K. Kıbrısta kendi gerçeğini dahi ret etme durumu yeniden yaşandı. Örneğin buradaki merkez bankası tık demedi. Maliye makamcısının belkide haberi dahi yok. Bankalar kuruları ise sanırım sistemsel sorgudan çok uzaktırlar.

Peki ne oldu da birden bu kriz girdabuna girildi: Japonya, iki önemli karar aldı. Fayizleri yükseltip piyasaya likilite sürdü. Harcamaları artırma ile yeni eflasyon tehlikesini önlemeye girişti. İkincisi, Amerikadan gelen haberler pek de iyi değildi. Resesyona girme tehlikesi işaretleri alınıyor. Fetin fayizleri düşürme ve piyasadan para çekme tehlikesi öngörülme seslendirilmesi oldu. Tabi Amerikasda öteki ekonomik rakamlar da resesyon endişesini artırıyordu. Son olarak da Ortadoğuda gerilimin tırmanıp birçok alanı etkileme tehlikesi de eklenmelidir.

Bunların etkisi Japonyadan başlayıp AMerikaya uzanan tehlikelerin piyasalara yansımasıydı.

Peki bize nasıl direk etki yaptı: dövizde dalgalanma ve TL düşüşleri oldu. Kriptota yatırımı olan belirli kesimin paralarını kaybetmeleri ve borsada oynayanların endişelenmesine nenden oldu. Ama hiçbiri tartışılmadı. Merkez bankamızdan makamcı maliyecisine dek ne neden nede önlem sözleri geldi. Buda öteki gerçek.

*****

Biz daha konuyu kendi medyalarımızda pek yakalamazken, ardından eflasyon aylık rakamları geldi. İkili tutum oldu. Kimisi açıklanan rakamla, yorumlama girişimine geçti. Bazısı da açıklanan sayıların güvenilir olmadığını uyarıyordu. Ama net olan açıklayan kesim dışında önemli ekomomislerbu rakamların doğru olmadığında birleşti. Nitekim Türkiyede resmi rakam açıklayan örgüt dışında tüm öteki kesimlerin eflasyon rakamları oldukça farklıydı.

Burada ilginç nokta şu: açıklanan rakam önemlidir. Bu özelikle maaşlara yansıma ve haklar konusunda gelecek ek maaşlara yansıyacaktır. Yanlş ve düşük olma, aynen ücret eksenine de eklenecektir. Böylelik gelir dağılımı daha da derinleşecek.

Kısaca, kapitalizmi unutursak, ekonomik krizin anlamından uzaklaşırsak, gerçekleri bilmezliğe uyutursak, bilmeden yoksulaşma yaşnırı da konuşamaz hale geliriz. Kapitalizmin özünde olan kriz ile yanlış bilgiyle gelecek de satılması, ekonomik servet alanında da yansıyacaktır. Daha yoksulaşma ve gelir adeletsizliği de artacaktır. Kara Pazartesinin en önemli siyasal mesajı, artık Neoliberal süreç resmen tıkandı. Olmayan, resmen seçenek hala oluşmamasıdır. K. Kıbrıs ise kapitalist sistem içindeki sömürgesel ilhaklaşma gerçeğidir. Ne olayın özünü nede tetbir önerecek yetki alanı kaldı. Sanırım sadece TL gerçeği bunun aynasıdır. Ozaman, başka bir dünya gerçeği daha acil hale gelmesidir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
282AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin