Kıbrıs adıyla şanıyla tarihte hep kendi simgeleriyle yerini aldı. Yasadışılıklar veya aykırı imgeler hep taşınıp uygulanan alan halindedir. Korsanlık Kıbrısın tarihsel deneyimindevar. Korsan ada olma, istilalara uğrama, göçlerin gelgitleri bolca yaşandı. Karmakarışık bir yapıyla hayatdanordan oraya savruldu. Sömürge olma, ilhak edilme yazgısının adeta kendisi oldu. Korsanlık ise yasadışı sığınmaların ve AKdenizdeki gelişim çizgisinin kaderi gibidir.
Sonra sömürgeciliklerin değişik biçimleriyle tanıştı. Tabi nifus gelişgidişleri veya gelgit göç dalgaları adayı hiç rahat brakmadı. Sonuçta yetişdört sonrası yeni bir yasadışı boyut Kuzey kıbrısta eklendi. Kolayca kabulendi. Kabullenirken de kurallar kolayca yerleşti. Bunanganimet tipi paylaşım yağması da epey katgı yaptı. Rahatsız olma bir yana belirli kesim bu yaşam tarzını normalden de öte sahiplendi. Sömürgeciliğin ilhaklaşma ve yasadışılık korsan şekli Kuzey kIbrısta geliştikçe, kuralalr da aldı başını gidiyordu.
Artık anormal değil normal hal oldu. Fırsatçı ve kazanca çevirme de kültürleşti. Bu sistemi savunup da onun üstünden savunma kültürü de gelişti. Onun için nice kirli iş, mafyatik davranış, hertürlü kaçakçılık, burada anormal değil, kazanç hanesine eklenen tutumlar haline çoktan geldi. Şaşırır gibilik ise iki yüzlülükle özdeşleşti.
*****
Bilinen ve her yerde raslanan kaçakçılık hikayelerinden birkaçı son günlrde adeta herkesin yüzüne vurdu. Ne tesadüf ki konuyla ilgilenecek “çalışma makamında” da atanan önemli dört üst düzey birokrat, sahte diplomadan rüşvete varan idiyalarla görevden alındılar. Benzer insan kaçakçılık durumu mütahitler başkanına da geldi. Ama o pişkinlikle, gürleyen sesizlikle koltuğa sarıldı..
İlk olay Esentepeden geldi. Serdinç Maypa yine mızırcılık yaptı. Köle gibi çalıştırılan işçilerin haberini yaydı. İnsanlar dövülerek ve resmen ödenmeyerek, kötü koşullarda bulunuyorlardı. Bu ne ilk nede son olacaktı.
Resmi makamlar fazla ses çıkarmadı. Ama biraz olsun ülke gerçekleri ile olay konuşuldu. Bu daha uutumadan, sıra Omorfoya geldi. Orada da narenciye için getirilip ödenmeyen, emekçi haberleri geldi. Bu biraz daha ses getirdi. Bazı yürüyüşler de oldu. Hatırlarsanız birkaç defa Omorfoya getirilen Narenciye çalışanları benzer konularda sorunlara tanık oldular. Hat da deniz kıyısında epey bekletildiler. Konu köle tipi çalıştırma. Kaçakçılıkla ünlü ada gerçek bir yaşananı daha sergiliyordu.
Tabi tesadüfmü bilmem: konuya bakacak makamın üst birokratları çeşitli yine sahtelemeler ve rüştevlerle görevden alındıydı. Onlar konusunda da yeni bilgi yok. Yetmedi: mütahitler birliği başkanı ve çevresi de insan getirirken yaptıkları sorguda. Oda istifa yerine hala makamda oturup, yeri geldiğinde “rumlara veriştiriyor. Herhalde ikibinyediği aklından çıkardı. *****
Bunlar tesadüf olamazdı. Nitekim, tek tek birkaç gezdiğim yerlerde, Bangladeşlerin hikayelerini dinledim. Bunlar gelirken, yyedinbin beşyüz URO verdiler. Yasal belge ve çalışma yeri kendilerine bulunacaktu. İtiraz edemiyorlardı. Birçok kaçak çalışan veya işsiz vardı. Çoğu değişik nedenlerle getirildiler. Onlardan kimisi para alıp izin çıkarıp işe yerleştireceklerini vadediyorlardı.
Peki bunlar sürpriz mi: boşuna nerede ise her yıl muhaceret afı çıkarılıyor. Belli ki sistem nöyle işliyor. Esentepe ve Omorfodaki narenciye koşulu bunun artık çuvala sığmayan mısrak gibidir. Kuzeyin adeta kendi yaşamının aynasıdır. Ucuz çalıştırma, köleleştirme ile kazanç ve kervanın yürümsei böyle sağlanıhordu.
Kuzey Kıbrıs bu koşulalrla yaşamayı çoktan alıştı. Boşuna değil her kıpırtıda direk üst makamlara gidilmiyor. Sahte diplomlar, adapas sgandalı, kirli yakıt alımları yolsuzluklar ve sayresi. Yasadışılıklara da itiraz edilmetikçe normal şekilde işlemeye devam edilior. Son UBP kurultayında dahi birçok yasadışılık, tüzüğe uymama dahi gayet normal işleyip üstüne yalan keliemler kolayca kondurtuluyor. Kaçak işçilik de böyle. Kimse yoktur diyemez. Böylesi burada olamaz savunusu da yok. Üstelik makamların silikleşmesi sonjcu da tavır veya konuya eyilme de bulunmaz. Sadece yargı falan denilip brakılır.
Kısaca, son Esentepedeki köle çalışma modeli veya Omorfodaki Narenciye çalışanlarının başına gelenler, hiçde sürpriz değildir. Ne ilk nede son olacaktır. Zaten üst makamların havası da sanki olmamış esintisinde. Ozaman yasadışılığa devam denilmenin ötesinde tesbit de kalmıyor. Hele yalandan demokrasi havariciliği de taltı zehirlenmesi şeklindedir.