BU “SES” BİR MESAJDIR – Rasıh Keskiner

    301

    Yıllarca, toplumun pek azı dışında, büyük bir çoğunluğu, örgütleri, kuruluşları egemen güçlerin belirlediği gündemi tartıştı. Toplumu oyalamak için bu güçlerin yarattıkları olaylar için, protestolar, tepkiler, mitingler düzenlendi. Bilinçli olarak oluşturulan böylesi bir ortam içerisinde toplum hayat pahalılığı, zamlar, puan, eşdeğeri tartıştı. Kimisi ilhak’ı, kimisi federasyonu, kimisi bayrağı tartıştı. Ama hep onların istediği şekilde, onların planladığı çizgi içerisinde. Arada bir egemen güçlerin belirlediği gündemin dışına çıkanlar oldu. Yer yerinden oynadı. “Siz kim oluyorsunuz da benim belirlediğim gündemin dışına çıkarsınız” diye tehditlerle, baskılarlar, kimileri hemen, kimileri biraz daha sonra uysallaştırıldı.

    Derken, yine bir “ses” belirlenen gündemin dışına taştı. Bombalar patladı. TRT ekranlarından saldıraya geçildi. Gazete sayfaları kapatıldı. Paralı ilanlar dahi yayınlanmadı. Hem yurt içinden, hem yurt dışından tehdit mektupları postalandı. Bu “ses”in posta ile gönderdiği yayınlara el kondu, dağıtılmadı.

    “Ses” neyin mesajını taşıyordu, ne söylüyordu ki, egemen çevreler rahatsız oldu, tedbir almaya zorlandı.

    Aslında bu “ses”, açık ve net bir mesaj taşıyordu. Bu “ses” Yurtsever Kıbrıs türk Halkının sesini yansıtıyordu. Kıbrıslı Türk’ün kendi ülkesinde azınlığa düşürülme tehlikesini işaret ediyor, “Bu Memleket Bizim, Gelin Sahip Çıkalım” diyordu. Hukuk’un suistimali ile dağıtılan yurttaşlıkların iptalini istiyor. Her türlü talimatla yönetilmeye karşı çıkıyordu. Kısaca bu “ses”, bu ülkede konuşulması “tabu” olan hususları açık açık konuşarak birer birer yıkıyordu.

    Bu “ses” bir mesajdı. Bu mesajda Yurtsever Kıbrıs Türk Halkının egemenlik haklarına sahip çıkma mücadelesi vardır. Bu mesajda barış ve federasyon için mücadele vardır. Bu mesajda şövenizme karşı mücadele vardı.

    Bu mesajı alalım, güçlerimizi birleştirelim. “SES” daha da yükselsin!